Görmemişin bir fuarı olmuş…
Kalkmış her gün gitmiş!
Görmemişiz kardeşim, ayıpsa bu bizim ayıbımız değil!
Sadece gün değil geceleri de gittim ben.
Yalnız değil eşimle, çocuğumla gittim ben.
Tüm kitaplara dokundum, kokladım, her birinden bir damla aldım…
Yazarlarla konuştum, yayıncılarla dertleştim, organizatörlerle paslaştım.
Hepsi çok çalışkan, çok iyi niyetli ve çok mutluydular.
Yaptıkları işi seviyorlardı.
Gördükleri ilginin izdihama dönüşmesi onları yormuyor, mesrur ediyordu.
Çadır dar geliyordu, kuyruklar dışarı taşıyordu, bir ara yağmur yağınca bir yazarı okur kuyruğuyla birlikte rektörlük binasına almak zorunda kaldılar.
Bu ilgi, alaka sosyal medyadan yayılınca, davete icabet etmeyen yazar ve yayıncılar, şaşırdılar, afalladılar, pişmanlık duydular!
Batman’da ki fuarda kuyruk mu oluşuyor?
Her gün mü kuyruk var?
Gelenler kitap satın alıyorlar mı?
Tabii ki ya ne sandınız!
Pişmanlık, hüzün, mahcubiyet…
İyi ettin be Batman’ım, mahcup ettin sen onları. Duruşunla, kültürünle, sevginle, aşkınla, açlığınla...
Açız, gerçekten açız, güneşle birlikte, dillerin dinlerin, kültürlerin, bilim teknoloji ve icatların doğduğu toprakların sahibi olarak tüm bu değerlere açız!
Açlığın yanında birazda kırgınız.
Çünkü bizim doğurduğumuz değerler, bize lüks veya lütuf olarak görülüyor. Hatta bazıları bunlar anlamaz diyor!
Anlamaz diyenlere bir çift sözümüz var. Tüm bu değerlerin anası biziz.
Bizim topraklarda doğdu, okuma, yazma, alfabe…
Geçici bir fetret yaşadık diye bize cahil mi diyor birileri!
Kötü mü diyor diğerleri!
Sizi Dna’larımızla döveriz. Sizi bu topraklardan doğan kitaplarla döveriz, sizi ilmin babası olan atalarımızla döveriz…
Sizi Yavuz Selimin ince siyasi zekasıyla döveriz!
Kabalıkla, darbeyle, hakaretle değil, güzellikle, dille, edebiyatla, sevgiyle, kucaklamayla, ilgi alakayla, doğamız, tarihimiz ve havamızla döveriz sizi!
Dövdük mü he Walla dövdük!
Kabul edin mahcupsunuz!
Bir dahakine bizde geleceğiz diyorsunuz, daha güçlü geleceğiz diyorsunuz. Onları da çağıracağız diyorsunuz…
Eyvallah biz doğu insanı sertiz, severken de sert severiz. Sevgiye aç olanları, kana kana doyururuz.
Dövmek fiili, o başka, “doktorun elindeki neşter” olarak düşünün bunu.
İnsanların kitaplarla temasının hiç kesilmediği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın.
Not: Fuara gelen bazı haklı ve haksız eleştiriler var. Bu çok normal. Haksız olanları dikkate almıyoruz ama haklı eleştirilerden mutlaka dersler alınıp, seneye çok daha güzel ve kapsamlı bir fuar izleyeceğiz inşallah.