Batmanlıların hiç sevmediğim birkaç özeliğini sıralayayım önce;
Birbirlerinin başarılarını görmez ve istemezler.
Birbirlerini bir makama layık görmezler.
Birbirlerinin kusurlarını ve açıklarını ararlar.
Birbirlerinin kuyusunu kazarlar.
Kısacası birbirlerine karşı hevsut (kıskanç)tırlar.
Seçim dönemlerinde siyasi partiler, aday gösterilenleri yerden yere vururlar.
Batmanlı olmayıp siyasetle bir yere gelenleri ancak seçimden seçime görebiliyoruz.
Sadece arada bir kendi siyasi partilerine uğrayıp şirinlik yapmaktan başka bir şey yaptıkları da yok.
Onlarca kişi bu yüzden milletvekili belediye başkanları oldu.
Peki, nerede onlar şimdi?
Ama onlar Batmanlı olmadıkları için onlara seslerini çıkarmaz veya yere göğe sızdırmazlar.
Kurumlardaki yetkilendirme ve atamalarda da durum farklı değildir.
Batmanlı yöneticinin değerini bilmez ve başarısını görmezler.
Batmanlı olmayanı ise yücelttikçe yüceltip baş tacı ederler.
Onların kusurunu görmez, hatta hiçbir isteklerini geri çevirmezler.
Kurum müdürlerine bakın kaç Batmanlı bürokrat var.
Ya iki ya üç kişi.
Var olanlar da hedefte.
Koltukları sallantıda.
Başarısız oldukları için değil.
Batmanlı oldukları için göze batıyorlar.
Adam torpille şehrimize atanıyor, burada dilediği gibi at koşturuyor.
Batman Halkına karşı ön yargı ve nefretle yaklaşıyor, önüne gelene hakaret ediyorlar.
Batmanı da Batmanlıyı da içten sevmemelerine rağmen birden çok yetki sahibi olabiliyor, kazancına kazanç katıyor, bir anda yıldızı parlayıp terfi ediyor.
Çünkü burada önü açık.
Batmanlı değilsen sorun yok.
Dilediğini yapabilirsin.
Önün açık.
Hakkında konuşan yok.
Karışan yok.
Keşke şehrimize gelip kısa sürede zengin olan ve mevki makam sahibi olan siyasetçiler ve il müdürlerinin mal varlıkları araştırılsa, o zaman ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Batmandan kimler geldi, kimler geçti.
Ama biz halen buradayız.
Onlar yolcu, biz hancıyız bu şehirde.
Ama yine de akıllanmıyoruz.
Birbirimizin değerini bilmiyoruz.
Birbirimizi sahiplenmiyoruz.
Onlardan önce biz birbirimiz ötekileştirip itibarsızlaştırıyoruz.
Çünkü birbirimizin değerini bilmiyoruz.
Biz birbirimizin kusurlarını görebiliyoruz sadece.
Bu huyumuzdan vazgeçmediğimiz için de bizim şehrimiz üzerinden şöhretini ve servetini arttıran arttırana.