- 23-07-2018 22:09
- 10138
Bugün basın bayramını kutlayacağız.
Her yıl 24 Temmuz’da kutladığımız basın bayramının mahiyeti nedir?
Öncelikle bir cümle ile bunu açıklayayım.
2. Meşrutiyetin ilan edildiği 24 Temmuz 1908 tarihinde basın üzerindeki sansür kaldırılmıştı. O tarihten günümüze 24 Temmuz basın bayramı olarak ilan edilmiş ve günümüze kadar her yıl kutlanmaktadır.
24 Temmuz geldiğinde özel kalem müdürlerinin kalemleri harekete geçer. İstisnasız her yıl pek çok politikacı, yerel yönetici, sivil toplum kuruluşu basın açıklaması yayınlar.
Kimi bunu bir bayram olarak kutlar, kimi de basının içinde bulunduğu sorunlardan dem vurur.
Her yıl olduğu gibi bugün de bu tür açıklamalar bekliyoruz.
İnanın bizi, bu şehri yönetenlerin yaptıkları açıklamalar bile mutlu ve motive etmeye yetiyor.
***
Gazetecilik kıymeti bilinmese de çok önemli bir meslektir.
Toplum için varız.
Bu nedenle nefes kadar önemli, su kadar gerekli, ekmek kadar doyurucuyuz...
Ama bir o kadar da toplum içerisinde fark edilmeyen insanlarız.
Her ne kadar kendi haklarımızı savunup, dile getirme konusunda geri duruyorsak, başkalarının haklarını savunmada, toplumun genelini ilgilendiren konuları ilgili kişi ve kurumlara ulaştırmada da bir o kadar önde gideriz.
Bizler için kullanılan ünlü bir söz var.
‘Ünü var, unu yok’ doğru bir tabir.
Herkesi tanırız, az çok herkes de bizi tanır.
Her gün gazetelerde okuduğunuz, televizyonlarda izlediğiniz, radyolarda dinlediğiniz, internet sitelerinde anlık takip ettiğiniz ve olan bitenden haberdar olduğunuz haberler var ya, biz onları hazırlayıp sizlere sunarız.
Eğitiriz, bilgi veririz, yeri gelir eğlendiririz...
Tarihe not düşeriz...
Düğününüz vardır, davet edersiniz, orada oluruz. Gazetelerimizde bu anı ölümsüzleştiririz... Sevincinizi paylaşır, mutluluğunuzun çoğalması için elimizden gelen gayreti gösteririz... Cenazeniz olur, biz yine orada oluruz.
Derdinizi, acınızı paylaşırız...
Kısacası toplumun içinde, her alanda, her yerde biz sizinleyiz.
Sizin yanınızdayız...
***
Biz bunları yaparken, maalesef başta siyasetçilerimiz olmak üzere, STK temsilcileri ve bu şehri yönetenler gazetelere ve gazetecilere yeteri kadar önem vermiyor.
Başta siyasetçiler dedim.
Çünkü 24 Haziran seçimlerinde bazı siyasi partililerin biz gazetecilere yaptığı yanlışları hep beraber gördük.
Siyasetçilerimiz bilbortlara, el ilanlarına, bez afişlere para harcarken, gazetecinin en doğal hakkı olan gazete reklamı vermediler ama gazetelerde haberlerini yayınlattılar.
Değerli siyasetlilerimiz, değerli bürokratlarımız, basın açıklamalarında değerli basın mensupları demekle basın mensupları değerli olmuyor maalesef.
***
Seçim reklâmları konusunda Gazeteciler arasında da fikir ayrılıkları vardı.
Olayı büyütmedik, işimize odaklandık.
Ülkesine sevdalı, milletini seven, bu vatanın bir ferdi olduğuna inanan herkes gibi gazeteciler de hem darbe günü hem de sonrasında millet meydanlara döküldüğünde sokaklardaydı.
Darbe girişiminin bastırılmasında idarecilerin yönlendirmesi ve milletin sokaklara dökülmesi ne kadar etkili ise, gazetecilerin yapmış oldukları yayınlar da bir o kadar etkili olmuştur.
Gazeteciliğin yaşadığı zorlukları burada bu anlamlı günde anlatıp, daha fazla başınızı ağrıtmadan, 24 Temmuz Basın Bayramını en kalbi duygularımla kutluyorum. Batman’daki tüm gazeteci arkadaşlarımı bu ulvi görevi yaptıkları için tebrik ediyorum.