- 09-09-2016 20:50
- 118
Bayramda küslük olmaz. Olmamalı. Çocukluğumdan hatırladığım ve hadis olduğu rivayet edilen, bu güzel ahlakın, barışın ve barışmanın göstergesi güzel sözün siyaset ve devlet nezdinde bir hükmü yokmuş ki bu bayram da birçok insanın canı yanıyor.
Üstünden yaklaşık iki ay geçmiş olsa da 15 Temmuz darbe girişiminin yaktığı ateş sönmedi, söndürülmedi ve aksine körüklenmeye devam ediyor.
28 bini öğretmen yaklaşık 50 bin memurun işinden edildiği binlerce gözaltı ve tutuklamaların yapıldığı olağanüstü hal devam ediyor.
Devletin en başındaki Cumhurbaşkanına "FETÖ'den ihraç edilenleri kriptolar seçti, asıl kriptolar ise hale görevde" iddiaları sorulunca Cumhurbaşkanı, "Bunu söyleyenler kendilerine göre doğru da söyleyebilirler. Ama şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette.
“Ben bir şey atayım da nasılsa tutar” diyenler var. Bazıları böyle yapıyor.
Bunlar doğru şeyler değil. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım" diye konuşunca.
Bütün televizyon kanalları bütün gevezeleri harekete geçirip. Saatlerce bu sözü tartışmaya başladı.
Cumhurbaşkanı öyle konuşunca, hükümetin FETÖ operasyonlarında biraz daha dikkatli davranacağı umudu ve beklentisi maalesef suya düştü ki hemen 2 gün sonra 11 bin 500 öğretmen PKK ile ilişkisi olduğu iddiasıyla açığa alındı.
Bakanlar Kurulu'nda PKK'lı öğretmen, doktor ya da devleti temsil eden herhangi bir memurun görev yapamayacağı kararının alındığı söyleniyor.
Tüm bakanlıklara "PKK'yı temizleyin" talimatı verilmiş. Bu öğretmenlerin tamamının ihraç edileceğine kesin gözüyle bakılıyormuş.
İhraçların yapılması için Kanun Hükmünde Kararname'ye bile gerek yokmuş.
Bu ateş bütün diğer bakanlık ve kurumlarda da aynı şekilde sürdürülecekmiş.
AT İZİNİ İT İZİNDEN AYIRIN, İTE DE ZULMETMEYİN
“At izini it izine kim karıştırdı?” diye sormaz mı kimse. Devletin bütün gücü ve istihbaratı elinizde at izini it izinden ayıramıyor musunuz?
Onu da geçtim atın da itin de tanımını yapamıyor ya da yapmıyorsunuz?
Keyfi tanımlamalar ve dönemin ihtiyacına göre atı da iti de birbirine kim karıştırdı dersiniz?
At ya da it ile uğraşanlara şunu da söylemek lazım “atın sırtında dizginlerini tutanı, itin tasmasını tutanı yargılayın, ata da ite de çamur atmaktan vazgeçin”
Yaşanılanlar KHK teröründen başka bir şey değil.
Henüz kanunları adam edememişken Kanun Hükmünde Kararnamelerin kılıcı altında eziliyor binlerce insan.
“Suçlu suçsuz birbirine karışmış” bunu Cumhurbaşkanı diyor. Daha da karışacak öyle görünüyor.
15 Temmuz’da girişilen alçakça darbe girişimini halk engelledi.
En basit ve kısa ifadesiyle “halk devletine sahip çıktı”
Halkın ödülü bu mu olmalıydı? KHK’ler altında OHAL altında ezilmek.
Devletin halkına sahip çıkması, vatandaşıyla barışması beklenirken, devletin vatandaşıyla savaşını kızıştıranlar, körükleyenler var.
Devletin kanunlarının, yasalarının verdiği izin çerçevesinde açılan okullara çocuklarınızı göndermek, açılan sendikalara, derneklere üye olmak illegal bir silahlı terör örgütüne üye olmakla bir tutuluyorsa, devlete ve yasalarına nasıl güvenecek insanlar.
Dikkat edin, şu an üyesi bulunduğunuz dernek ya da sendika hükümete muhalif bir tavır aldığında siz de terörist olabilir ya da yargılanıp işinizden olabilirsiniz.
İyisi mi kimseye güvenmemek, bütün dernek ve sendikalardan istifa edip köşenize çekilmeniz.
Çünkü baksanıza iktidara gelen muhaliflerini bir çırpıda terörist ilan ediyor, kıyımdan geçiriyor.
Okulların açılmasına birkaç gün kala 40 bin öğretmeni işinden, okulundan, öğrencisinden etmek, eğitimi felç etmeyecek mi?
Bu tavır suçlu suçsuz, öğretmeninden, öğrencisine, velisine kadar bütün bir toplumu cezalandırmak değil mi?
Kimin umurunda?
Bayramda küslük olmaz. Olmamalı da.
Binlerce öğretmeni Kurban Bayramı arifesinde kurbanlık koyun misali KHK bıçaklarının önüne yatırmakla devlet bütün topluma bayramını zehir etti.
Kurban olmamanız dileğiyle Kurban Bayramınız kutlu olsun...