- 26-09-2023 09:26
- 26-09-2023 09:28
- 26
Gazetemizin çalışkan yazarlarından Hatice Türkan’ın daveti üzerine Siirt’teydik.
Cumartesi sabahı sahada çalışan aktif muhabirleri Batman Sonsöz Gazetesinde bir arada görünce çok da mutlu oldum doğrusu…
Çay-kahve sohbeti derken çıktık yola...
“Batmane Batmane” şarkısıyla tempo tutuyordu yarım otobüstekiler…
Siirt’te ilk durağımız 894 yıldır güzelliğini koruyan Ulu camiiydi.
Ulu caminin tarihiyle ilgili şu görüşlere yer veriliyor;
“Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 1957-1980 yıllarında tekrar elden geçirilen caminin ilk yapısından kubbeleri taşıyan orta ayaklarla minaresi kalmıştır. Zamanla doğuya doğru eğrilen minare de 1974-1975’te sökülüp yeniden inşa edilmiş ve yakın zamanda tekrar esaslı bir onarım görmüştür. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen restorasyonda yapı merkezinin asıl planına bağlı kalınarak yan kanatlarda ve çevrede yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. İkişer kemerle birbirine ve eyvana açılan kıble duvarına paralel neflerin üstleri beşik tonozla örtülmüştür. Bu mekân doğu ve batıda ikişer, kuzeyde altı pencereden ışık almaktadır. Bu bölümden birbirine kemerlerle bağlanmış, üstleri üç kubbeyle örtülü ön kısma geçilmektedir. İki yandaki dar uzun dikdörtgen hücreler Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün tamiri sırasında yapılmıştır.
Kıble duvarındaki alçı mihraplar 1962’de inşa edilmiş olup önlerindeki yuvarlak sütunçe ve kemerleriyle yarım daire planlı nişlerden meydana gelmektedir. Ancak eyvanın iki yanında kubbeleri taşıyan orta ayaklardaki tâli mihraplar ilk yapıdan kalmadır. Restorasyon sırasında ortaya çıkarılan bu mihraplar süslemeleriyle birlikte günümüze ulaşmıştır.
Yakın zamanda gerçekleştirilen restorasyonda minaredeki tuğla kaplamalar sökülüp düzenlenerek yeniden monte edilmiştir. Minarenin kare planlı, dikdörtgen prizması şeklindeki kaidesi oldukça yüksek tutulmuştur. Kısa bir pabuçtan sonra silindir biçiminde devam eden gövde yukarıya doğru daralır. Altta fîrûze sırlı tuğla dizileriyle elde edilen eşkenar dörtgen ve zikzak motifleri, kapı kemeri hizasında madalyon şeklinde kesilmiş yıldızlarla etrafındaki kollardan oluşan fîrûze mozaik çinili kuşak yer almaktadır.”
Ulu caminin ardından Delikli Taş yani diğer bir deyişle Rasıl Hacar’daydık.
Delikli Taş’tan Botan Çayı’na selam verilen doğal oluşumlu tabiat harikası bu yerin bir diğer adı Rasıl Hacar Kanyonu’dur.
Siirt merkezin Güneydoğusunda yer alan bu bölge yaklaşık 4 kilometre uzaklıktadır. Yolun 3,5 kilometresi anayoldan gidilmekte geriye kalan yolda fıstık bağlarının içinden yeni yapılan ve asfalt dökülen 600-700 metrelik aşağı inilen bir yoldur.
Gazeteci meslektaşlarımızla birlikte Delikli Taş’ta bol bol hatıra fotoğrafı çektik. Ardından Siirt Tillo’da son durağımız oldu.
Batman basınında sahada çalışan bazı muhabirler ve yazarlar Cumartesi günü güzel bir gün geçirdi.
Güzel bir aile fotoğrafı vardı.
Meslekte dayanışma güzeldir.
Bu tür gezi turlarımızın inşallah devamı gelecek.
Bu organizasyonda emeği geçen ve destek veren herkese teşekkür ederim.