Batman günlüğü-20

Batman günlüğü-20

Tarihin belki de sıcaklık bakımından en kral yazını yaşıyoruz.

Avrupa Birliği'ne (AB) bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisinin aylık raporuna göre Ağustos 2023, küresel olarak şimdiye kadar en yüksek sıcaklığın kaydedildiği ay oldu.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü hava ölçüm verilerine göre 2023 ağustosunun en yüksek sıcaklık rekoru Batmanda kırıldı.

Yakışır bu birincilik Batmana.

Daha önce de en çok işsisin olduğu kent sırlamasın da birinci olmuştuk.

Hava kirliliği birinciliğimiz zaten malumunuz onu hatırlatmaya gerek yok.

Sıcakkanlı insanların şehrinde, havanın en sıcağı da bizde.

Sıcağa gel, sıcağa.

Tarihin en sıcak yazını yaşıyoruz.

Soğuğa bir şekilde çare var bir yerde ama sıcağa çare çok zor.

Klimalar da sıcak hava veriyor.

Yaz günlerinde sabah ve akşam serinliği ile soluklanıyorduk, şimdi o serinliği de bulamıyoruz.

Gece bir kafeye tek başına çıkıp bir kahve, bir su bir çay’ın faturası 75 liracık olmuş.

Geriye gidilecek tek mekan, belediyenin parkları kalmış en ucuz.

Parklardaki yoğunluk, park konserleri ile neşelendirilmeye çalışılıyor.

Gündüzleri ise herkes serin bir yer bulma peşinde.

Batman sanki dünyanın tüm sıcaklığını kendisinde toplamış.

Küresel ısınmanın merkezi haline gelmiş.

Sıcaklara rağmen çok sevdiğim yürüyüşlerime devam ediyorum.

Geçen yürürken bir çocuk buldum yerde, 9-10 yaşlarında gözlerinde çaresizlik okunan bir çocuk.

Sabahın bu saatlinde caddelerde ne yapıyorsun demeden “bu yol nereye gidiyor” diye sordu.

Soruya soru ile cevap verdim, hele önce sen söyle bu saatte neden ailenin yanında değilsin nereye gidiyorsun dedim.

Sohbet ettikçe gerçek hayat hikayesini öğrendim, içim burkuldu.

Adana’ya gitmek istiyormuş, ailesi zorla Batman’da bir medreseye vermiş, annesi doğum esnasında ölmüş, babası zihinsel engelliymiş kağıt toplayarak geçimini sağlıyormuş.

Babaannesi kendisi ve 4 yaşındaki kız kardeşlerine bakıyormuş, önce beraber kahvaltı yaptık, sonra babaannesini aradım Musa eve gelmek istiyor dedim, kabul etmedi, bakamıyormuş, çocuk sokakta heder olacağından korkuyormuş.

Mecbur onu kaldığı yere bıraktım.

Ertesi gün yine kaçıp her gün yürüdüğüm yolda beklemeye başlamış, onu çocuk şubeye getirdim.

Yardımcı olmaları için onlarda aileyi ikna edemediler, çocuk yine medreseye gönderildi.

Çocuğun direnişi sonunda işe yaradı medrese gönderme kararı alınca aile kabul etmek zorunda kaldı. Telefon numaramı bir kağıda yazmış başına bir şey gelir, bir ihtiyacın olursa ara demiştim küçük Musa'ya, ailesinin yanına gidince aradı çok mutlu olduğunu söyledi.

Musa ailesine tam kavuşmuşken iki Suriyeli mağdur ile karşılaştım bu kez.

İdhem Hesek’den göç etmiş şehrimize.

Suriye ordusunda üsteğmenmiş.

İki çocuğunun öldürmüş IŞİD, onu da silahla taramış.

Vücudunun birçok yerinde mermiler var, bir mermi de alnından girmiş ensesinden çıkmış.

Öldürmeyeni Allah öldürmüyor.

Sağlığı iyi değil, varlıklıyken muhtaç duruma düşmüş şu anki durumum ölü ile yaşam arasında bir şey diye özetliyor.

Ahmet ise iki çocuk annesi genç eşi kanser hastasıymış.

İşsiz olan Ahmet’in tek umudu kemoterapi gören eşinin yaşama tutunmak.

Birbirinden ilginç ve acılı hayat hikâyelerini bir ile bu haftaki günlüğü de noktalayalım. 

Ha, unutmadan ekmek fiyatı bugün zamlandı. 

200 gram ekmek 5. 50 kuruş, 400 gram ekmeğin ise 11 liraya yükseldi.

Anlayacağınız yazın bu sıcak günlerinde bol, bol zam haberlerini alıyoruz. Bakalım bu zamların sonu nereye varacak.

Kalın sağlıcakla…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ