- 28-01-2022 00:05
- 27-01-2022 15:18
- 162
24 Ocak 1993 Uğur Mumcu Ankara'da bombalı saldırı sonucu öldürüldü.
5 Şubat 1993 Adnan Kahveci Maliye Bakanı Bolu'da garip bir trafik kazasında öldü.
17 Şubat 1993 Eşref Bitlis Jandarma Genel Komutanı uçağı düştü şehit oldu.
17 Nisan 1993 Turgut Özal Cumhurbaşkanı aniden fenalaştı ve yaşamını yitirdi.
Bir ülke durmadan anma yapıyorsa geçmişinde çok karanlık var demektir.
Yukarıda yazıya başlarken birbirini takip eden tarihlerde bu ülkede çok önemli şahsiyetlerin ardarda hayatlarını kaybetmeleri tam bir trajedidir.
Uğur Mumcu dönemin en iyi araştırmacı gazeteciydi.
Söyledikleri, yazdıkları o döneme imza atıyordu. Ondan rahatsızlık duyanlar onu bir Ankara ayazında suikast sonucu öldürdüler.
Mumcu cinayeti bu ülkede hiç bir zaman aydınlatılamadı.
Adnan Kahveci, Eşref Bitlis ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın da ölümleri şaibeli.
Ne olduğu hiç bir zaman ortaya çıkmadı.
Milletin kafasında hep soru işaretleri kaldı ve bana sorarsanız bütün bu şaibeli ölümlerin altında Türk siyaseti kaldı.
Türkiye'nin geçmişinde daha çok böyle cinayet ve suikast var.
Behice Boran, Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink, Musa Anter, Metin Göktepe ve daha niceleri.
Deniz Gezmiş, Mustafa Pehlivanoğlu ve isimleri bilinmeyen yüzlerce kişi.
Geçmişiniz karanlık olunca anma günleriniz de çoğalıyor.
Ne kadar unutmaya çalışsanız da tarihin karanlık bir sayfasında notlar yerlere saçılıyor ve bir yerlerden bizlere bağırıyor ses veriyorlar.
Ölümlerinin aydınlatılamaması onların ruhlarını da rahat bırakmıyor ve bizim ruhlarımız da da derin acılar bırakıyor.
Düşünün bir ülkenin cumhurbaşkanı şaibeli bir şekilde ölüyor ama bunu derinleştiren ve ne olduğunu anlamaya çalışan bir devlet ortaya çıkmıyor.
Sadece tek bir cümle, "bir tuğla çekerseniz devlet altında kalır. "
Ne kadar ironik ve bir o kadar da ahmaklığın kitabının önsözünde olabilecek saçma sapan bir cümle.
Tuğla çekilirdi altında birileri kalırdı ama o devlet olmazdı.
Hem neden devlet altında kalsın ki, kalacaksa devleti kendilerine kalkan olarak kullananlar kalırdı.
Türkiye böyle bir karanlık geçmişi hak ketmiyor.
Bu ülke batı medeniyetini yakalamış ve muasır medeniyetlerin başını çekmektedir artık hiç bir karanlığı içinde barındırmamalı.
Umuyorum ki gelecekte çocuklarımızın bizim kadar anma günleri olmaz, geleceğe hep umut ile bakarlar.