Gazetede “Batman da bunlar da oldu” başlığını görünce merak ettim neler de olmuş diye. Karpuz kabuğunu kavga nedeni sayıp bir kavgaya girişmişler. Hani Ramazan ay’ının ilk orucuna yetişse olayı oruca ve aç susuzlukla insanların taşıdığı asabiyete bağışlayacağım ama değil.
Neyse bu asabiyetle oruç tutacaksak tutmayalım diyeceğim ama demeyeyim diye duruyorum ne de olsa fetva makamı değilim. Hâşâ şimdi milleti yoldan çıkarıp kazalara sebebiyet vermek de olmaz.
Daha vahim olanlardan bahsedeyim. Kadının teki “kocam beni para karşılığı başka erkeklere satıyor” diyor. Bu iddialarla kadın, polise gitmiş kocası hakkında şikâyetçi olmuş. Bu da yetmiyor kadın bu duruma itiraz ettiği için bir de dayak yiyormuş heriften.
Eminim ki haberi okuyan her Batmanlı aynı cümleyi kurmuştur “Batman bu kadar bozuldu mu?” ya da “Eskiden böyle şeyler olmazdı”
Evet Batman bu kadar bozuldu. Bakın olanlara, kadın bally kullanımına engel olamadığı öz oğlunu polise şikayet ediyor. Hırsızlar açık bulduğu pencereleri affetmiyor açık kapıları boş geçmiyor. Siz kapatın onlar sizin için açıyor. Her sene bir tv dizi ile meşrulaştırılan hırsızlığın Batman’da açmadığı kapı kalmadı. Kaldıysa da fark ettirmeyin aman diyin.
Kullanımı çocuklara kadar inen esrar ve esrarcılar her gün baskın yese de maalesef önüne geçilemiyor. Batman’ın durumu birçok yere kıyasla henüz vahim boyutlara çıkmış değilse de maalesef esrar kullanımının gittikçe yayıldığını düşünüyorum.
Bunlar da değil artık Batman’da olmaz dediğim özellikle sokakta ki kadına dönük sözle veya başka şekilde taciz vakaları da sandığımın aksine artmış. Gün ortasında yaşanan birkaç örnek aktarılınca bana hani yok bu da olmasın artık diyorum ama oldurmamak için kimsenin bir şey yaptığı yok. Çok nadiren tacize ve tacizciye birileri engel oluyor evet ama tek başına kalıp da başkası o itiraza ortak olmayınca bu sefer tacizcinin sataşmasına muhatap kalıyor. La havle çekip uzaklaşıyor oradan.
Ben her ne kadar bu vakaların öyle ciddi vahim boyutlarda olduğunu düşünmesem de yakın çevreden arkadaşlarımızın aktarımlarını rahatsızlıklarını dile getirmekle yükümlüyüm. Onun için demem şu ki efendim benzer bir vakaya bir tacize edepsizliğe tanık olursanız edebi elden bırakmayın, bırakmayın ama mümkünse herifin de ağzını burnunu kırın. Uyarmakmış şikâyet etmekmiş faydası yok doğduran dövmeye başlayın. Af edersiniz ancak bu şekilde yerinde ve hızlı müdahaleyle her yerde olduğumuz bilinir ve bu bilindikçe o sapıklar o kadar rahat olamaz. Şimdi bu dediklerimden hareketle şiddet yanlısı olduğum düşünülmesin lütfen çünkü bunun adı şiddet değil bunun adı yerinde hızlı ve etkili müdahaledir.
Yakın zamanda Atatürk Parkında eşini yere devirip üstüne çullanan ve dövmeye kalkan adamın etrafına toplanan halktan dayak yemesi emin olun o adamın öyle her istediği zaman her istediği yerde eşini dövmekten alıkoyacaktır. Hatta evinde bile dövmeye kalktığında ona kısa bir tereddüt yaşatacaktır.
Şehirleşmenin düzenli disiplinli formuna kavuşmadan şehirleşmenin bütün hastalıklarını birer birer yaşamaya başladık. Bir gün, var ise güzellikleri de nasip olur belki. Batman’da bunlar da oluyor başlığı altına hep güzellikleri sıralar dururuz o zaman.