Batman Çayı, OSB kuşatması altında

Batman Çayı, OSB kuşatması altında

Batman Çayı, Dicle Nehrinin önemli kollarından biridir.

Batmanın ismini aldığı söylenen su kaynağı, birçok canlıya ve bitki örtüsüne hayat veriyor.

Batmanın içme suyu da bu önemli su kaynağından beslenen kuyulardan karşılanıyor.

Batman Çayında oluşan en ufak kirlilik, anında Batmanın içme suyuna sirayet ediyor.

Geçmişte Batman Çayına bulaşan petrol türevleri nedeni ile içme suyunda fenole rastlanılmıştı.

Batman Çayı, Diyarbakır ve Batman il sınırını çize çize Dicle Nehri ile birleşiyor.

Etrafında sazlıklar, endemik bitki türleri yer alırken, sadece sazlık değil ırgın çalı bitkisi de var.

Su samurundan tutun, çeşit çeşit hayvan türleri ve kuşlar bulunmaktadır.

Aldığımız duyumlara göre hem Batman tarafında hem de Diyarbakır tarafında OSB hazırlıkları yapılıyormuş.

Batman Çayına sıfır denecek noktada OSB’ler yapılacak.

Nehir manzaralı fabrikalar ile canlıların yaşam alanları yok edilecek.

Ne kadar arıtma kurulursa kurulsun, içinde kirlilik olan ve kimyasal olan sular, nehir suyuna karışacak.

Nehir renkten renge girecek.

Bu da yetmez, nehirin içerisinde elektrik üretmek amacı ile bentlerle setler kurularak canlıların alanlarına müdahale edilecek.

Batman Çayı kenarındaki sazlık ve mera alanlarının OSB’lere açılması fikri, başka kesimlerin de iştahını kabartmış.

Bazı kurum, odalar ve dernekler, yer kapma yarışına girmiş.

Biyolojik çeşitlilik ve doğal kaynaklar ise kimsenin umurunda değil.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlükleri, Çevre Müdürlükleri, su kaynaklarını korumakla görevli DSİ gibi kurumlar bu olup bitenlere sessiz ve seyirci kalıyor.

Sanki memlekette başka uygun yer kalmadı da OSB’ler su havzalarına kuruluyor.

Su havzalarını koruma kanunlarına göre Batman Çayı kenarına kesinlikle izin verememelidir.

Batman Çayı yıllarca kum ocakları, yasak avlanma ve vahşi sulama gibi yanlış uygulamalara maruz kaldı.

Şimdi de OSB tehdidi altında.

Bir avuç çevreci de olmasa, kimsenin gıkı çıkmayacak.

Bu tür yatırımlar için ÇED zorunluluğu olduğu unutulmasın.

Bu süreçler işlenmeden iş oldubittiye getirilmez elbette.

Sadece Batmandaki çevreciler ve ilgili kurumlar değil, Diyarbakırdaki kurumların da bu yanlış uygulamaya karşı seslerini yükseltmeleri gerekir.

Batman Çayı havzasının doğallığının korunması elzemdir.

Yatırımlar için alternatif bulanabilir ancak doğal alanlar ve suyun alternatifi yoktur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ