- 03-02-2021 16:57
- 48
LGBT’liler niye aşağı bakmaz diye bir soru sorsam, onları muhatap almış olacağım için sormuyorum. Çok iyi bildiğim cevabı da yazmıyorum!
İnsan ağırdır, onu kullanmak, elinde pankart gibi sallamak için içini boşaltmak gerekir.
Bugün öğrenci veya eylemci diye sokağa sürülenler de içi boşaltılmış, müsveddeler!
Bunların çoğu, sınavlardan 500 almış öğrenciler diyebilirsiniz.
Ben de size 15 Temmuz gecesi sivil insanların üzerinden tankla geçenlerin, meclisi devletin uçağıyla bombalayanların zekasından ve aldığı notlardan bahsedebilirim.
Size, meleklere imamlık yapan İblis’ten de bahsedebilirim!
İnsanları değerlendirirken, notlara, diplomalara, etiketlere, barikatlara, sloganlar ve pankartlara değil icraatlara bakacaksınız!
Bunlar bugüne kadar ne yaptı ve bugün yaptıklarıyla kime katkı sundu?
Bu sunumu yaparken, kimin katkılarını gördü?
Görüntüye baktığımızda, ilk gözümüze çarpan, LGBT bayrağı oldu.
Ben, ibneliği kimlik olarak görenlerde bir sıkıntı görmüyorum.
Onlar zaten biz ibneyiz diyor.
Onların aşağı bakmasının da bir anlamı yok zaten.
Onlar gökyüzüne bakıp, başlarına yağacak laneti beklesinler!
Benim takıldığım konu başka.
“Ben ibne değilim, ben namazımda niyazımdayım, ben vatanseverim, ben dava adamıyım” diyenlerin, bu ibneliği, bu kadar rahat sindirebilmeleri!
Aylardır suyu ısıtanlar belli.
Buna hazırlık yapanlar, tetikte bekleyenler, ellerini ovuşturanlar çok çok belli.
Biz de naçizane yazmıştık.
Bir şekilde sokakları karıştırıp, kaos ortamı oluşturup, devleti seçime zorlayacaklar. Sanki üst üste 15 seçim kaybeden iktidarmış gibi yine seçim isteyenler, nasıl sözler almışsa artık!?
Size bir şey söyleyeyim mi?
Ne zaman ki biz muhafazakârlar iktidara sinirleniyoruz, kendinize bir çeki düzen verin diye sesimizi yükseltmeye hazırlanıyoruz, siz bir ibnelik yapıyorsunuz ve biz yine iktidara 4 elle sarılıyoruz.
Çünkü sizin iktidar ihtimalinizin ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz.
İktidarını LGBT bayraklarına borçlu olanların bu borcunu nasıl ödeyeceklerini tahmin bile etmek istemiyoruz!
Hepimiz biliyoruz ki mesele Rektör, öğrenci veya Boğaziçi değil.
Mesele Türkiye’nin Akdeniz’e el koyması, Afrika’da el kaldırması, Ege’de efelenmesi, Ermenistan’a diz çöktürmesi!
Gemi yapması, araba yapması, İha üretip satması!
Biat etmemesi, emir almaması, hakkını yedirmemesi!
Gezi ve 15 Temmuz sonrası hızla yükselen dolar ve altın kurunun hızla düşmeye başlaması...
Biz sizi biliyoruz!
100 yıl öncesinden biliyoruz!
O zamanda milleti kandırıp padişahı hedefe koymuş ve o giderse “her şey çok güzel olacak” demiştiniz.
Ne oldu, o gittikten sonra toprakların % 90’ı gitti.
Giden sadece toprak olsaydı iyiydi!
60 darbesinde de gördük bunları, 71 darbesi ve 80 darbesinde, 28 Şubatta, 17-25 Aralıkta ve 15 Temmuz’da...
Aktörler farklı olsa da, senaryo ve senaristler hep aynı!
Ruhunu düşmanına satmış köpeklerin korosunu izliyoruz!
Ama sadece izlemiyoruz, haberiniz olsun...