Bayram sonrası

Bayram sonrası

Bayram sonrası genellikle hayat durma noktasına gelir ve insanların üzerinde mahmurluk çöker.

Hele 9 günlük Bayram tatilinden sonra insanlar normal ve hareketli hayata zor adapte olur.

Mayıs ayında yapılan seçimlerden sonra Haziran ayında insanlar yeni döneme alışmaya başlamışken, 9 günlük bayram tatili kişileri tembelliğe itti.

Bayram bitti ve şimdi hareketlenme zamanı.

Ama insanların üzerinde hala o mahmurluk var.

Kendimden bunu biliyorum.

Yani ben dahi kendimde o gücü bulamıyorum ve hala tatil modundan çıkamadım.

Bu hayat pahallılığında tatil de yapmak zordu.

Bende çoğu insanlar gibi ailemle akrabaların yanına gittim ve tatilimi orda geçirdim.

Tatil derken de evde oturup, kitap okumak ve sosyal medyada dolaşmakla geçti tatilim.

Lafı fazla uzatmadan en iyisi internetten okuduğum güzel hikayeyi paylaşayım.

Vaktinizi de fazla almıyayım.

***

BİR VİRGÜL HAYAT KURTARIR...

Tarihçi Abdurrahman Şeref Bey bir dönem Galatasaray Lisesi'nde müdürlük ve tarih öğretmenliği de yapmıştı. Bir gün, haytalık edip ders çalışmayan bir paşa çocuğuna; Türkçeye yerleşen şu ünlü sözünü söyledi:

- Oku da baban gibi, eşek olma!

Abdülhamit döneminin ünlü paşası, ertesi gün adeta okulu basıp Abdurrahman Şeref Bey'i sıkıştırdı:

-Beyefendi, ben Padişah maiyetinde bir paşayım; bana nasıl eşek diye hakaret edersiniz?

Abdurrahman Şeref sakince izah etti sözlerini.

- Efendim ben size eşek demedim, estağfurullah, tembellik eden oğlunuza sizi örnek gösterdim:

- Babanız okumuş, adam olmuş; sen de oku baban gibi, eşek olma! dedim.

Bu açıklama üzerine Paşa teşekkür edip özür dileyerek okuldan ayrılır.

***

SAF KÖYLÜ VE AVUKAT

Saf köylünün mahkemede davası varmış. Bir avukat bulup ona vekalet vermiş ama davayı kazanacağından emin değil. Avukata danışmış:

– Acaba hakime bir çift kaz yollasam mı?

“Kat’iyen” demiş avukat, “İşte o zaman davayı kesin kaybederiz.

Rüşvet konusunda en titiz yargıçtır o” Gel zaman git zaman… Dava sonuçlanmış.

Bizim saf köylü, kötü savunmaya rağmen davayı kazanmış. Avukat sonuca inanamamış. Bizim saf köylü:

Dua et bana, bir çift kaz göndermesem bu davayı kaybederdik.

Avukat: Ne diyorsun sen, yargıca kaz mı gönderdin?

Köylü: Tabii, ama karşı taraf adına.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ