Belediyenin en önemli görevlerinden birisi, şehrin solunabilir havasını korumaktır. Solunabilir havanın oluşması için şehrin akciğerlerinin güçlü olması gerekir.
Akciğerlerin güçlü olması içinde yeşil alanın betona galebe çalması gerekir…
Batman’da betona üstünlük sağlamayı bırakın, yakınından geçebiliyor mu yeşil alan!?
Kesinlikle hayır!
Son zamanlarda yapılan üç beş parkı görmezden gelmiyoruz ama bunu şehre oranladığınızda devede kulak bile olamaz. Her geçen gün akciğerlerimiz zayıflıyor, çocuklarımızın oynayabileceği, gençlerimizin oturabileceği, yaşlılarımızın dinlenebildiği alan ihtiyacı artıyor.
Bizim doğaya verdiğimiz zarar ve kirliliği dengelemek için var olanı, aynı oranda artırmamız gerekirken, maalesef eldekini de tüketiyoruz. Buda bize hastalık mutsuzluk agresiflik ve psikolojik problem olarak geri dönüyor.
Bu konuda herkese ciddi görevler düşüyor ama asli sorumlu belediyedir. Belediye hem resmi, hem siyasi, hemde sosyal kimliğiyle işin merkezinde bulunmaktadır. Çokta güzel bir kampanya başlatmışlar(farklı yönleriyle eleştirilyorda olsa!) “herkes kendi kapısının önünü temizlesin” deyip, bir bilinç oluşturulmaya çalışılıyor.
Belediye kapısının önünü temizliyor mu?
Hizmet binasının bahçesindeki yeşil alanı bile yok eden bir anlayıştan çevre duyarlılığı noktasında telkin almak, ne kadar tatminkar olabilir?
Belki bazı vatandaşlarımız unutmuştur bile, belediyenin bahçesinde çok güzel bir havuz ve etrafında yeşil alan vardı. Yakın çevresinin neredeyse tek bitki topluluğuydu orası. Yaklaşık 3 yıl önce sivil Cuma kılınacak diye çadır kuruldu. O zaman tepki gösterdiğimizde eylem son bulduğunda eski haline getirilecek denmişti. Kısa süreli diye düşündüğümüz eylem yaklaşık 3 yıl sürdü. Yaklaşık 1 yıl öncede bu eylem son buldu.
Çadır yerinden söküldükten sonra çevre düzenlemesi beklerken, herhangi bir çalışmanın olmadığını gördük. Alan çay bahçesi ve otopark olarak kullanılıyor, döşenen kilit taşları da yerinde duruyordu. Çevreci arkadaşlar ve belediyeden bazı yetkililerle yaptığımız görüşmede projenin hazır olduğunu en kısa sürede alanın yeşillendirileceğini öğrendik.
Öğrendik öğrenmesine ama her hangi bir hareket görmedik. Konuyu gazete sayfalarına taşıyacaktık ki seçim süreci olduğu için olay farklı şekilde tevil edilir dedik, bekledik.
Seçim bitti, 2 ay geçti. Şimdi görüyoruz ki oraya yeşil alan kurulacağına, yine çadır kurulmuş!
Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Kapısının önünde ki yeşil alana sahip çıkmayan belediye, şehrin yeşilliğine çevresine nasıl sahip çıkabilir.
En kısa sürede alanın eski haline dönüştürülmesi ve şehrin yeşil alanlarının betonu bastıracak konuma gelmesi için eylem planı hazırlanması elzemdir.
Aksi takdirde inandırıcılık noktasında ciddi bir zafiyet oluşacaktır…
Herkes evinin önünü süpürsün ama önce söyleyen süpürsün!
Be şinayi jiyan na meşe!
Serok nekın, xelk ji nakın!
İnsanların şehrine ve çevresine sahip çıktığı, kurumların sorumluluklarını yerine getirdikleri bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın...