Uzun bir aradan sonra tekrar beraberiz.
Zaman zaman gel git’lerim oluyor.
Ara verip aklıma bir şeyler gelince tekrar başlıyorum yazmaya.
Bu haftaki konuğum, sanat çevresinde çok bilinen, yaptığı eserlerle sanatseverlerin ilgisini çeken çok sevgili dostum Nail Yardım.
Malum Batman’a nefes aldıran yerlerden biridir Atatürk Parkı.
Parkın tam ortasında, demirden yapılmış ve 4 insanı temsil eden heykel de yerleştiği günden bu güne insanların ilgisini çekmektedir.
Zaman zaman önünden geçerken durup insanların heykele bakışlarını seyrederim o an neler düşündüğünü anlamaya çalışırım.
Bazı insanlar durup uzun uzun izler, bazıları anlam yükleyemeyip yoluna devam eder, bazıları fotoğrafını çeker.
O heykellerin ne anlama geldiğini bilen insanlar da hüzün dolu bakışlarla heykelleri seyreder. Batman var oldukça o kara gün her zaman yaşayacak ve her hatırlandığından yüreklerde bir sızı bir acı bırakacak.
Tarih, 01.08.2010
Bu kara günde hak savunucu 4 insan, kalleş bir mayına basarak hayata gözlerini yumdu.
Onların anısını yaşatmak için sevgili dostum Nail Yardım, Atatürk Parkındaki bu heykeli yaptı.
İlk ve orta eğitimini Batman’da tamamlayan sanatçımız, üniversiteyi Adana Çukurova Üniversitesinde okudu.
Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümünden 2004’te mezun olan sanatçımız, sonrasında heykel çalışmalarına, koşullar gereği dönem dönem devam etmiştir.
Bunun yanı sıra farklı zamanlarda Kapadokya’da seramik üzerine eğitimler de almıştır.
2009 yılında Kültür Bakanlığının düzenlemiş olduğu heykel yarışmasında da başarı ödülü almıştır ve çalışmalarına şuanda kendi atölyesinde devam etmektedir.
Bunların yansıra Batman’daki insanları heykellere ve heykeltıraşlığa karşı bilinçlendirmek adına birçok girişimde bulunmuştur.
Son yıllarda kendine ait olan Teneffüs Cafe’de birçok öğrenciye sanatın farklı dallarında yardımcı olmak için eğitimler veriyor.
Pandemi sürecinde ise çocuklara yönelik ücretsiz resim kursları düzenledi.
Birbirinden farklı ve ilgi çekici eserlere sahip olan heykeltıraşımız, 2021 yılında açmayı hedeflediği ilk kişisel sergisi için yoğun bir çalışma sürecine girdi.
Bu sergi için hazırlamış olduğu kompozisyon, alışagelmiş heykellerin biraz dışında. Kullandığı malzemeler genellikle doğada atık olan parçalar.
Göstermek istediği şey ise aslında işlev görmeyen malzemelerden bile sanat eseri çıkarabilecek olması ve doğa ile canlı arasındaki dengeyi kurabiliyor oluşudur.
Kendisi de bu durum için şu cümleleri kullanıyor;
“Özellikle inanın doğaya, insanın çevreye ve insanın insana oluşturduğu baskıyı bu yolla ortaya koymak istiyorum”
Heykeltıraşımıza kolaylıklar ve başarılar diliyorum…
