Sonbahar;
Şiir mevsimidir oysa.
El âlem, sonbaharı,
Şiir dinleyerek,
Aşık olarak,
El ele tutuşarak,
“O sokak senin, bu sokak benim” didişerek,
Yaprak döküp, yeni başlangıçlara sayfa açarak geçirir.
Biz ise daha perperişan…
Yani bizim buralarda sonbahar da dramatiktir.
Diğer mevsimler gibi.
Yaz gibi
Kış gibi…
Yöre halkı olarak, bu mevsim de dertliyiz.
E tabi kolay değil,
Tam da “bunaltıcı sıcaktan kurtulduk” derken,
Klimayı kapatıp, kapı-pencere açmaya yeltenirken,
Gece yarısı,
Önce kötü ve ağır bir koku,
Sonra odaya doluşan bir duman bulutu,
Nihayet bir anız yangını,
Nefessiz bırakır.
Çünkü bizim çiftçi kardeşlerimiz dahidir!
Zekidir!
Kolay işi sever!
Kim onlar?
Var mı aramızda?
Direkt onlara sesleneyim;
Sen, çiftçi kardeşim!
Buğdayını, mısırını topladın,
Toprağı neden yakıyorsun?
Hangi aklın ürünü bu?
Peki ya tarlanı yakarken yaydığın duman?
Hastayla, yaşlıyla, yeni doğmuş bebekle ne alıp veremediğin var?
Kapı-pencereye, balkona yapışan is pisliğine ne demeli?
Yaydığın dumanla araç sürücülerine yaşattığın?
O trafik kazaları?
Tepeden tırnağa suçlusun.
Tepeden tırnağa günahkâr…
Bi Eylül heyecanımız var, onun da katilisin.
Anız toplaman için kurumların verdiği makine desteğinden faydalanmıyorsun.
Yazılan cezadan korkmuyorsun?
Bak, benim sana bir teklifim var;
Bizim Yusuf var ya, Mayami mahlaslı…
Çok iyi muhabirdir, Batman’ın en hızlı muhabiri…
Pek de memleket sevdalısıdır.
Ben onunla anlaştım.
Kabul etti.
Varsa anızın, Mayami’yi ara, gelip toplasın.
Hem de bedava…
Numarası, gazetemizin sosyal medya hesabında,
Haber İhbar Hattı bölümünde yazıyor, ulaşabilirsin.