- 13-06-2023 16:00
- 13-06-2023 15:58
- 6052
Boyutu ve yarattığı tahribat açısından küresel ölçekte bilinen en büyük karasal depremlerden olan Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler ve artçı sarsıntılar, yüreğimizi yakan can kayıplarının yanı sıra ekonomik bakımdan asrın felaketi olarak da tarihe geçti.
Bu felaket on binlerce insanın yaşamından etti, on binlercesi yaralandı, yüz binlercesi evinden barkından oldu.
Yaşanan zorlu süreçte tüm kurumlar ve halkımız tek yürek olarak depremzede vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarına çözüm üretmek için adeta seferber oldu.
Batman Halkı olarak da üzerimize ne düştüyse zengin fakir demeden elimizden gelen fedakârlıkta bulunduk.
Batmanlılar ağzındaki lokmasına kadar paylaştı depremzede kardeşleri ile.
Bu yüzden 40 binin üzerinde kişi Batmana gelerek misafirlerimiz oldu.
Halen 20 binin üzerinde depremzede Batmanda yaşıyor.
Çoğundan kira parası alınmıyor, kimisi devlet yurtlarında yaşamlarını devam ettiriyor.
Batmanlıların bu duyarlılığı ve misafirliği takdire şayandır.
Batmanlıya da bu yakışır.
Ancak deprem mağduru olmayan bazı fırsatçılar Batmanlıların bu iyi niyetini istismar ediyor.
Bu da depremzedelere karşı önyargılara neden olabiliyor.
İnsanların iyi niyet ve yardımsever duygularını zedeleyebiliyorlar.
Kimisi dilenci kılığına girerek bunu istismar ederken, kimisi de esnafı ve ev sahiplerini dolandırıyor.
Son günlerde bu tür örneklerde bir artış yaşanıyor.
Bir mahalle muhtarının anlattığı iki örnek insanı üzüyor.
Muhtarın anlattığına göre, genç ve yaşlı bir kadın, küçük birkaç çocukla kendini depremzede olarak tanıtıp bir eve yerleşirler.
Mahalleye taşındıktan sonra muhtar dahil bir çok kişi depremzede diye yardımda bulunur.
Bir süre sonra bu evin etrafında özellikle geceleri değişik insanlar dolanmaya başlar.
Ev sahibinin iddiasına göre bunlar uyuşturucu ticareti yapmaya başlamıştır.
Ne yapsa ne etse de evden çıkmıyorlarmış.
Diğer bir örnekte bir kadın, kendini depremzede olarak tanıtıp dayalı döşeli bir eve yerleşmiş. Gayri meşru işler yapıyormuş.
Aylarca kirasını ödememiş, ev sahibi kendisini polis zoru ile bile çıkaramamış.
Polisin çıkaramadığı işgalciyi ev sahibi elektrik, su abonelerini iptal ederek ancak çıkarabilmiş.
Bu örnekler elbette hoş örnekler değil.
İnsan anlatırken bile üzülüyor.
Bu tipler gerçek depremzedelerin ismini de karalıyor.
Birkaç kendini bilmez yüzünden her depremzedeyim diyeni de aynı kefeye koymamak lazım.
Depremi istismar edenlere karşı dikkatli olmak gerekir.
Gerçekten depremzedeler mi yoksa istismarcılar mı, bunu öğrenmek için Batman Valiliğindeki açık kapı kayıt bürosuna sormak gerekir.
Açık kapıda kayıtları yoksa ve yardıma muhtaçlar ise önce kayıtlarını oluşturmalıdır.
O zaman nerden geldikleri ve gerçek kimlikleri de ortaya çıkar.
Şayet yardıma muhtaçlarsa onlara yardım etmek gerekir.
Ayrıca körü körüne ‘depremzedeyim’ diyen herkese inanmamak gerekir.
Çünkü bunlar depremzede mağrurlara, depremden daha çok zarar veriyor.
Bu nedenle depremi istismar edenlere karşı dikkatli olmak gerekir.