- 03-03-2022 08:25
- 03-03-2022 08:32
- 144
Artan hayat pahalılığı, yılbaşından itibaren zam yağmuruna neden oldu.
Bu zam yağmurundan en çok yoksul ve dar gelirliler etkilendi.
Artan fiyatlar en çok işsizlerin ve gündelik işlerde çalışanların belini büktü.
Asgari ücret 4250 lira olmasına rağmen artan zamlar karşısında eridi gitti.
Gerçek enflasyon rakamları karşısında asgari ücret farkı, çerez parası gibi durdu.
Tabi asgari ücret oranını sadece çalışanlar değil patronlar da beğenmedi.
Çünkü sigorta ücreti, vergisi, mesaisi ile bir işçinin çalışana maliyeti 7 bin lirayı buluyor.
Bu miktar özellikle küçük sektördeki işveren ve esnafı bu durum ciddi manada etkiledi.
Birden çok çalışanı olana göre 7 bin lira ücret, büyük bir maliyet işverenler için.
Kimi sektörlerde vergi ve sigorta ödemelerinin devlet tarafından karşılanacağı söyleniyor.
Bu ödense bile asgari ücretin artışını bahane eden küçüklü büyüklü birçok firma, personel sayısında indirime gidiyor.
Personel sayısının azaltılmasının diğer adı işten atılmadır.
Batman'da bazı işyerlerin de işten çıkarma ile ilgili iddiaları var.
Özellikle artan elektrik fiyatları ve işçi maliyetleri, tekstil sektörünü ciddi manada etkiledi.
Sadece işten çıkarılma değil, tümden şalter indiren firmalar da oldu.
Olan da en çok asgari ücretle çalışıp kıt kanaat çalışana oluyor.
Herkes dertli.
İşveren de çalışan da kimse halinden memnun değil.
Ama işinden gücünden olanın sesini kimse duymuyor.
En çok ekonomik krizin ve artan hayat pahalılığın mağdurları, patronlar olarak görülüyor.
Kriz varsa patronlar mağdur.
Dolar yükselir, patronlar zarar görür.
Asgari ücret artışı olur, yine mağdur gösterilen patronlardır.
Kimsenin, maaşı yetmeyen ve işinden edilen emekçiden haberi yoktur.
Devletin imkan ve olanaklarından, teşviklerinden ve ekonomik paketlerinden en çok faydalanan da yine patronlar oluyor.
Pandemi döneminde de ekonomik olarak en çok etkilenen, emekçiler oldu.
Pandemi döneminde tarihin en çok ücretsiz izinleri ve işten çıkarmaları baş gösterdi.
Pandeminin faturası da en çok emekçiye çıktı.
İşverenlerden kimisi pandemiyi de lehine ve fırsata dönüştürdü.
Bahaneler her dönem hazır.
Küçülmeye gidiyoruz.
Faturaları ödeyemiyoruz.
Kira arttı.
Bahaneler bitmiyor işten çıkarılma için.
Mağdur patron anlayışı hakim hep.
Patron mağdur, çalışan haksız.
Şimdi asgari ücret artışı ile birlikte aynı durum tekrarlanıyor.
Habire patron mağdur anlayışı ile emekçiler işlerinden çıkarılıyor.
Gariban işçilerin nasıl olsa hiçbir güvenceleri yok.
Kaderleri patronun dudakları arasındaki bir kelimeye bağlı.
“Seni işten çıkardım“ deyince işçi hemen kapı dışarı ediliyor.
Bu ara “yine işten çıkardım kelimesini sık sık duyar olduk”