- 21-09-2024 00:01
- 20-09-2024 16:29
- 100
Ülkemiz hem doğası ile hem tarihi ve kültürel dokusuyla adeta bir turizm cenneti…
Batman yöresi de hem doğası hem kültürü ve hem de derin tarihiyle bundan nasibini fazlasıyla almış. Hasankeyf başta olmak üzere Gercüş, Sason, Kozluk ve Beşiri ilçelerimizdeki tarihi miras, yöredeki nehir, dere ve göl gibi suların çeşitliliği, damağımızla beraber gözlerimize de hitap eden tarımı, zengin mutfağı, kültürel mirası, modern bir şehir merkezi ve asırların nostaljisini bizler için bu günlere taşıyan engin coğrafyası…
Tarihimiz, suyumuz, mutfağımız, doğamız var. Yani yağımız, unumuz, şekerimiz var ama bunu bir türlü helva yapamadık!
Geçen hafta Hasankeyf Belediye Başkanı Hamit Tutuş’un Hasankeyf’in cazibesini artıracak vaatlerin yerine getirilmediğini ifade ettiği demecini gazetemizde de haber yapmıştık. Sahil projesinin hayata geçilmesi, teleferik yapılması gibi vaatler gerçekten de Hasankeyf için çok faydalı olacaktır.
Turizmciler, otelciler, esnaf turizm alanında Batman’ın beklenen hamleyi bir türlü gerçekleştiremediğini belirtiyor. Gerçekten de turizm alanında Mardin ve Diyarbakır’ın gölgesinde kaldığımızı düşünüyorum. Batman’a gelen turistler Hasankeyf ve Malabadi gibi birkaç yeri gezdikten sonra konaklama için ya Diyarbakır’ın ya da Mardin’in yolunu tutuyor. Bana göre turistleri burada konaklamaya ikna edecek turizm alt yapısının yetersizliği bu durumun oluşmasında etkili!
Önümüzde bir Tunceli örneği var. Doğal güzellikleri ile turizm noktasında epey yol kat etti Tunceli. Model alınabilir mi, alınabilir!
Hasankeyf’te su kenarının tıpkı 20 yıl öncesi gibi işletmelerin kurulmasına uygun hale getirilmesi, teleferik yapılması, Hasankeyf’i tanıtacak festivallerin yapılması, Hasankeyf’e yakın köylerin de turizmden istifade etmesi için alt yapının oluşturulması, Gercüş’ün tarihi konaklarının turizme kazandırılması, çevrede keşfedilmeyi bekleyen köylerin tanıtılması, Sason, Kozluk, Beşiri ve çevrelerindeki kültürel mirasın tanıtılması, özellikle Hasankeyf’te su kenarında bungalov tarzı evler, mini oteller, geliştirilmiş ve çeşitliliği artırılmış çarşı yapılması gibi çalışmalar Batman turizmini farklı bir noktaya getirecektir. Özellikle tanıtım ve reklam noktasında büyük efor sarf edilmeli; bunda tüm kurumlar, kuruluşlar, turizm acenteleri, basınımız, iş dünyası, esnaflar ve yerel sosyal medya fenomenleri ellerinden geleni yapmalıdır. Batman hak ettiği seviyeye geldiğinde ilçelerle beraber ilin geneli bu pastadan faydalanabilecektir. Zamana yayarsak olmayacak şey değil!
Bu doğrultuda özellikle diyorum Hasankeyf, bir kültür turizm vadisi haline getirilmelidir.
Batman Valiliğinin her ilçede festival yapılmasına yönelik attığı adımın hem vatandaşın eğlenmesi, keyifli vakit geçirmesi için hem de Batman yöresinin tanıtımı için büyük şans olduğu aşikardır. Ancak yapılan festivallerin Batman’ın tanıtımına ve dolayısıyla da turizmine sunduğu katkı artırılmalıdır. Bütün ekranlarda, gazetelerde festivallerimize yer verilmelidir. Batman basını olarak elimizden geldiğince Batmanımızı tanıtmaya gayret ediyoruz. Ancak daha geniş kitlelere ulaşılmalıdır. Bunun birkaç yolu olduğunu düşünüyorum. Bunlar tartışılır ancak turizm alt yapısının potansiyele dönüştürülmesi, festivallerde ses getirecek isimlerin davet edilmesi, tur şirketlerinin misyon üstlenmesi etkili olabilecektir.
Ayrıca festivaller ile ilgili düşüncemi de detaylı anlatayım. Öncelikle festivaller arada zaman açısından kopukluk olmadan yapılmalı ve “Batman Kültür Sanat Spor Festivali” gibi genel bir adlandırmaya gidilmelidir. Festivalin programı ise örneğin birinci gün Malabadi’de bir konserle açılış yapılır. İkinci gün Hasankeyf’te tarihin gölgesinde konserler ve dans gösterileri yapılır. Üçüncü gün Hasankeyf’te su sporları yapılır. Dördüncü gün Sason, Beşiri, Kozluk veya Gercüş’te bir etkinlik yapılır. Fakat bu yapılırken de Batman il merkezinde gece yarılarına kadar açık olan ve Sason çileği ve balı, Gercüş pekmezi ve üzümü, el sanatları gibi yöresel ürünlerimizi ön plana çıkaran devasa bir fuar kurulabilir. Festivalde ara verilecek bir gün de olabilir. Bu ara verilen gün Türkiye’nin petrol kenti Batman’daki petrol kuyularına ve tarihi ya da doğal alanlara turlar düzenlenebilir. Tabi bunun altyapısı olmalıdır. Oteller, yerel ve bölgesel tur şirketleri, yolcu servisleri, turizmciler ve ildeki ilgili tüm kurum ve kuruluşlar bu noktada organize olmalıdır. Festivalin son günü de Batman şehir stadyumunda veya belirlenmiş başka bir yerde bir konserle kapanış yapılabilir. Böyle bir festival imkânı olursa eminim hem Batman turizmine büyük katkısı olur hem de Batmanlılar kendi memleketlerinde büyük keyifle bir hafta geçireceklerdir.
Tanıtıma dönecek olursak, ilimizin tanıtımı noktasında ilgili kurumlarımız tıpkı sosyal medya fenomenleri gibi sosyal medya platformlarında bir kanal açarak hem Batman kültür ve turizmine yönelik kâşiflik yapabilir, hem de Batman’ın tanıtımını yapabilir. Doğal alanlar, köyler, tarihi yerler, mesire alanları, türbe ve ziyaretler gibi yerler tanıtılabilir.
Yine Batman çevresinde, Sason ve Gercüş ilçelerimizde yer alan ve sosyal medyadaki paylaşımlardan gördüğümüz yerler de doğa turizmi noktasında değerlendirilebilir. Kamp alanları, Tunceli örneğine benzer yüzme alanları ve doğa yürüyüşü için Batman doğası değerlendirilebilir. Bunların gerçekleşmesi için daha güçlü turizm hamleleri yapılabilir. Ama işin aslı güvenlik, konfor, sunulacak hizmetin kalitesi ve reklamdadır.
Ayrıca şehrin ulaşımı noktasında özellikle hava yolu seferlerinin artırılması yönünde sonuç verecek girişimlerde bulunulmalıdır. Eğer Batman’a istenen düzeyde neden turist gelmediği sorusuna cevap aranıyorsa nedenlerden biri de hava yolu sefer sayılarının ihtiyaca yeterince cevap vermemesidir. Mardin ve Diyarbakır’dan daha kolay hava yolu ulaşım imkânı bulan turistler, tercihlerini de doğal olarak bu şehirlerden yana kullanacaktır.
Evet, bu yazdıklarım maliyetli olabilir, zaman alabilir. Ancak turizm alt yapısı hazırlanmış bir Batman, kendini bulacak ve mutlaka tercih edilecektir…