Batman’da belediye deyince, aklınıza belediyecilik dışında her şey gelir!
Millet hizmeti geçmiş, şehrini farklılaştırma yolunda fantezide yarışırken, biz hala çukur, yol, su, imar, çöp diyoruz!
Böyle bir şey olabilir mi?
Bir insana, niye nefes almıyorsun denebilir mi?
Maalesef biz tıpkı insanının nefes alması gibi otonom olması gereken hayati görevleri bile ittire ittire yaptırmaya çalışıyoruz belediyeye…
Bu çağda çöp toplayamayan, çukur kapatamayan, suyun içinde susuz kalan bir belediye olabilir mi?
Bizde oluyor maalesef! İş yapmak yerine siyaset yapmayı seçen belediyeci ağabeylerimiz, suçuysa her zaman olduğu gibi sisteme ve devlete atıyorlar!
Hâlbuki devletin gönderdiği paranın yarısı ve harcanması gereken mesainin dörtte biri bu şehre harcansa, her yer güllük gülistanlık olur.
Kimse Batman Belediyesinin parası yok demesin!
Belediyeye giren ve çıkan paraları artık herkes biliyor!
Belediyenin meselesi, imkansızlık değil, ruhsuzluktur!
Kendilerini hizmet yapmak zorunda hissetmiyorlar. Halka karşı bir mesuliyet hissi de yok!
Halkın parasının harcandığı kalemler noktasında vicdani bir sorumluluk da duymuyorlar…
İnanç noktasında bir kaygıları olabilir mi!? Tabii ki hayır! Çünkü onlar inanç işini çoktan aşmışlar. Mahkemeyi Kübra’yı işkembeyi Kübra ile takaslamışlar!
Emperyalist, faşist, fundamantalist dedikleri kişiler, halkın çöpünü toplayıp, suyunu verip, her yeri parklarla donatıp, hanelerin içine sıcak çorba hizmeti sunup, çılgın projelerde yarışırken, halkçı diye geçinenler, halkın parasıyla siyaset yapıyorlar!
Siyaset yapmayın demiyoruz! Lakin hizmetinizi aksatmadan, halkı ezmeden, kul hakkına girmeden, mesuliyetlerinizi unutmadan!
Bir şehirde eğer koca belediye otobüsü, koca cadde de açılmış koca bir çukura düşüyorsa, vatandaşta, “belediye kendi kazdığı kuyuya düştü” diye geyik yapıyorsa, çokta fazla şey anlatmaya gerek kalmıyor!
Allahtan korkun!
Yıl olmuş 2015, hala asli problemlerin hiçbiri çözülememiş. Yeni imar alanları bile nefes alamıyor. Binalar dip dibe! Yollar felaket, sular berbat, belediye ile halk ve müteahhit ilişkileriyse….
Umudumuz var mı?
Ben şuan için bir ışık görmüyorum! Çünkü halk stokolm sendromuna(tecavüzcüsüne aşık olmuş) müptela olmuş.
Koltuğa oturanlar da bunun farkında ve bunu çok iyi kullanıyorlar.
Belediyecilik koltuğuna oturmuş işlerini yapıyorlar! İşleri kendilerince belediyecilikten çok daha mühim. Buna da eyvallah, işiniz sizin için çok mühim ama siz o işi yaparken bırakın belediyeciliği de belediyeciliğin erbapları yapsın. Ya da yetiştirin birilerini onlar yapsın!
Yoksa bu halkın hakkı er geç çıkacak gözlerinizden!
Herkesin görevini layıkıyla yapmaya çalıştığı aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…