ASTROLOJİDE MARS SEMBOLÜ

Savaşçı olmak mükemmellikle ilgili değildir ya da zaferle veya incitilemez olmakla.  O, incinmeye açık olmakla ilgilidir. Gerçek cesaret budur. 

Dan Millman

Mars'ın temel fonksiyonu kendini ortaya koyma, kendini yansıtma ve enerjik ,duygusal aktivitedir. Objektif olarak çevreyi etkilemek veya yönetmek, veya organizmayı savunmak için enerjik ve aktif bir kendini ortaya koyma sistemi geliştirir.

Enerji merkezden dışa doğru yönelmiştir. Kendini ortaya koyma, inisiyatifi alma, girişimci olma ve yeni şeylere öncülük etme ihtiyacı söz konusudur. Her koşulda usta olma, egemen olma ve büyük güç sergileme eğilimi vardır. Her iki cinste de erkeksi dürtüyü temsil eder. Cinsel dürtüde temelde fiziksel arzuyu, duyusal doyum tutkusunu, duygusal enerjiyi ve tohumu bırakma ihtiyacını gösterir. Bu fonksiyonla bağlantılı tüm dürtülere hisler eşlik etmektedir. His bedenin belirli bir hareket veya tepkiye hazırlanırken veya uyarılırken nasıl hissettiğidir. His bir deneyimle kişisel düzeyde haşır neşir olmaktır -bu ne kadar yakınsa, his de o kadar yoğundur.

Astroloji, Psikoloji ve 4 Element  kitabında Stephen Arroyo Mars'ın fonksiyonu ile ilgili olarak şu soruları soruyor:

Kendisini nasıl ortaya koyar?

İsteklerini nasıl ifade eder?

Mars'ın yapıcı özellikleri: Aktiflik, cesaret, maceracılık, öncülük, bağımsızlık, ihtiras, kararlılık, rekabetçilik, ikna edicilik, spontanlık, girişimcilik.

Mars'ın yıkıcı özellikleri: Saldırganlık, zorlamak, kabalık, dürtüsellik, sabırsızlık, düşüncesizlik, ben-merkezcilik, sonucu düşünmemek, kavgacılık, işbirliği yapmamak, hoşgörüsüzlük.

Mars haritada güçlü konumda ise ve diğer gezegenlerle olumlu açı yapıyorsa, bulunduğu eve göre kişi savaşarak kariyerinde yüksek noktalara gelebilen, aklını ve zekasını iyi kullanabilen, cinsel yönden güçlü, cesaretli, korkusuz, atak, risk almaktan kaçınmayan bir ruha sahiptir. Ayrıca hastalıklarla baş edebilme kudretini kendinde bulabilir. Cezbeci yönü ile istediği kişinin dikkatini çekebilir,etkileyebilir. Mars kadınlara albeni, erkeklere yüksek libido verir. Mars’ın haritadaki konumu ve diğer gezegenlerden aldığı açı olumsuz ise; bu kızıl gezegenin savaşçı ruhu, kişide negatif etkiler pasif agresif bir kişilik  meydana getirir. Birey hayat yolunda risk almaktan kaçınan, öfke nöbetlerinde sarsılan, mücadeleden uzak, ezik, zayıf karakterli bir ruh olur. Elindeki kaynakları etkin olarak kullanmakta zorlanan birey Mars’ın güçlü enerjisini kullanamamaktan dolayı kendisine öz saygı eksikliği hissettirir.

Var olma denice ilk akla, bir şeye ya da bir şeylere rağmen, “yapma” iradesini sürdürmek gelir. Bu nedenle Mars her şeyden çok irade ile ilgilidir. Dışarıdan gelen tüm meydan okumalara cesaretle karşı durmak ve yapmak istediğimiz her ne ise,korkmadan, yılmadan, taviz vermeden yola devam etmek demektir. Mars tam olarak bunu ister. Onun için yaşam enerjimizi ve ruhun soluğunu dışa vurmak, yaşamsal ihtiyaçlarımızı giderebilmek, kendimizi ortaya sermek ve amacı yitirmeden hedefe en kestirme yoldan ilerlemek, zaman kaybetmeden tüm enerjimizi önceden belirlediğimiz belli bir alana yönlendirmek vaz geçilmezdir.

İrade dediğimiz şey hepimiz için son derece kırılgandır. İradeyi sürekli kılan ise motivasyondur. Yani belli bir amaca doğru kendimizi nasıl motive ettiğimiz irademizin sürekliliğini anlatır. Mars hangi burca yerleşmişse kişinin en temel yaşam motivasyonu o burcun dinamiklerinden çıkar.

Mars zamanla yarışmak demektir. Yavaşlamak düşünceyi, eleştiriyi, irdelemeyi ve endişeyi getirir. Bu durum ise ortalığı bulandırır, amacın gözden yitmesine sebep olarak, kendi yolunda ilerleme iradesini zayıflatır. Mars, acil bir ihtiyaçtan yola çıkarak, kafa karışıklığına meydan vermeyecek bir hızda, enerjiyi tüm yoğunluğu ile zorlu bir eylem için kullanabilme kapasitemizi anlatır. Bu haliyle doğrudan spontanelik ve doğallıkla ilgilidir.

Mars içten gelen saflığı, sezgisel tavrı ve varoluşa aşkla bağlılığı içinde barındırır ki ruhun ihtiyacı olan yaşama arzusu ile motive edebileceğimiz bir deneyim ya da tekamülün başlangıcını cesaretle ve idealizm ile gerçekleştirebilelim.  Mars yaşama yaklaşımımızı gösterir. O en değerli varoluş enerjisidir. O olmazsa hiçbir şeye aşkla bağlanmak mümkün değildir. Bu nedenle doğum haritasında içinde bulunduğu burç ev veya açılar yaşam enerjimizin niteliğini, hızını ve amaca ilerleme şeklini, spontane durumlara vereceğimiz tepkiyi belirler.

Mars varoluşumuzu korumamamızı, onun için savaşmamızı ve yılmadan kendi irademizin ardından gitmemizi ister. Mars bu amacı gerçekleştirmek için korkmadan hedefe odaklanmamızı ve ardımıza bakmadan ilerlememizi ister. Bu noktada Mars’ın gölge özellikleri devreye girer. Ardında bıraktıklarına ne olduğunun farkında değildir. Onlarla empati kurmak,  kırıp döktüklerine dikkatini yöneltmek hedefini kaçmasına, odak noktasının kaymasına neden olur.

Sezgisel olarak ne yapacağımızı ve nasıl yapacağımızı bize Mars söyler. Ancak hepimizin en fazla sağır olduğu gezegen de Mars’tır. Mars enerjimizin, sosyal değerler ve tabular tarafından bastırılması ve onun melefik (kötücül) olduğuna dair güçlü ön yargıları bilinçaltımıza kodlamamıza neden olur. Bu baskıların cezasını ise sezgilerimize sağır kalarak öderiz.

Esasen cesaret kırılmaktan korkmadan kendi irademizi dayatmak demektir. Mars yaşam enerjisini ve dolayısıyla kendini ortaya sererken insanlar tarafından incitilme riskini göze alıp, almadığımızı sorar. Bu durumda Mars’ın bir diğer gölge özelliği ortaya çıkar: kırgınlıkların yarattığı bastırılmış öfke. Mars, yaşamsal istek ve arzularımızın idealizmden uzaklaşmadan gerçekleştirmemizi ister. Onun idealizmi, ruhun neşesini, doğallığını, saflığını ve çocuksuluğunu ortaya sermek ve incinmekten, risk üstlenmekten korkmadan yeni başlangıçlar oluşturmaktır. 

Mars aynı zamanda öz saygımızın temel taşlarından biridir. İncinme ve yok sayılma gibi içsel kırgınlıklara ve öfkeye neden olan halimiz ile de korkmadan yüzleşmekle ilgilidir. Tüm çabalarımıza rağmen görünür olamamak, yaşam sevincimizin ve neşemizin yitirilmesine sebep olur. Mars cesaretle kendi varoluşunu savunurken, başka var oluş şekillerine de saygı duymamızı ve onları da korumamızı ister. Aksi taktirde beklediğimiz saygıyı göremez ve öfkeyle dolar, taşarız.

Ezoterik astrolojide Akrep burcunu yöneten Mars, öz saygımızı nereden aldığımızı, nasıl geliştirip koruyabileceğimizi de bize anlatır. Varoluşumuzu, başkalarının var oluşlarına saygı duymadan koruyamayacağımızı söyler. Gerçek cesaretin kendini değil yaşamı korumak olduğunu idrak edene kadar Mars bizim peşimizi bırakmaz. Aksi takdirde, kendimizi,  nerede, ne zaman ortaya çıkacağı belli olmayan bastırılmış bir öfkenin yada açık bir saldırganlığın ortasında buluruz.   Bencilce kendi istek ve arzularımızın ardındaki dolaylı yada dolaysız yollarda koşuşturur dururuz. Mars’a göre cesaret kendi iradelerimizi dayatmak değildir. Gerçek cesaret kendimizinki ile birlikte tüm yaşamı korumaktır. Ancak çoğumuz korumayı, korunma olarak algılar, cesaret örtüsünün altında sakladığımız korkuların  ardından gideriz ve kendimize duvarlar öreriz.

Bir sonraki yazımda buluşmak dileği ile esenkalın.

Faydalanılan kaynaklar ; Nalan yıldırım psikolojik astroloji

Stephan Arroyo astroloji psikoloji 4 element kitabı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ