İsrail’in Müslümanlara karşı takındığı vahşi tavrı kınamak için Müslüman olmaya gerek yok. Her canlı bu vahşete mutlaka bir reaksiyon verir. Vermeli, verebilmelidir…
Her canlıdan değil de kendi cinsimiz ve dinimizden başlayalım.
Biz insan ve Müslüman olarak ne yapıyoruz?
Zahire baktığımızda İsrail’in hedeflerine hizmet ediyoruz!
Nasıl mı?
Onların istediği her şeyi yapıyoruz!
Alın dediklerini alıyor, satın dediklerini satıyoruz.
Sevin dediklerini seviyor, sevmeyin dediklerini sevmiyoruz.
Okuyun dediklerini okuyor, okumayın dediklerini okumuyoruz.
Yiyin dediklerini yiyiyor, yemeyin dediklerini yemiyoruz.
Üretin dediklerini üretiyor, üretme demediklerini üretmiyoruz!
Bunların çoğunu yaparken de yüce dinimizle çelişiyoruz!
Aslında her nefes alışımızda onlara hizmet ediyoruz.
Onlara bağırıp hakaretler ederken bile!
Hiç eveleyip gevelemeye gerek yok!
Bu hizmetin su yüzüne çıkıp vücut bulmuş bir fiilini paylaşmak istiyorum.
***
Yanılmıyorsam 1 sene evveldi. İsrail yine her zaman ki iğrenç fiillerinden birini icra etmiş, Müslümanlar galeyana gelmiş, tepki göstermek için sokaklara çıkmıştı.
İki farklı grup organizasyon yapmış. Ama aynı gün ve saatte olan organizasyonlar şehrin farklı yerlerinde tertiplenmişti.
Her iki grubun da niyetinin halis olduğundan kesinlikle şüphemiz yok!
İkisi de Allah için meydan da İsrail’e olan nefretini dile getirmekte, Müslümanlara olan zulmü protesto etmekteydi.
Sonuç, sonuç İslam’a zarar, İsrail’e KAR!
Niye, çünkü siz (yani biz) tamda İsrail’in yapmak istediğini yaptınız, bölündünüz!
Bu kadar küçük bir organizasyonda bile bölündünüz!
Biz Müslümanları, en zayıf yerimizden vurdunuz!
İsrail’i de en güçlü yerinden ödüllendirdiniz.
Çünkü onlar 6-7 milyon nüfusla, işte böyle, böle böle milyarları yönetiyorlar.
İkiye, üçe, beşe…
Burada suç, meydan da olanlar veya organizasyonu yapanlarda değil!
Suç hepimizde! İsrail’e bağırıp çağırmakla, ürünlerini protesto etmekle hatta gidip orada ölmekle bile bu işler çözülmez!
Çözümün tek bir yolu var, kardeş olmak!
Yarın Batman’da ki bütün İslami cemaat, cemiyet, tarikat ve STK’ları bir olsun, İsrail’e ortak bir tepki koysun.
Kudüs bizimdir, onu hep beraber alacağız desin, İsrail 3 yılda bitmezse, kim ne derse desin!
Böyle bir birlik, bir ortak duruş sergilendi mi bu bölgeye, ülkeye ve tüm coğrafyaya yayılır ve taş atmaya bile gerek kalmadan İsrail uykusuzluktan geberir!
Kardeşlik Atom bombası gibidir!
Kardeş olursanız, o bomba düşmanda patlar, düşman zerrelere ayrılır!
Kardeş olamazsanız, o bomba elinizde patlar ve siz zerrelere ayrılırsınız!
Düşman bunu çok iyi biliyor ve o bombayı hep elimizde patlatıyor!
Siz ayrı gayrı yaptığınız her eylemde, söylemde veya ibadette, “merak etmeyin, o bomba bizde, size(İsrail’e) hiçbir zarar gelmez” diyorsunuz!
Basit ihtilaflarla birbirinizi suçlayıp uzak durur, yaşanan bu tarz önemli gelişmelerde bile ortak nokta bulamaz ve bu durumu oturup konuşacak platformalar oluşturamazsanız, inanın İsrail sizi çok sever!
Eylem yapsanız da sever, hakaret etseniz de tehdit etseniz de!
Onları korkutmak istiyorsanız, birbirinizi sevin.
Aranızda ki sevgisizliğin nedenlerini bulup atın!
Bunu yapmazsanız, İsrail’in geleceğinin garantisi siz olursunuz!
İnsanların fotoğrafın büyüğüne bakıp, ona göre hareket tarzı belirledikleri yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…