Son yılların en soğuk kışını yaşayan Batman, iliklerine kadar üşüdü!
Kış dediğin soğuk olur, herkeste buna hazır olur...
Olur, olmasına da herkeste kendi elektriğini üretemez ki!
Maalesef böyle, her şeyin donduğu bir ortamda vatandaşın elektriği kesilerek adeta tüm sistemler devre dışı bırakıldı.
Soğuktan dışarı çıkamayan vatandaş, elektriksizlikten içeride de kalamadı.
Dicle Edaş ekipleri arızalara yetişemedi!
Vatandaşın bahanesi olabilir ama hizmet üretmekle mükellef kurumların bahane öne sürme lüksü yoktur!
Vatandaş hizmet alamıyorsa, hizmet sunucuları mesuldür!
Fırtınadan dolayı 300'e yakın kablo yırtılmış olabilir. Onlarca trafo da patlamış olabilir. Vatandaşın bir kısmı art niyetli kullanımda da bulunuyor olabilir...
Eğer ben bu vatandaşa hizmet sunmaya adayım demişseniz, bunun gereklerini yerine getirmek zorundasınız.
Lakin özelleştirme ihalesi yapılırken, kaçak kayıp oranı da coğrafi yapı da mevsimler şartlarda biliniyordu. Bu bilinçle yükümlülük altına girildi!
Bunun içinde bugün benim hemşerimin 3 gün boyunca elektriksiz kalmasını kabullenemiyorum!
Batman gibi bir şehirde "3 gün" kabul edilebilirlik sınırların çok ötesinde bir süre!
Bunun kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur! Dicle Edaş’ın da, hükümet yetkililerinin de, bürokratlarında buna ivedilikle eğilmeleri gerekmektedir!
Devletin ve kurumların sorumluluklarını hatırlattıktan sonra şöyle de bir soru soralım!
Hırsızın hiç mi suçu yok!
Kusura bakmayın ama birazda çuvaldızı kendimize batırmamız gerekir!
Peygamberimiz (SAV) "akan bir suyun başında bile olsanız, abdest alırken suyu israf etmeyin" diyor!
Biz ne yapıyoruz, banyoya, salona, odaya, yatağın içine, halının altına duvarın üstüne nereye bulduysak bir ıstıcı yerleştiriyoruz.
İçerisi fazla ısınınca da birini kapatmak yerine önce üstümüzü soyuyoruz, kurtarmazsa camları açıyoruz. Birini kapatmak içimizden geçmiyor maalesef. Bu kadar büyük israfa, kul Eyvallah dese bile, Yaradan affetmez!
Kışa giriyoruz ama çoğu evde baca tütmüyor!
Niye, çünkü soba yok!
Garibanlıktan mı hayır!
Çoğuna da devlet kömürü bedava vermiş. Devletin bedava verdiği kömürler satılmış, elektrik sobası alınmış!
İyi de kardeşim elektriğe sırtını dayayıp kışı geçirmek hangi kitapta yazıyor. (Olağanüstü durumu olanlar olabilir lakin o bile jeneratörsüz çok sakat!)
Tabii ki bunu yapanların mevzusu "kaçak elektrik". Kimse sayaç dönerken, sobayı kapatmak yerine camı açmaz! Soba yerine ısıtıcı kullanmaz!
Kaçak elektriği bu şekilde kullanmak bence ahlaksızlık.
İmkânı olduğu halde ihtiyacı kadar kullanmak ise hırsızlık.
Ne hırsızlık nede ahlaksızlık bu kesintilere bahane olamaz.
Bunu sadece, vatandaşın başkasına çuvaldızı sallarken birazda kendisine bakması gerekliliğini hatırlatmak için yazdım.
Birine sallayacaksanız altınızın ıslak olmaması lazım!
Altınız ıslakken sallarsanız, karşıdaki hanenize değil, poponuzda ki ıslaklığa elektrik verir!
Bu ahlaki mi tabii ki değil!
O mahallelerde hastalanan her çocuğun, ölen her kedinin vebali Dicle Edaş ve bağlantılı kurumlardadır...
Herkesin ahlaki ve hukuki sorumluluğunu yerine getirdiği bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın...