- 09-04-2024 12:56
- 09-04-2024 13:16
- 4086
Bayram yazısı yazmak, köşe yazarlarının asli görevlerinden biridir.
Bu bayram da iyi bir yazar olduğumu göstermek için bu köşedeyim.
Bayram yazısı hazırlarken en önemli şey ise o moda girmektir.
Bütün olumsuz duygu ve düşünceleri bir kenara bırakıp; yemyeşil, huzurlu ve mutluluk dolu bir dünya hayali kurup o moda girebilmek mümkündü.
Taa ki, tasarımcımız Hüseyin’in bayram gazetesi hazırlarken bilgisayardan yüksek sesle açtığı ah yalan dünya türküsünü dinleyene dek…
Sevgili Selda Bağcan, ‘ah yalan dünya, yalandan yüzüme gülen dünya…’ sözlerini yanık yanık söylerken, hayatın gerçekleri de yüzüme yüzüme vurmaya başladı, tabi.
Bu yüzden cıvıl cıvıl bir bayram yazısı yazmak epey zorlaştı.
Türküyü dinledikçe bayramın bayram gibi bir bayram olmadığına kanaat getirdim.
Yanlış anlamanızı istemem, oysa tam da bayram insanıyımdır ben.
Bayram sabahına ‘bugün bayram, erken kalkın çocuklar’ şarkısı ile başlarım.
Elinde poşetle şeker toplamaya gelen minik beyefendi ve hanımefendileri düşündükçe inanılmaz heyecanlanırım.
Diyetisyenlerin tüm uyarılarına göz kulak kapatıp, bayram sabahına et pilavla başlamayı sever ve ilginçtir, yemenin ayarını kaçırdığım için bayramlarda hiç de vicdan azabı çekmem…
Mutfağa her giriş çıkışım bir çikolataya denk gelir, canıma minnet der, geçerim…
Böyle bir bayram insanı iken, bu defa bayram moda giremedim ben.
Yoksa gerçekten de her şey kötüye mi gidiyor, diye düşündüm dahası...
Öyle ya;
Dünyanın her yeri savaş…
Her yeri kadın ve çocuğa şiddet…
Her yer doğa katliamı…
Her yeri hastalık, kaza, bela…
Her taraf pahalılık, yoksulluk, sefalet…
Her bayram binlerce mesajın arasına sıkıştırılan huzur, barış, sağlık, mutluluk ve dayanışma temennileri de fayda etmemiş, demek ki.
Kaç bayramdır;
Aynı temenni…
Aynı dualar…
Aynı dilekler…
Aynı ezberler…
İçi doldurulmayan aynı cümleler…
Size, gelecekte savaşların sona ereceği, demokratik ve özgür yarınların bizi beklediğinden bahsederek tatlı bir yazar olmayı çok isterdim aslında.
Ama bu bayram, gerçekçi bir yazar olmayı seçiyorum…
Ve yazık ki bu bayram da aynı bayram, bir şey değişmedi, belki de değişmeyecek, biliyorum..
Elbette ki bayrama saygımız sonsuz, yine pişecek yemekler, giyilecek tertemiz elbiseler…
Mis gibi kokan evleri bayram şekerleri ve lokumlar süsleyecek ve tabi ki şeker toplamaya gelen çocukların cıvıltısı…
Elbette saygımız sonsuz, bayramda yine bayramlık çocuklar gibi heyecanlı olacağız..
Ve ‘bugün bayram, erken kalkın çocuklar’ şarkısı ile uyanacağız, güne…
Tabi ki büyük bir içtenlik ve temenni ile diyeceğiz ki;