BİR DE DEDAŞ'I DİNLEYELİM DEDİK!

Özellikle kış aylarına girdiğimizde vatandaşların en büyük derdi ve şikâyet konusu elektrik olur!

Mevzu elektrik olunca da hedefte DEDAŞ yöneticileri olur...

İletişim telefonla başlar, sitemden sonra şikâyetle devam eder, beddua ile son bulur...

Anlayacağınız normal bir iletişim söz konusu değildir!

Çünkü durum normal değildir!

Elektrik kullanımı normal değildir, çünkü normal ihtiyacın birkaç katı tüketim olmaktadır.

DEDAŞ'ın personel dağılımı normal değildir, çünkü personelin neredeyse % 20’si kaçak ekibidir.

Vatandaşın olaya yaklaşımı normal değildir, çünkü tüketimin % 80'i kaçak kullanımdır.

Bu kadar anormallik içerisinde normali aramak, hem yöneticiler hem halk hem de bizim gibi arabulucular için hiç de kolay değildir.  

Vatandaşı her zaman her yerde dinliyoruz!

Bir de karşı tarafı karşımıza alıp ayrıntılı konuşalım dedik. Cumartesi Buluşmalarımızda Batman Dedaş Müdürü Faruk İşlek, Epsaş Müdürü Serhat Öztürk, Tesis ve Proje Müdürü Bilal Altunç ve Basın Halkla ilişkiler Sorumlusu Zeki Gün'ü konuk ettik.

Öncelikle şunu söylemeliyim, DEDAŞ yöneticileri iyi niyetliler ve olaylara çözüm odaklı yaklaşıyorlar.

Tabi ki bu durum, her şeyi güllük gülistanlık yapmıyor.

Halkın nasıl ki onlardan talepleri varsa onların da halktan bazı talepleri var.

Öncelikle elektriğin bir ısınma aracı olmadığını söylüyorlar. Bu ekonomik ve sağlıklı değil. Bunu yaparsanız, hem sağlığınıza hem cebinize hem de tesisata zarar verirsiniz. Bu da ciddi sorunlara yol açar!

Kaçak elektriğe gelince, herkes ihtiyacı kadar kullansa yine bir sorun olmayacak! Lakin kullananlar işi oldukça abartıyorlar!

Bu abartı da tesisat ve trafolarda büyük bir yüklenmeye, patlamalara ve kesintilere yol açıyor.

Kesintilerde yaşanan ulaşım sıkıntısına değiniyoruz. Vatandaş elektriği yok ve DEDAŞ'ı arıyor ama ulaşamıyor!

Bu durum insanların psikolojisini bozuyor! Müdür bey bu konuda vatandaşlara hak veriyor. Kendi telefonlarının da hiç susmadığını, Genel Merkezin oluşturduğu çağrı merkezinin 50 kişilik 3 ayrı vardiya ile hizmet sunduğunu ama bunların vatandaşın taleplerine karşılık veremediğini söylüyorlar.

Aslında DEDAŞ yöneticileri de en az halk kadar dolu ve haklılar!

Söyleyemeyecek çok şeyimiz var” diyorlar.

“Muhtaç kişilerin kaçak kullanımının tolere edilme şansı var mı?” diye bir soru soruyoruz kendilerine!

Müdür bey “Herkes ihtiyacı kadar kullansın, bütün garibanlar bize ait” diyor!

Aslında bu çok güzel bir çağrı!

Herkes kaçak veya resmi, elektriği ihtiyacı kadar yani normal sınırlarda kullansa, DEDAŞ gerçekten muhtaç olanların faturalarını bir şekilde tolere edecek, belki de hiç elektrik kesintisi yaşanmayacak!

Sohbet güzel, insanlar da güzeldi. Teklifler oldukça mantıklıydı. Lakin bunların hiçbiri yerine oturmuyordu.

Çünkü ilk düğme yanlış iliklenince bütün düğmeler onu takip ediyordu.

Devlet suçluydu çünkü insanların kimyasıyla oynadı.

İnançları, kültürleri, değerleri ve etnik yapısıyla oynayarak, onları devlete karşı yapılacak her şeyi mubah gören bir zihniyete soktu!

Vatandaş suçluydu, çünkü mubah bile olsa (ki değil) kullandığı orantısız kaçak elektrik kullanımı ile kendisine, çevresine ve masum insanlara zarar veriyor.

DEDAŞ suçluydu, çünkü hiçbir kusuru olmasa bile (ki var) müşteri her zaman haklıydı!

Normal hizmet isteyen vatandaşın normal kullanımda bulunması gerekir.

Vatandaş anormal bile olsa DEDAŞ'ın normal hizmet sunması gerekir.

Devletin de üzerine düşen sosyal sorumluluğu yerine getirmesi gerekir...

Fertlerin ve kurumların görev sorumluluklarını hakkıyla yerinde getirdikleri bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ