Batman’ın sorunlarını ve çözüm yollarını Vali ve Belediye Başkan Vekili Hulusi Şahin ile görüşmek üzere kahvaltıda bir araya geldik.
Verimli bir röportaj olduğuna inanıyorum. Birçok soru sorma fırsatı bulduk. Daha birçok soru sormak istiyorduk ancak süre kısıtlıydı.
Sayın Valimizin konulara hâkim olduğunu ve çözüm iradesi bulunduğunu fark ettik. Her soruya geniş açıklamalarla netlik kazandırmaya çalışıyordu.
Öncellikle şu ana kadar gelmiş geçmiş hiçbir Belediyenin cesaret edemediği ve tepkinin gelmesinden korktukları kaçak yapılarla mücadeleyi başlatmıştı.
Biz de merak ettik. Kaçak yapılarla mücadele durdu mu? Ya da verilen cezalar caydırıcı oluyor mu? Temelden itibaren kontrol yapılamaz mı?
Valimiz Hulusi Şahin kaçak yapıların kontrol dışı olduğunu; betonu, demiri vs kontrol edilemediği için can ve mal güvenliğini de tehdit ettiğini söyledi.
Para cezaları caydırıcı olmazsa bile para cezası kesmekle kaçak yapıların yasal hale gelmediğini ve yıkım kararı aldıklarını söyledi.
zamanda İzmir’de yaşanan depremin sonuçlarını hepimizin gördüğünü ve aynı şey bizde olursa aynı manzaralar yaşanmasın diye kaçak ile mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Başka bir sorumuz; Yeni imar alanları ile ilgili idi. Yeni imar alanları tarım arazileri üzerine projelendirileceğine eski mahalleler kentsel dönüşüme tabi tutulamaz mı?
Sayın Şahin, eski mahallelerin de tarım arazilerine kurulduğunu ve Tarım Bakanlığının itirazı ile karşılaştıklarını söyledi.
Söyledi söylemesine ancak dile getirmeye çalıştığımız şey eski mahalleler zaten kurulmuş ve bir kez yapılmış idi. Bundan sonra bari tarım arazilerini öldürmeyelim demeye çalışıyorduk.
Başka bir sorumuz da şehir içi trafik problemini gidermeye yönelik ne yapılabilirdi? Bunun için acaba şehir içinden geçen tramvay hattı yapılabilir miydi?
Vali Hulusi Şahin tramvay hattı için gerekli proje ve finansmanı incelediklerini ve maliyet yüksek olduğu için vazgeçtiklerini söyledi.
Ancak mevcut Demiryolu üzerinden geçirilecek bir tramvay mümkün olursa bunu gerçekleştirmek istediklerini belirtti.
Bir diğer sorumuz ise Batman’ın kanayan yarası ve aslında Vali bey’in deyimiyle kentin mega sorun ve projelerinden olan asbest boruların değişimi idi.
Kentin içme suyu borularının asbest olması ve asbestin de kanserojen etkiye sahip olması ancak yıllardır dille getirilmesine rağmen değiştirilmemesi düşündürücü idi.
Vali bey hattın 120 kilometre uzunluğunda olması ve çok büyük maliyet gerektirmesi karşısında hemen değişiminin beklenemeyeceği zira onlarca yıldır bu şekilde olduğunu söyledi.
Diğer benzer bir sorun ve soru ise Atık su arıtım tesisinde biyolojik ve kimyasal arıtmanın olmaması karşısında Vali beyin cevabını bekledik.
Vali bey geçmiş dönemlerde Atık su arıtım tesisi için büyük maliyetler harcandığı halde sadece fiziksel arıtmanın yapıldığını söyledi.
Vali bey ayrıca Belediye borçlarının, devir aldıkları günlerde 370 milyon lira olduğunu ve bunun 70 milyonunu ödediklerini söyledi.
Aslında daha sorularımız vardı. Ancak dediğim gibi zaman kısıtlıydı. Diğer arkadaşlara da söz ve soru sorma hakkı vermek için susmak zorunda kaldık.
Örneğin; Mezder mezarlığının dolmak üzere olduğunu kentin diğer cephelerinde mezarlık yapımının düşünülüp düşünülmediği?
Uyuşturucu ile mücadele konusunda ebeveynlerde farkındalık oluşturmak ve gençleri bu müpteladan korumak için projelerinin olup olmadığı?
Kışa girmek üzere olduğumuz bu günlerde Cuma namazlarının içeride kılınması gerekeceğinden ve Sosyal mesafe kuralından dolayı yerin yeterli olmamasından dolayı bir tedbirlerinin olup olmadığı? gibi daha birçok sorumuz vardı.
Daha birçok soru sormak isterdim. İnşallah başka bir buluşmada bu tür soruları da sorup kendisinden bizzat dinlemek isterim.