- 09-08-2019 17:01
- 16136
Kurban ve Ramazan bayramları, dini bayramlardır. Dolayısıyla bunlara verilecek isimler, anlamlar, ritüeller bu minvalde değerlendirilmelidir.
Bu bayramlara tatil demek, şeker bayramı demek, evden kaçmaya fırsat olarak görmek, bayramın ruhuna aykırıdır, yanlıştır, sakattır!
Çünkü bayramlar, Müslümanların en yoğun olması gereken günlerdir. Aile büyüklerini mutlaka ziyaret etmek gerekir. Komşuları dolaşmak gerekir, çocukları sevindirmek gerekir, küskünleri barıştırmak gerekir, fakire dokunmak gerekir…
Bunların tümünü yaparsanız, zaten günler size yetmez. Bırakın tatili, molaya bile fırsatınız olmaz.
Allah u Teâlâ da bunu size bir seçenek olarak sunmuyor aslında. Size emrediyor. O günlerde ticaret yapmayacak, oruç tutmayacak, boş işlerle meşgul olmayacaksınız. Bayramın ruhunu canlı tutup, kendi ruhlarınızı aydınlatacaksınız.
Ben şeker toplamam diye kimsenin kapısına gitmeyen, öğlene kadar evde yatan, üç beş çocuğun başını okşamayan, büyüklerini ziyarete gitmeyen, bayram namazı kılmayan, imkanı olduğu halde kurban kesmeyen adamı, sakatlardan sayın gitsin.
Tabi biz bu değerlendirmeyi yaparken, kendi inancımıza göre yapıyoruz. Müslüman olmayanlara bir sözümüz olmaz. Onlar bizim dini bayramlarımıza hoşgörüyle bakar, bizde onlarınkine, onlar bizimkileri kutlamaz, bizde onlarınkini. Olması gereken de budur. Arada kendi bayramını kutlamayıp onlarınkini kutlayan bazı tohumu ihtilaflı zatlar çıkıyor da onlar başka.
Madem bayram, madem bunu Yüceler Yücesi yüce Mevlam hediye buyurmuş, bunu tüm incelikleriyle ifa etmemiz gerekir. Kesinlikle ailemizle beraber, yaşlılarımızın yanında, temiz ve mümkünse yeni elbiselerle, komşular, akrabalar ve fakirleri ziyaret ederek, kurbanı gerekli hassasiyet göstererek keserek, küskünlükleri silerek, kötülükleri atarak, mutlu bir şekilde kutlamalıyız. Bayramı tatil olarak görmek, dini ve kültürel olarak çok sakat bir yaklaşımdır.
İnsanların büyük aileden kopmasını engelleyen, genç ile yaşlı nesli birbirine bağlayan, yardımlaşma ve yakınlaşmayı sağlayan son kalelerimizdir dini bayramlar.
O kaleleri yıktırmayalım. Onlara sahip çıkalım. O günleri, çocukluğumuzda olduğu gibi yaşayalım ve bunu çocuklarımıza o şekilde yansıtalım ki onlarda çocuklarına yansıtsın.
Bayramlar giderse, çok şey gider!
Toplumun sigortası konumundaki gelenek görenek ve dini kavramlarının korunup gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarıldığı yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…