- 19-09-2022 00:09
- 18-09-2022 22:10
- 124
Temmuz ayında Batman Belediye Başkanlığı bünyesine 40 park bahçe işçisi alınacak diye ilanlar çıktı. Tam olarak 5 bin 223 kişi başvurdu.
Batman’da işsizliğin geldiği boyutun vehametini gösteren bir örnektir bu.
5 bin 223 kişi beden işçisi olmak için uzunca kuyruklar oluşturdu.
2 aydır bekletiyorlar.
Uzun bekleyişin ardından nihayet kuralar çekildi ama garip bir uygulamayla.
5 bin 223 aday içerisinden; uygulamalı mülakat sınavına girmeye hak kazanan 400 kişi ön kura ile belirlendi.
Bu ne anlama gelir dersiniz?
Neden 40 kişilik kadro için ön kura denilen bir yola başvuruluyor ve neden 400 kişi çekiliyor?
Beden işçisi olarak çalıştırılacak 40 kişiye uygulanacak “uygulamalı mülakat sınavında” ne soracak ve ne görmeye çalışacaklar?
Hani deseler ki 40 asil 40 yedek toplamda 80 kişinin kurası çekildi anlaşılır. 40 kişilik kadro için 400 ismin kurası çekiliyorsa ve bunlar mülakata tabi tutulacaksa akla tek bir şey gelir…
Batman Belediyesi 40 kişiyi belirlerken, sözüm ona kura çektiği söylense de kurayı basın ve noter huzurunda çekse de ve bunu belediyenin youtube kanalında yayınlasa da bunun adına kura denmez denemez.
Başvuranların bir kısmı diyor ki Batman Belediyesi olmadık bir şey yapıyor; Noter ve basının huzurunda torpille işçi alımı yapıyor ve bunu youtube kanalında da yayınlıyor.
Yalan mı?
Acaba diyorum 5 bin 223 kişinin her biri (torpilli 40 hariç) sormaz mı 40 kişilik kadro için, kaç kişinin elinde isimleri daha önce belirlenmiş kaç liste var? Ya da 40 işsiz garibanın umudunu nerde.
Ön kura komedisinde ismi çıkan 400 aday, daha sonra ilan edilecek tarihlerde uygulamalı mülakat sınavına alınacakmış. Alanında uzman komisyon tarafından yapılacak uygulamalı mülakat sınavını geçen adayların tamamı, nihai işe alım kurası olan 40 kişilik son kura çekimine girmeye hak kazanacaktır.
Başvuranlardan biri isyan edip diyor ki “Abi, istedikleri adamları almak için kurayı sayısını alınacak kişi sayısının on katı kadar çekiyorlar ki adamları kura dışında kalmasın. Alınacaklar belli zaten ne uğraştırıyorlar bizi. Uygulamalı mülakat sınavı nedir. Bizi elemek için uydurdukları bişey. Ne soracak ya da ne yaptıracaklar? Çalı süpürgesiyle dans mı ettirecekler ya da diş fırçasını temizlik fırçasından ayırıp ayıramadığımıza mı bakacaklar. Umut verip bizimle dalga geçmesinler bari. Torpillerine kılıf uyduruyorlar ama kılıfları da kendileri gibi sahte. Bunu yapanlara daha kolay bir yol göstereyim. Mülakatı başvuruda yapsınlar en azından işkenceyi uzatmamış olurlar. Adamlarının başvurusunu alıp gerisini umutlandırmadan eve yollasınlar.”
Bana söyleyecek bir şey bırakmıyor. Meşhur bir hikaye vardır.
Hükümdarın biri, bir kış akşamında tebdili kiyafet kalenin en stratejik burçlarından birinde geziyormuş. Çok sert bir rüzgâra karşı nöbet tutan askeri görüp yanına yaklaşmış. İnce yeleğiyle, soğukta bronz bir heykel gibi duruyormuş asker. Hükümdar çok etkilenip sormuş: ‘Üşümüyor musun bu kıyafetle?’
‘Hayır’ demiş ve eklemiş ‘Ülkem için buradayım, üşümeye hakkım yok…’
Hükümdar aldığı cevaba sevinmiş ve duygulanmış. O da askeri sevindirmek için başındaki örtüyü açmış, yüzünü göstermiş. Asker karşısındakinin hükümdarı olduğunu anlayınca saygıyla diz çökmüş.
‘Ayağa kalk’ demiş hükümdar. ‘Ayağa kalk ve benden ne dilersen dile’
Asker kalkmış, ‘Sağlığınızı dilerim yüce hükümdarım’ demiş.
Hükümdar ‘Sağol ama kabul edersen yarın sana yünden, seni ısıtacak bir yelek göndereceğim’ diye askerin sırtını sıvazlamış ve oradan ayrılmış…
Hükümdar meşguliyetinden, askerine verdiği sözü unutmuş. İki gün sonra muhafızlar sabah denetinde hükümdarın yün yelek sözü verdiği o askeri nöbet yerinde soğuktan donmuş olarak bulmuşlar. Elinde sıkı sıkıya tuttuğu bir kağıtla. Kağıtta şunlar yazılıymış:
‘Hükümdarım, ben soğuğa alışkındım; ama sizin beni ısıtacak yün yelek vaadiniz direncimi kırdı, ölüm sebebim oldu…’
Batman Belediyesi 1 değil 5 bin 223 kişiye umut verdi ama…