- 19-10-2024 00:00
- 18-10-2024 17:00
- 212
Batman çarşısını dolaşırken sırtında büyük bir su matarası ile orta yaşlarda bir adam "ava suse" diye bağırır.
Muhtemelen çoğunuz görmüşsünüzdür. İlk defa gördüğüm ve ne olduğu merak ettiğim bu içecekten bir bardak istedim.
İlk yudumla ağzımdan boğazıma bir acı tat yayıldı. İçip içmemek arasında bir med cezir yaşarken, muhakkak ki vardır bir özelliği diyerek bardağı zor da olsa bitirdim. Önce yüzüm ekşidi, gerildi sonra ağzımdan ııık diye bir ses çıkıverdi. Merak ederek içmeye başladığım bu tuhaf içeceği dökmek ile yaşayacağım utanç ve bitirmenin vereceği azap arasında bir eylem ve duygu çatışması ortasında buldum kendimi. Merakın, bir keşfin, buluşun ilk başlangıç noktası olduğu ve kararlılığın, başarıya ulaşan bu yolun tutku halkası olduğu kanaatini hep taşıyorum. Ava Suse'yi merak etme isteğim ile yüzümün ekşiyen ve gerilen damarlarına rağmen son damlasına kadar bitirmemin kararlığı neticesinde kısa bir süre sonra o acı tat kendini bir ferahlığa bıraktı. İçimin derinliklerinden boğazıma kadar müthiş bir lezzet yukarıya doğru yayılıyordu. Zahmetle başlayan yolculuk kendini tarifesiz bir lezzete bırakıyordu.
İnsanın hayat yolculuğu çoğu zaman da bu silsileyi izler. Çok zort şartlarda, imkansız koşullarda, binbir emek vererek, bin bir zahmete katlanarak verdiğin mücadele sana rahat bir yaşamı armağan eder bu yolun sonunda.
Sevgili öğrenciler, hayal yolunun ardıç kokulu düşleri, umudun aydınlık yüzleri; çalışmak zordur, meşakkatlidir. Elbette dışarda cıvıl cıvıl çocuk sesleri varken, kuşlar dallarda bahar türkülerini söylüyorken, çimenler yemyeşil, güllerin kokusu burnun direklerini sızlatıyorken, gökyüzü masmavi, çiçekler baharı müjdeliyorken, hiç kimse dört duvar arasında matematik çalışmak istemez.
Sabahın köründe mışıl mışıl uyumak varken, okula gitmek çok zor gelebilir. Bahçede oyun oynamak varken, gün boyu sert tahtalarda oturmak ve bir öğretmeni dinlemek nefsimi isyana davet edebilir. Sürekli sınavlara tabi tutulmak, bir rekabet ortamında bulunmak, onlarca kitap bitirmek kimsenin isteyebileceği bir iş değildir elbette.
Akşam ailenle film izlemek, otururup beraber sohbet etmek varken, sıkıcı ödevlerin başına oturmak gerçekten çekilecek bir durum değil. Sana tüm kalbimle hak veriyorum ama unutma hiç kimse elleri cebinde başarı merdivenlerini tırmanmamıştır. Hiç kimse oturarak dağın zirvesine ulaşmamıştır. Ve hiç kimse uyuyarak bir hayale kavuşmamıştır.
Ava suse gibi başarıya giden yol acıdır önce. Yorucudur. Zahmetlidir. Bedel ödemen gerekir. Yeri geldiğinde rahatından, yeri geldiğinde konforundan, yeri geldiğinde arkadaşlarından, yeri geldiğinde zevklerinden ve sevdiğin işlerden ödün vermen gerekiyor. Ama zaman, bu azmin ve kararlığının neticesinde sana başarıyı ödül olarak armağan edecektir. Ve zahmetle başlayan yol, lezzetle bitecektir.