Batman’dan Avrupa’ya göçün neden, sonuç ve riskleri…

Batman’dan Avrupa’ya göçün neden, sonuç ve riskleri…

Batmandan Avrupa’ya yoğun bir göç hareketliliği yaşanıyor.

Başta Almanya olmak üzere kaçak yollardan Avrupa Ülkelerine sığınmak üzere insanlar, büyük umutlarla Batmanı terk ediyor.

Aracılar, Bulgaristan ve Romanya üzerinden Avrupa Ülkelerine göç edenlerden 10-15 bin dolar arasında para alıyor.

Yunanistan üzerinden de göç edenlerin olduğu söyleniyor.

Göç yolunun, zorlu, zahmetli ve çok riskli bir yolculuk olduğu söyleniyor.

Ailecek gidenlerden bu maceralı yolda çocuklarını kaybedenler, denizlerde boğulanlar da oluyormuş.

Gözaltına alınıp günlerce hapis yatanlar varmış.

Maceralı göç yollarında Afgan mafyasının eline düşüp neleri varsa ellerinden alınıp Avrupa rüyası yarında kalanlar da oluyormuş.

Avrupa’ya vardıktan sonra zorluklar bitmiyor tabi.

Sığınma kamplarında ciddi problemler bekliyor kendilerini.

Göç nedeni ne olursa olsun, Avrupa Ülkeleri eskisi gibi iyi koşullarda yaşama ve kolay kolay oturma izni vermiyor.

Çoğu mülteci yıllarca sığınma kamplarında barınırken, bir kısık ise ülkelerine geri gönderiliyormuş.

Avrupa Ülkelerine göç, bildim bileli var olan bir konudur.

Sebep ve nedenleri değişse de Avrupa’ya göç rüyası hiç bitmedi.

Tabi mülteci olmayı göze almanın zorunlu ya da keyfi sebepleri vardır.

Kimisini hayat koşulları göç etmeye zorluyor, kimisi de daha iyi hayat standartlarına erişmek için ülkesini terk ediyor.

Herkesin kendine göre mutlaka bir sebebi vardır.

Kimisi siyasi nedenlerle, kimisi kendini güvende ve mutlu hissetmediği için, kimisi de daha çok para kazanıp zengin olmak için gidiyor Avrupa'ya.

Son zamanlarda Batman’dan Avrupa ya göç edenlerin çoğu da ekonomik ve siyasi nedenlerden dolayı göç ediyor.

Avrupa’ya göç etmenin en önemli üç nedeni, artan hayat pahalılığı, işsizlik ve gözaltı, tutuklama ile hapis korkusudur.

Artan hayat pahalılığı karşısında çaresiz kalanlar, iş bulmayanlar ya da evlenemeyen gençler çözümü göç etmekte buluyor.

Geçmişte ekonomik sebeplerden dolayı metropol şehirlere göç ediliyordu.

Türkiye içinde hayat şartları ağırlaşınca zor durumda kalanlar bu kez Avrupa’yı tercih ediyor.

Göç etmenin diğer sebebi de bir gözaltı veya hapis durumu olunca işe yerleşmek imkânsız hale geliyor.     Özel sektör bile işe eleman alırken GBT incelemesi yapıyor.

Kişinin neden, niçin hapis yattığı? haklı ya da haksız yere ceza alıp almamasının bir önemi kalmıyor.

Kişinin GBT’si temiz değilse tüm kapılar yüzüne kapanıyor.

Avrupa'ya göç etmenin Batman açısından kısa ve uzun vadede olumsuz sonuç ve bedelleri de var elbette.

Öncelikle yarının umudu gençlerimizi bir bir yitiriyoruz.

Çalışabilecek durumda olan meslek sahibi kişilerin yurt dışına gitmesi ciddi bir kayıptır.

İş gücümüz yitip gidiyor.

Aileler parçalanıyor.

Avrupa macerası için eşini ve çocuklarını bırakmak zorunda kalanlar oluyor.

Kültürel bir erozyon yaşanıyor.

Göçün şehrimiz açısından da göç eden açısından da büyük risk ve zorlukları bulunmaktadır.

Göçler nedeniyle, özellikle inşaat ve sanayide kalifiye elemanlar yetişmiyor.

Hayvancılık ve çiftçilikle yeni nesil uğraşmıyor.

İnşaat alanında usta bulmak şimdiden zorlaştı.

Tarımda iş gücü için eleman sayısı ve üretim gittikçe azalıyor. 

Göç eden kişi açısından da Avrupa’ya göç etmenin ciddi riskleri bulunmaktadır.

Genelde göç edenler  dil, yaşam biçimi ve kültürel farklılıklar açısından büyük zorluklar yaşıyor.

Aradan yıllar geçse de Avrupa Ülkelerindeki yaşama adapte olamıyorlar.

Gidenlerin hayalinde bir gün mutlaka geri dönmek var.

Daha ilk haftasında ve ayında pişman olup dönmek isteyenler de var. Ancak, çevreye ve aileye karşı mahcup olacağını düşündüğünden dolayı geri gelemeyenler var. Avrupa’daki yaşam şartları, hayal edildiği ve anlatıldığı gibi değil.

Gidenlerin çoğu pişman oluyor.

Hatta kısa süre içerisinde hemen dönenler de var.

Avrupa'ya göç hazırlığında olanlar önce geri dönenlerle bir konuşup son kararlarını öyle kararını versinler.

Şartlar ne olursa olsun, insanın kendi yurdu ve vatanı gibisi yoktur.

Buradaki bereket, dayanışma, kaynaşma ve yardımlaşma hiçbir yerde yoktur.

Yeter ki umutsuzluğa düşmeyin.

Yeter ki niyet çalışmak ve üretmek olsun, mutlaka sıkıntılardan kurtulmanın bir yolu vardır.

En basitinden Avrupa'ya göç etmek için 10-15 bin doları göze alanlardan 3-5 kişi sermayesini ve gücünü birleştirse küçük ölçekli de olsa kendi işlerini kurabilirler.

Sorun geçim derdi ise inşaat sektöründe ciddi anlamda istihdam alanları mevcut.

Bir ustanın günlüğü 2 bin liradan başlıyor.

Farklı sektörlerde de ustalaşıp dolgun ücretler almak mümkündür.

Gözaltı ve cezaevi korkusu sebebi ile göç etmek de haklı bir çözüm yolu değildir.

Şayet haksız ve demokratik olmayan uygulamalar varsa buna karşı meşru yöntemlerle mücadele etmek ve direnmek gerekir.

Kaçmak ve göç etmek, makul ve mantıklı bir çözüm yolu olmamalıdır.

Avrupa ya göç etmek, çok ama çok mecbur ve haklı sebeplerden olmadığı sürece bir kaçış ve zayıflıktır.

Hayata karşı direnecek gücü  olmayan bireylerin başvurduğu bir yöntemdir.

Kurumların, yetkililerin ve duyarlı bireylerin, Avrupa'ya göç edenleri sadece izlemesi, göz yumması ve sessiz kalması sorumsuzluğun ve acizliğin ta kendisidir.

Avrupa hayali olanlara sesleniyorum, umudunuzu yitirmeyin, güzel hayallerinizi  kendi topraklarınızda  gerçekleştirmek için kurun. Dayanışmayı artırarak, birbirinize omuz verirseniz üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir sorun yoktur.

Bu yüzden ailenizi, dostlarınızı, halkınızı, topraklarınızı ve memleketinizi bırakıp gitmeyin.

Boş rüyalar ve hayaller peşinde koşmayın.

Herkesin memleketi ve vatanı kendisine güzeldir.

Bu güzelliği  terk etmeyin, bırakmayın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ