- 09-11-2023 00:15
- 08-11-2023 16:53
- 4904
İnandırıcılığı kalmadı hiçbir şeyin ve hiç kimsenin.
İnandırıcılığı kalmadı tüm konuşanların ve konuşulanların.
Ne dün dediklerinizin ne bugün bağırdıklarınızın ne de yarın sloganlarınızın inandırıcılığı kalmadı.
Yalanlarınız, kurgularınız, sahtelikleriniz ve şovlarınız perde olmuş gerçeklere katlediliyor insan katlediliyor yaşam, katlediliyor hakikat ve katlediyor herkes, her şey.
Herkesin var bir bahanesi var bir gerekçesi ve var bir gerçeği.
Kin için nefret için ve ölmek öldürmek için herkesin var bir bahanesi.
Gör dediklerini görür, kör dediklerine kör oluyor herkes, Kuklaya dönmüş herkes ve bir oyun hamuruna vicdanlarımız.
Tanımlar, kavramlar, kuramlar, kurallar değişti ve kirlendi hepsi.
İnsan olmak dedikleri buymuş demek ki.
Toplanın millet önce kin ve nefret yarışımız var.
Kim daha çok kin yüklenip nefret bayrağını daha çok koşturacak?
Kim daha çok ölüp öldürecek. Kim kutsayacak ölümü en şairane sloganlarla. Kim?
Sığındığımız güvenli limanlardan öğütler vermek ne kadar kolay değil mi?
Naralar atmak savaşa çağırmak.
Ne kadar kolay siz yaşama öyle sıkı tutunup kutsallarınızı feda ederken çocuklarınız için, ötekilerin kutsadıklarınıza çocuklarını kurban etmelerini meşrulaştırmak ne kadar kolay değil mi?
Kaldır yumruğunu, elini ve dök, içini kokutan seni beni hepimizi zehirleyen kinini, nefretini sarıp sloganlarına, naralarını da alıp git ölebileceğin yere.
Ölecek kimse yok senin için öldürecek kimse yok.
Hangi kutsalına kaç kurban istiyorsun?
Ne haçına, ayına ne de yıldızına adayacak kurban yok senin dışında.
Hangi kutsalına kaç kişinin ölmesini meşru görür Tanrı, kaç çocuğun ölmesine razıdır Yehova, hangi kutsalı kaç masumun canına bedel görür Allah?
Susmak içimi temizliyordu eskiden, susmak sükunetimi besliyordu. Susmanın konuşmak kadar yük olduğu yerdeyim artık.
Susmanın konuşmak kadar içimi kararttığı ve vicdanımı uyuttuğu yerdeyim.
Hakikatin dizilimi çok hassastır demiş Hannah Arendt, oraya en ufak müdahele politik bir durum ortaya çıkarır diye de eklemiş.
Bir değil binlerce müdahaleyle, bir değil binlerce kurban verdiğimiz hakikatlerinize inanmıyorum artık, size ve adına her ne diyorsanız kutsallarınıza, tanımlarınıza ve tanrılarınıza inanmıyorum artık.
İnsan eşrefi mahlukattır diyor Allah isra suresinin yetmişinci ayetinde: Andolsun biz Âdemoğluna şan, şeref ve nimetler verdik; onları karada ve denizde taşıdık, kendilerine güzel güzel rızıklar verdik ve onları yarattıklarımızın çoğundan üstün kıldık.
Ve tin suresinde de ekliyor: Yemin olsun incire ve zeytine; Sînâ dağına; Ve şu güvenli beldeye! Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yaratmışızdır.
Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. Ancak iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ödül vardır. Artık bu kanıtlardan sonra (ey insan!) sana dini inkâr ettiren şey nedir? Allah hüküm verenlerin en âdili değil midir?