BATMAN’DA LALE DEVRİ!

Lale devri denince, akla laleden çok siyaset gelir.

Devleti yönetenlerin, devlet işlerinden çok zevk ve sefa işleri ile uğraştığı için bir döneme lale devri denmiş.

Aslında bu konu da tartışılmaya çok açık bir konu!

Bu devrin pozitif ve negatif yanlarını ve günümüze ne oranda objektif yansıtıldığını tartışmak gerekir.

Ama ben düşündüğünüz gibi bugün siyaset yazmayacağım.

Lale devrinde olduğu gibi bardağın boş değil dolu tarafına bakacağım.

Siyaset, kirli ve çirkindir, laleler ise zarif ve güzel.

Bundan birkaç yıl önce Türkiye Petrolleri yerleşkesine lale ekilince, herkesin gözleri açılmıştı. Dünyanın en nadide çiçeklerinden birinin arzı endamı Batmanlıları büyülemişti. Birçok Batmanlı, sırf laleleri görmek ve onlarla fotoğraf çekmek için TP sitesine akın etmişti.

***

Bu akın haksız de değildi.

Lakin laleler muazzam bir güzelliğe sahipti.

Osmanlı da bir devre adını veren laleler, tüm Avrupa’yı güzelliği ile büyülemişti. 17. Yüzyılın ilk yarısında sadece Avrupa’da lale ile ilgili 50 kitap yazılmıştır. Hollanda da bir dönem, bir lale soğanının fiyatının, bir ev fiyatına denk olduğu söylenmektedir.

Biz elimizdekinin kıymetini bilmeyince, Hollandalılar onu alıp hem tanıtım hemde geçim kapısı yaptı. Bugün ekonomilerinin ciddi bir kısmı lale üzerinden dönmektedir.

Bizse ikinci vatanı olmamıza rağmen hala ona hayretlerle bakıyoruz.

Batman yolculuğuna gelince, TP sitesi özel korunaklı bir yer olunca, kısıtlı ömürlerinde güvenli bir şekilde arzı endam ediyorlardı laleler.

Bunların şehrin sokaklarına ekilmesi ise tam bir ütopyaydı.

Batman ve lale deseniz, biz Batmanlıların yarıdan fazlası, olmaz canım!

Olur mu?

Çocuklar keserler, kadınlar yolarlar, tavuklar gagalarlar, inekler ya inekleri nereye koyacaksınız…

Ne oldu?

Bugün Batman’ın ana caddelerinin hemen hepsi rengarenk lalelerle kaplı.

Kimse yolmuyor, gagalamıyor, yemiyor, herkes hayranlıkla bakıyor.

Çevre güzel olunca, bizde güzelleşiyoruz.

Güzelliği görmeden, kendimize haksızlık yapıyoruz.

Kardeşim, biz güzelden anlıyoruz. Güzeli seviyoruz ve yeri geldiğinde onu korumak için ölüyoruz.

Sıkıntı şurada, o güzelliği kendimize layık görmüyoruz. Gördüğümüz anda, problem bitiyor.

Dikensiz gül bahçesi olmaz!

Her nimetin bir külfeti var!

Eyvallah ama güzellikler için dikene de eyvallah külfete de!

Ben lalelerin güzelliğinden çok lalelerin ortaya çıkardığı Batmanlıların güzelliğine hayranım.

Sen her şeyin en güzeline layıksın Batman.

Kendini koru, konumunu koru.

Er geç güzellikler ifşa olur.

İftiralar, ithamlar, haksız söylemler rüzgarın lalelerin yapraklarını uçurduğu gibi uçup gidiyor.

Bu arada teşekkürler Ertuğ Şevket Aksoy Başkan, Batman’a bu güzelliği kattığın ve kattığın bu güzellikle Batmanlının gerçek yüzünü(güzelliğini) gösterdiğin için.

Daha güzel bir Batman duasıyla, sağlıklı ve mutlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ