Hatırlayın,
30 Ağustos 2019’de
Batman Şehir Otogarı’nda
Meydana gelen cinayet,
Sarsmıştı hepimizi.
Herkesin gözü önünde
Kan davalıları tarafından
Silahla defalarca vurulmuş,
Can çekişe çekişe
Ölmesi beklenmişti
Suat Yüksekbağ’ın.
Güvenlik zafiyeti var mı, yok mu?
Güvenlik görevlileri neden müdahale etmedi-edemedi,
Günlerce konuşuldu.
Olay,
Ulusal basına yansıdı.
Haber sitelerinde,
Sosyal medyada günlerce döndü.
Gencecik insanın ölümünü izledi herkes.
Kara bir leke oldu.
Tarih bu kez 31 Ekim 2020.
Cumartesi sabahı.
Saat 8.00–9.00 arası.
Yine tam bir vahşet.
Başında şapkası
Üzerinde sahte bir güvenlik üniforması,
Elinde bıçağı olan şahıs,
35 yaşındaki Erkan Genç’i yaraladı önce.
Yaralı halde kaçtı Erkan Genç.
Safir Plaza’nın altında bir işyerine sığındı.
Kapıda kırılmaz cam.
Elinde bu kez satırla geldi saldırgan.
Yaralı halde kapıyı tuttu Erkan Genç,
Ölmemek için.
Kan kaybettikçe gücü düştü.
Yere yığıldı.
Saldırgan, elinde satırla içeri girdi.
Defalarca vurdu.
Ölene dek.
Cinayet anı,
Yine kameralarda.
Kan dondurdu.
Bu tür görüntüleri
İzlemeyi de paylaşmayı sevmem aslında.
Ama kabul edelim,
Bazen acı gerçeklerle de yüzleşmek gerek.
Yayın yasağı geldi görüntülere,
Haklılar.
Ancak bu görüntülerden ibret alıp,
Toplumsal refleksleri de gözden geçirmek.
Daha da önemlisi, öfkeyi kontrol edebilmek gerek.
Bu tür olaylarda nasıl tepki geliştirilmeli, tartışmak gerek.
Dükkân sahibi olsaydım ne yapardım?
Olay sırasında yoldan geçiyor olsam, nasıl davranırdım?
Bunlara cevap aramak gerek.
Safir Plaza, kentin göbeğinde.
Dört bir yanı kameralarla dolu bir yer.
Polis arandı mı?
Polis, mobeseyi gördü mü- görmedi mi?
Neden müdahale edilmedi?
Güvenlik zafiyeti var mı?
İhmalkârlık var mı?
Titizlikle araştırmak gerek.