- 06-05-2018 23:36
- 194
Osman’ı ilk, Batmanın yerel bir gazetesinin dağıtıcısı olarak tanıdım. Gariban, son derece saygılı, saf, tertemiz bir gençti. CHE’ye olan benzerliği dikkatimi çeken ilk şeydi. Ona Batmanlı CHE ismini vermiştim. Sonra öğrendim ki ona bu ismi benden önce takanlar olmuş. Gazete dağıtıcısı iken bisikletiyle bütün abonelere gazete dağıtır, sonra gazeteye gelir farklı işlere koştururdu. Hiçbir işe, itiraz etmeden koşardı. Hep güler yüzlüydü. Herkesin sevgisini kazınmıştı. Yıllar süren rahatsızlığım, Osman’la yollarımızın ayrılmasına neden olmuştu. Bir gün Sonsöz Gazetemizin beyin takımından sevgili Hatice Türkan’ın davetini kırmayıp gazeteyi ziyarete gittim, Osman’ı görünce çok sevindim. Hal, hatırını sordum. O da beni hatırlayıp inanılmaz büyük bir sevgi ve yakınlık gösterdi, cebinde sakladığı üçü bir arada kahveyi ikram etti, kahveyi hiç sevmediğim halde Osman’ı kırmayıp içtim, derin bir sohbetin kollarına bıraktık kendimizi. Osman’la sıcak bir dostluk kurdum, gazeteye her gidişimde onu görmeden çıkmaz oldum. Türkan Hanım’la aralarından geçen küçük sataşmaları keyifle anlatırlar. Ne Türkan Hanım, Osman’sız, ne de Osman, Türkan Hanım’sız durmuyor. İki gün önce Türkan’ın doğum günüydü, sürpriz kutlama için dostlarımızla gazetede toplandık. Asıl sürprizi ise Osman, bana yaptı. Bana hayatımın şokunu yaşattı. Sevgili Osman, bana, büyük baş hayvanlara verilen vitaminden hediye etti. Önce ne olduğunu anlayamadım. Osman’a sordum. Osman’ın cevabı, hepimizi güldürdü. “Abi veterinerlerin bir toplantısında dağıtıyorlardı, ben de sana getirdim, senin bağışlık sistemin zayıf ya faydası olur diye düşündüm”… Hayatımda aldığım en ilginç hediyeydi. Sağolasın Osman… Ne seni ne de hediyeni asla unutmayacağım…