Bilginin önemi

Bilginin önemi

Hayat okul, varlık kitap, insan öğrencidir. İnsanın cehalet için geçerli mazereti yoktur. Öğrenmek isteyen kargadan bile ders alır. Bilgi içkin değil aşkın eylemdir. Bilgi elde edilmiş değil verilmiş şeydir ve kaynağı Allah’tır. İnsanın şerefi Allah’ın öğrencisi olmaktır. ’’Ve Ademe tüm isimleri öğretti.’’(Bakara suresi:31.ayet) Varlıkların özelliklerini bilmeyi; onları tanımlamayı, özelliklerine göre isimlendirmeyi yapabilecek bilgi, yetenek ve akıl verdi. İnsanın bir şeyi yapması içeriğini bilmesi sayesindedir. ‘’De ki; hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ne var ki, sadece aktif akıl sahibi olanlar bundan ders çıkarabilir.’’(Zümer suresi;9) Gerçeği idrak etmiş olanlar. Gerçeğin vahiy olduğuna inananlar. Bilginin önemini anlar.

  Gerçeğin izini süremeyenler bilgi ile hakikat arasındaki bağlantıyı kuramazlar. ‘’İşte bütün bu misalleri Biz insanlar için veriyoruz. Ne ki bunları sadece (eşyanın var ediliş amacını) bilenler kavrayabilir.’’ (Ankebut suresi;43.ayet). ‘’ De ki: O’na ister inanın, ister inanmayın! Gerçek şu ki, daha önceden bilgi ve bilginin amacını kavrama yeteneğiyle donatılmış olanlar, kendilerine ayetlerimiz okunduğu zaman, derhal çeneleri üzerine yere kapanırlar.’’ ‘’Ve derler ki: Rabbimiz her şeyden yücedir.  Rabbimizin uyarısı kesinlikle gerçekleşecektir.’’(İsr suresi;107-108.ayet) Vahiy aracılığı ile bilgi sahibi olanlar, tam bir teslimiyete sahiptir.

  ‘’Dahası insanlar, canlılar ve evcil hayvanlar da (uyumlu) bir farklılığın renklerini taşıyorlar. İşte kullarda farklılıkta böyledir. Ve Allah’a kulları içinde yalnızca(bunun hikmet ve amacını) bilenler hakkıyla saygı duyarlar : çünkü Allah çok üstün ve yücedir, tarifsiz bir bağışlayıcıdır.’’  ‘’Şüphesiz Allah’ın kelamını tilavet edenler( tilavet: takip etmek, izlemek, yansıtmak) namazı istikametle kılanlar, ancak verdiğimiz rızıktan gizli açık Allah yoluna harcayanlar asla tüketilmez bir kazanç elde etmeyi arzulayabilirler.’’(Fatır suresi;28-29.ayet) Şirkten arınmış bir bilinçle Allah’a yönelip, O’na kulluk edenler, yardım ve desteği canlı ve diri tutanlardır.

Yanlış ölçme ve değerlendirme yetersiz ya da yanlış bilgiden kaynaklanmaktadır. Bu durumun alternatif anlamı da şudur.’’ Bilmediğin bir şeyin peşinden gitme! Çünkü kulak, göz ve gönül: bütün bunlardan dolayı (hesap günü) sorumlu tutulacaktır.’’(İsra suresi;36.ayet.) Burada’’ peşinden gitme’’ eylemin bir sonuç olduğu, bunun öznesinin ise gözlem, bilgi ve bütün bunları ölçüp değerlendiren akıleden kalbe karşılık gelen gönül olduğu dile getirilmektedir. Bütün bunlar, insan eyleminin çıkış noktasının tasavvur ve akıl oluşuyla açıklanabilir. Dolayısıyla sapmış bir eylemi düzeltmek, o eylemin merkezini düzeltmekten geçmektedir. ’’Allah, öğretilerin en güzelini, bir biriyle benzeşen ikişerlilerden oluşan bir kitap olarak indirmiştir.( o öğle hitap ki) Rablerine karşı derin bir saygıyla titreyenlerin ondan dolayı tenleri ürperir. Ardından Allah’ın sonsuz rahmetini hatırlayınca kalpleri ve tenleri yatışır. İşte bu Allah’ın hidayetidir : tercih edeni/tercih ettiğini bununla doğru yola ulaştırır. Allah’ın saptırdığı kimse asla yol gösterici bulamaz.’’(Zümer suresi;23.ayet.).

Şükretmek bilgiyi gerektirir: Biz ona, sizi korku ve zilletten kahredecek her belaya karşı koruyacak  (manevi savunma araçları geliştirmeyi öğrettik. Hal böyleyken siz gereği gibi şükrediyormusunuz? (Enbiya suresi;80.ayet). ‘’Şu halde sana vahiyedilene sımsıkı sarıl: çünkü sen dost doğru yol bir yol üzeresin’’ ‘’Kuşkusuz bu vahiy senin ve kavmin için bir şeref ve itibar kaynağıdır. Fakat zamanı gelince hepiniz (ona karşı aldığınız tutuma göre) hesaba çekileceksiniz.’’(Zuhruf suresi;43-44.ayet) ‘’İyi bilin ki, Allah katında canlıların en kötüsü aklını kullanmayan (gerçek) sağır ve dilsizlerdir.’’ (Enfal suresi;22.ayet) ‘’Ey iman edenler! Allah ve Rasülü ,(bireysel, toplumsal, kültürel, ekonomik, siyasi, ahlaki ve benzeri yönlerden) yeniden dirilişinizi sağlayacak bir konuda size çağrı yaptığında, bu çağrıya mutlaka uyun! Şunu iyi bilin ki, Allah, kişi ile kalbi arasına girer. (ve onu itaatkarlığı sayesinde günaha düşmekten koruyup iyiliklere yönlendirir. Unutmayın ki,) hepiniz (eninde sonunda ölümü tadacak ve yaptıklarınızın hesabını vermek üzere) O’nun huzurunda toplanacaksınız.’’ (Enfal suresi;24.ayet)

  Bilginin önemini idrak etmek, yaratılış gayesini bilerek hayatı inşa etmektir. ‘’ Ve öylesine çetin bir sınava karşı tetikte ve tedbirli olun ki, o içinizden yalnızca zulmetmede ısrarlı kimselere(bilinci alt üst olmuş kimseler) musallat olmakla kalmayacaktır. (içinizden kötülüğe karşı aktif olmayan pasif iyileri de kapsayacaktır.) Ve iyi bilin ki Allah’ın azabı pek şiddetlidir.’’  ‘’Siz ey iman edenler! Allah’a ve Elçiye ihanet etmeyin! Sonra korumanız gereken değerlere bile bile ihanet etmiş olursunuz. ‘’ ‘’Zira aklınızdan çıkarmayın ki, mallarınız ve çocuklarınız birer sınav aracıdır, ve bilin ki Allah nezdinde muazzam bir ecir vardır.’’ ‘’Siz ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle hareket ederseniz, size hakkı batıldan ayıracak bir ayırım gücü verir, dahası kötülüklerinizin üzerini örter ve sizi bağışlar; çünkü Allah’tır sınırsız lütuf, sonsuz kerem sahibi olan! ‘’(Enfal suresi;25-27-28-29.ayet) Bilgi sayesinde seçip ayıran akıl nimet ile nimetin fitnesini bir birinden ayırır.

  Kesin doğru bilgi kaynağının Kur’an-ı Kerim olduğuna inanmak, tevhidi bilince sahip olmak, gerçeği görmenin bilmenin bilincine sahip olmaktır. Ne mutlu Rabbini bilen ve haddini bilene! Selam ve dua ile.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ