- 01-10-2024 00:00
- 30-09-2024 16:42
- 204
Vatandaşlar, bir problemi veya talebi olduğunda gazete büromuza gelir derdini anlatır, haber yapılmak suretiyle, basın yoluyla sesini yetkililere duyurmak isterdi.
“Neden doğrudan ilgililerden talepte bulunmuyorsun?” diye sorduğumuzda defalarca durumu yetkililere ilettiklerini ancak sonuç elde edemediklerini, basın yoluyla dertlerini, taleplerini ilettiklerinde çözüm sağlanabileceğini ya da sürecin hızlanacağını belirtiyorlardı.
Veyahut doğrudan basın kanalını kullanmanın daha faydalı olacağına inanıyorlardı.
Bazen şehrin ücra mahallelerine bazen de ücra köylere muhabir arkadaşlarımızı gönderir, oralara çıkarma yapardık.
Gazeteci halkın gözü kulağı ve sesidir nihayetinde.
Görevimizi yapmaya gayret ederdik.
Gerçi işe yaramıyor da değildi.
Su sıkıntısı çeken köyler, yollarının yenilenmesini veya yapılmasını talep eden köyler ve mahalleler, temizlikten yakınan mahalle sakinleri, okul isteyen köyler ve mahalleler, mahallelerinde huzur ve asayişin sağlanmasını isteyen mahalle sakinleri, sağlık ocağı talepleri, altyapı talepleri, tarım ile ilgili talepler…
Liste böyle uzar gider.
Haberi yapar, vatandaşın sesini ilgili, yetkili mercilere ulaştırırdık. Gazetecilik hayatımda hemen her alanda vatandaştan gelen talep ve şikayetleri defalarca haber yaptığımızı biliyorum.
***
Günümüzde teknoloji gelişti. Sosyal medya, internet iletişimi çok çeşitli kanallardan sağlanabiliyor. İnsanların dilek ve şikayetlerini dillendirebileceği çok farklı mecralar var artık.
Ancak basını aracı yapma geleneği sürmeye devam ediyor.
Basın elbette halkın taleplerini, şikayetlerini dillendirecek.
Elbette şehrin eksiklerini, aksaklıklarını, ihtiyaçlarını yazacak çizecek.
Elbette şehrin güzelliklerini gösterecek, şehrin bir yerde reklamını da yapacak.
Ancak artan nüfusla beraber şehir de serpilmeye, büyümeye devam ediyor.
Haliyle şehrin problemleri, ihtiyaçları hem artacak hem de çeşitlilik arz edecektir. Bu durum vatandaşla kurumlar arasında ne iletişimi ne de mesafeyi olumsuz etkilememelidir. Bunun için kurumların iletişim kanalları sonuna kadar açık olmalıdır. Hatta kurumlar vatandaşın kendilerine ulaşması noktasında ekstra gayret sarf etmelidir. Sosyal devlet politikaları bunu gerektirir.
***
Bu hususta kendi önerimi de yazayım.
Siyasetçilerimiz, bürokratlarımız sürekli vatandaşla beraber şehri yönetmek arzusunda olduklarını söylüyorlar.
Burada sivil toplum örgütleri ve basın dışında doğrudan vatandaş da muhatap alınabilir.
Bir whatsapp grubu oluşturularak bütün mahalle muhtarları gruba yönetici olarak eklenirse mahallelerin bir problemi varsa muhtar gruptan adresi, fotoğrafı, talebi doğrudan iletebilecektir.
Hatta bence gruba eklenmek isteyen bütün vatandaşlar da gruba dahil edilerek şehirle ilgili alınacak bir kararda en azından yapılacak bir ankete katılabilecektir.
Kamuoyunun nabzını yoklama, vatandaşın düşüncesi noktasında bir fikir edinme imkanı da sağlanacaktır.
Ayrıca vatandaşlar muhtarları da grupta gözlemleme şansı bulacaklardır.
İşte size birincli demokrasi.
İlin geneli için de böyle bir grup kurulabilir. Köylüler dertlerini oldukları yerden iletebilecektir. Hem şehir merkezi hem de il geneli için böyle bir uygulama vatandaşa büyük avantajlar sağlayacaktır.
Hem CİMER’in de yükü hafiflemiş olacaktır.
Ne diyelim şehrin genelini kapsayan bir whatsapp gurubu fikri, “Batman İletişim Merkezi” fikri fena mı sizce?
Dediğim gibi kurumlar vatandaşın kendilerine ulaşmasını kolaylaştırmalıdır.
Hüseyin Yalçın 3 ay önce