- 01-07-2014 20:56
- 22944
17 Aralık ve 25 Ocak operasyonlarından sonra cemaat ve hükümet arasında belirginleşen kutuplaşmanın şehrimize yansıması merak konusu.
Halk, Vali’nin merkeze çekilmesini ve emniyet çerisindeki değişiklikleri kendince yorumluyor, bu değişikliklerin diğer kurumlara da yansıyıp yansımayacağını merak ediyor.
Aslında bu konuda siyasilerinde kafası oldukça karışık! Net olan tek kişi var o da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Sanki ekibinin bir kısmının üzerinde hala cemaat korkusu var gibi.
Cemaat elemanlarında da hala hükümete karşı bir zafer kazanılacakmış havası var gibi.
Cemaat elemanlarını bu konuda takdir ediyorum. Destekçi ve sempatizanlar geri çekilse de çekirdek kadro büyük bir inançla, davalarına sarılmış durumda. İnanıyor ve davalarının gereklerini yerine getiriyorlar.
Davalarının onları nereye götürdüğü başka bir konu. Asıl mesele, dik durmaları, geri adım atmamaları ve davalarını satmamalarıdır.(yurt dışına kaçıp oradan saydıranları saymıyoruz!)
Hangi davada olursa olsun, dik duranları takdir ederim. Kaypakları ise kınarım. Kaypaklık yapan insanlar her devrin adamı olsalar bile her devirde kaybederler. Tabii ki gördüğü yanlıştan dönenleri bu kategoriye koymuyoruz. Kaypaklık, ikili oynamak, adam satmak, riyakar fiiller işlemekle karakterize edilen bir yapıdır.
Değişikliklere gelecek olursak, her kurumdan listelerin hazırlanıp bir şekilde yukarılara gönderildiğini duyuyoruz. Bu listeler objektif bir şekilde mi hazırlanıyor yoksa sübjektif kişilerin hazırladığı sanal listeleri mi göreceğiz.
Lakin şuan için emniyet dışındaki kurumlarda bırakın herhangi bir operasyonu, terfiler (bazılarında) bile söz konusu. Bazı ortamlarda kendilerini perdeleseler de çoğu ortamda cemaate toz kondurmayan ağabeyler, terfi bile ediyorlar. Bu terfileri ağabeyleri mi yapıyor, yoksa Ak parti içerisindeki dayıları mı bilmiyoruz!
Bildiğimiz tek bir şey var, Başbakan burada olan bitenleri bilmiyor. O Ankara’da naralar atarken, burada işler farklı yürüyor.
Başbakan takkiye yapıyor diyenler de olabilir. Yaşananlar böyle düşünenleri haklı da çıkarıyor olabilir. Ama onu biraz tanıyanlar bilir, bir şey dedi mi yapar. Bunu manipüle etmek isteyenleri de yakar. Bunlar kendilerini vazgeçilmez sansalar bile…
Bence Başbakan’ın cemaatten önce kendi partisine bir operasyon yapması gerekir. Çünkü içerde bu kadar düşmanı varken, dışarıyla uğraşmasının anlamı yoktur!
Oksijen almayan dokular önce morarır sonra kararır. Müdahale etmezseniz kokar ve kopar. Koparken de yanında başka dokular hatta uzuvlar götürür. Bu uzuvları kurtarmak için işin başında müdahale etmeli, elin kopabilme ihtimali belirdiği anda, parmak feda edilebilmelidir.
“Parmak işimi görüyor, göz yumayım, gittiği yere kadar gitsin” derseniz, el ve kolla da kurtulamayabilirsiniz!
Operasyon olacak, her iki tarafa da olacak. Hangi tarafa öncelik verileceğini yakın zamanda göreceğiz. Kurunun yanında yaşın gittiğine de şahitlik edeceğiz.
Başbakanın deyimiyle; bu işlerin doğasında bu vardır…
Fikri, düşüncesi, tarafı ne olursa olsun, kaypakların bertaraf edildiği, Hakka ve halka karşı tavır alanların kaybettiği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…