- 03-01-2024 16:09
- 03-01-2024 16:11
- 4338
Türkiye tarihinin birçok açıdan en büyük depremi olarak kayıtlara geçen 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden yaklaşık bir sene geçti.
Deprem, aralarında Batmanın da olduğu 17 ili ciddi manada etkilemişti.
Depremin etkisi ile Batman’da birkaç binada hasarlar oluşmuştu.
Az, orta veya ağır derecede hasar gören binalar tespit edilince Batman, Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi kapsamına alınmıştı.
Depremin üzerinden neredeyse bir sene geçti.
Boşaltılan çok hasarlı binalardan sadece 3’ü bugüne kadar yıktırıldı.
Yıkılmamış binalar da var hâlâ.
Bu süre içerisinde Batmanda neler yapıldı?
Neler yapılacak?
Afet bölgesi olmasından kaynaklı yapılan yardımlar ve afet bölgesi olmanın sağladığı olanaklardan yararlanıldı mı?
Doğrusu kamuoyunun pek bilgisi yok.
Daha önce Batmanın bir deprem eylem planı var mıydı, varsa 6 Şubat depremi sonrası güncellendi mi?
Güncellenmemiş ise Batmanın deprem eylem planı acil olarak masaya yatırılmalıdır.
Batman şehir merkezi için nasıl olsa 1. derecede deprem bölgesi değildir, rehavetine kapılmamak lazım.
Batman 1. derece deprem bölgesi ile çevrili ve tarım arazilerine kurulu olduğundan, riskli bir alan üzerine kuruludur.
Geçmişte, Bingöl, Muş, Lice depremlerinden de Batman, ciddi manada etkilenmişti.
Deprem uzmanları bu bölgeler için ilerleyen süreçte büyük bir deprem tahmininde bulunuyor.
Bu nedenle Batman’daki tüm konutların depreme karşı dayanıklılığı ile ilgili bir envanterin hazırlanması gerekir.
Mevcut yapıların deprem esnasındaki risklerinin ortaya çıkarılması gerekiyor.
Yine yeni imara açılan alanların jeolojik zeminlerinin deprem açısından uygunluğu araştırılmalıdır.
Zemini sağlam olmayan alanlarda yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemelidir.
6 Şubat depremi, her şehir için yapılaşma izni açısından da bir milat olmalıdır.
Binalara inşa izni alınırken proje ve zemin konusu üzerinde titizlikle durulmalıdır.
Yapıların inşaatı sırasında denetim ve kontroller elden bırakılmamalıdır.
Kaçak yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemelidir.
Denetim ve kontroller kâğıt üzerinde kalmamalıdır.
Afet eylem planında görevli kurumlar güçlendirilmelidir.
Deprem esnasında zararların azaltılması için en önemli faktör, sağlam zemindir.
Depremlerle yaşamayı mümkün kılan hazırlıkların tamamlanması şarttır.
Bakın Japonya’da iki günce 7,2 büyüklüğünde bir deprem yaşanıyor, can kaybı ve binalarda hasar ise neredeyse yok gibi.
Kahramanmaraş’taki depremde ise 11 şehirde on binlerce can kaybı yaşandı ve yüz binlerce bina hasar gördü.
Bundan dersler çıkarmak gerekir.
Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli aynı şiddetteki depremde taş üstüne taş kalmıyor, Japonya’da ise ciddi manada zarar ve ziyan olmuyor.
Bu bile acil önlemler almamız için ders niteliğinde bir örnektir.
Umarım her kurum ve kuruluş, bu konuda üstüne düşen görevi yerine getirir.