BAĞIŞLAYIN AMA…

Bir modadır başlamış her konuda bağış kampanyaları açmaya başladık. 

Corona salgını başladığında yapılan ilk işlerden biri devletin vatandaştan bağış toplamak için IBAN paylaşması olmuştu. 

Hatta belediyeler de bağış toplamak için kampanya başlatacak olmuş da mesele devletin beka meselesine dönmüştü:
İçişleri Bakanı, belediyelerin yardım toplamalarının yeni bir hükümet kurmak anlamına geleceğini, Cumhurbaşkanı da devlet içinde devlet olmanın anlamı yoktur, demişti. 

Neyse zaten vakti zamanında devletin IBAN paylaşıp bağış beklemesi yeterince tartışılmış konuşulmuştu dikkatinizi diğer bağış kampanyalarına çekmek istiyorum.
Malumunuz bildim bileli belli başlı hatta kadrolu bağış konuları vardır. 

Bunların en başında camiye yardım gelir ki İmamın her Cuma Namazı akabinde cemaate caminin giderleri için yardım çağrısında bulunması hiç de hoş gelmemiştir bana. 

Her ne kadar laik bir devlet yönetimi altında olduğumuz iddia edilse de camiler ve din işleri için kurulu bir kurumumuz varken neden camilerimiz cemaatin yardımlarına muhtaç bırakılıyor diye sormaya hakkımız var herhalde.

Hele ki hükümet temsil ve sembol anlamında devasa camiler ve külliyelere kaynak aktarırken insan demez mi bu lüks ve şatafat içerisinde camiler yerine yardım bekleyen camilerimize kaynak neden aktarılmıyor.

Onu geçtim bir de kaldırım üstü bağış ve yardım tezgâhlarıyla kurulan küçük çeteler var.

Yolda yürürken ansızın önünüzü kesen ve sözüm ona, alımlı ve kayıtsız kalamayacağınız kız ve erkeklerin elinde bülten ile sizden yardım dileyen çeteler. 

Ya engellileri ya da yetim ve kimsesiz öğrencileri çıkarlarına alt edip ne koparırsam çabasıyla taciz eden çeteler.

Esnaf zarara uğrayıp iş yeri tahrip olacak bağış, çocuğu okula yazdıracaksın bağış, bağışlamayan muktedir vatandaştan habire bağış istiyor.

Son olarak bir diğer bağış konumuz var ki artık kadrolu bağış kampanyaları arasında yer almaya başlayacak kadar çok tekrarlanmaya başladı.

“Petrolspor yaz 2272 ye gönder, efsane geri dönsün” Allah aşkına bırakın artık efsaneyi dönmesin. Her sezon sadece sorunlar ve bağış kampanyalarıyla efsane olan şu mevzudan çıkalım artık.

Olmuyorsa olmuyor.

Cami olsun, dergi veya gazete, dernek ya da kulüp olsun kendi kaynaklarıyla ayakta duramıyor ve başarıyı üretemiyorsa onu zoraki bağışlarla ayakta tutmanın bir anlamı var mı?

Bağışlayın ama bence yok…

He yok normal diyorsanız, biz de bağış istiyoruz hadi bakalım pamuk eller cebe.     

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ