- 19-09-2021 13:16
- 5242
Son günlerde basında ve sosyal medyada sık sık ‘iki gurup arasında çatışma’ haberlerine rastlıyoruz.
Gruplar arasında yaşandığı iddia edilen kavgalarda silahlardan çıkan mermiler havada uçuşuyor.
Mermiler bazen çevreden bulunan binalara ve hatta olayla ilgisi olmayan kişilere isabet ediyor.
1980’li ve 1990’lı yıllarda siyasi nedenlerle gruplar arasında yaşanan çatışmalarda çok büyük korkular ve acılar yaşadığı için Batmanlılar bu tür olaylarda hemen tedirgin oluyor.
Peki, Batmanlıları tedirgin eden ve çatışan gruplar kimler ve ne amaçla çatışıyorlar?
Yaptığım araştırmaya göre kesici alet ve silahlarla çatışan gruplar genelde kişisel meselelerden dolayı bu yola başvuruyor.
Birçok sebep ve nedenden dolayı aralarında anlaşmazlık olanlar hemen şiddete başvuruyor.
Sinema filmleri ve dizilerde olduğu şehrimizde de mafyavari hareket eden bazı guruplar var.
Çek senet tahsili, bahisçi bazı zorbalar ve uyuşturucu baronları sürekli huzursuzluk çıkarıyor.
Yan bakma kavgası, miras kavgası, trafikte yaşanan anlaşmazlık kavgası derken Batman’da olaysız gün geçmiyor.
Kimin kiminle neden kavga ettiği araştırılmadan habere dönüştürülünce ‘iki grup arasında kavga çıktı’ deniliyor.
Mesela en son şehrimizde yaşanan üzücü hadise, su parkında kalabalığın en yoğun olduğu saatte yaşandı.
aile kavgasında kardeşlerin karşı karşıya geldiği bir olaydı.
Ama sosyal medya ve bazı gazetelerde ‘iki aile arasında çatışma çıktı’ şeklinde haber yayımlandı.
Bu tür hadiselerde gerçeği bilinmeden iki grup denilince toplum tedirgin oluyor.
Çünkü iki gurup denilince hafızalardan hiç silinmeyen 1980 ve 1990’lı yıllarda komşuların ve kardeşlerin oyuna getirilerek birbirlerini öldürdükleri o günler akla geliyor.
Elbette şu anda öyle bir durum ve risk görünmüyor ancak yine de halk tedirgin oluyor.
Bu yüzden yaşanan kavgalarda ‘iki gurup arasında çatışma çıktı’ başlığını kullanılmaz ise daha iyi olur.
Halkın huzurunu kaçırmamak için anlamsız kavga ve çatışmalara da artık dur denilmelidir.
Kardeşler arasında, komşular arasında, farklı frekasyonlar arasında, alacak verecek meselelerinden dolayı anlaşmazlıklar yaşanabilir.
Ama hemen sopaya, kesici aletlere, silahlara sarılmak da neyin nesi?
En ufak bir anlaşmazlıkta karşıdakine öldüresiye bir öfke ile saldırıyorlar.
Öfke kontrolü yok.
Böylelerinin ne yasalara ne insanlara ne de kendilerine saygısı var.
Problem ve sorunlarını şiddet yöntemi ile çözmeye çalışmanın ne dinde ne de insanlıkta yeri vardır.
Bir sorun varsa bunun çözüm yolu bellidir.
Öncelikle aile büyükleri araya girebilir veya arabulucu yönteme başvurulabilir.
Bu da sonuçlanmazsa mahkeme yolu açıktır.
Mahkeme için yeteri yasal dayanağınız yoksa kanaat önderleri araya girebilir.
Yani illa da kavgaya, patırtıya gerek yok.
Kimsenin bu şehrin huzurunu bozma hakkı yoktur.
Bu tür hadiselere karışan kim olursa olsun bu güne kadar mutlaka pişman olmuştur.
Bir pişmanlığa gerek kalmadan, öfke kontrolü ile yaşananların önüne geçilebilinir.
Tabi kolluk kuvvetlerine ve yargıya da çok iş düşüyor.
Kamusal alanlarda olay çıkaranlar daha karakolda pişman olup davalarından vazgeçtikleri için serbest bırakılıyor.
Aslında bu tür kişilere halkın huzurunu kaçırdıkları ve kamu düzenine zarar verdikleri için de ağır ceza verilmelidir.
Öyle bir ceza verilmeli ki bir daha kimse, halkı mağdur ve tedirgin edecek sorunlara yol açmasın.