İki hafta önce 2 arkadaşımla Batman’ın en eski AVM’lerinden birine gittik. Arkadaşımız kahvaltılık bir şeyler alacaktı. Bizde tatlı reyonuna yöneldik. Tulumbaları görünce bir tane alıp yedim. Diğer arkadaşıma da ‘tulumbaların tadına bakar mısın’ dedim.
Arkadaşım, ‘abi alalım sonra tadına bakarız’ dedi.
Bende aldıktan sonra tadına bakmanın anlamı yok ki? Zaten almış oluyorsun.
Arkadaşım ‘haram’ dedi.
Bende kendimden emin şekilde ‘yok abi böyle yerlerde dökme tatlıların tadına bakmak serbest. Ben her zaman sorup bakıyorum tadına. Burada da birkaç kez sormuştum.’
Bu arada gelen personele, ‘tadına bakmak serbest değil mi’ dedim.
‘Yok abi yasak’ dedi.
‘Nasıl yani, tulumbanın tadına bakmak yasak mı’ dedim. ‘Evet artık yasak’ dedi.
Afalladım, hemen yarım kilo tulumba doldurup, fişini yapıştırdıktan sonra poşetten bir tane çıkarıp, geri bıraktım. Allah haram mal yedirmesin, hele böyle pintilerin, Allah muhafaza…
Bu arada reyonda ki görevli konuşuyor, ‘abi buraya günde kaç kişi geliyor biliyor musun?’
‘Diyelim ki 1000 kişi geliyor’ dedim. Bunlardan 100 tanesi birer tulumba aldı. Bir kilo tulumba da 55 adet var. Daha 2 kilo etmiyor. Peki, 1000 kişiden kaç kişi tulumba alacak ve satılan mal ile o 2 kilonun oranı kaçtır?
Tabii ki küçük beyinler bunu hesaplayamaz (bunu orada ki emekçi kardeşimiz için söylemiyorum).
***
Halbu ki, profesyonel pazarlamacılar, müşteriye ısrarla mallarını tattırmak isterler. Bu hem tanıtımdır hem iştahı kabartmak hem de mahcubiyetle mal sattırmaktır.
Birçok büyük firma, AVM’ler de stant açıp, gün boyunca müşterilere çay, kahve, sosis, sucuk, lokum ve tatlı gibi yiyecekler dağıtıp, özel yetiştirilmiş personellerle bunu teşvik eder.
Kuruyemişçiler de tadına bakmak bedava diyorlar. Bol bol yiyorsunuz ama 5 liralık çekirdek için girip, 150 lira hesapla çıkıyorsunuz. Yedikçe satın alıyorsunuz. Kasaya gittiğinizde maksimum yediğiniz 5 liradır. Hadi çok abarttınız 10 olsun. Ama 10 lira yiyecek kadar abarttıysanız hesabınız da 200 lirayı bulmuştur. Burada da her zaman olduğu gibi kazanan siz değil kasadır.
***
AVM’ye dönelim. Tulumbamızı tartıp bir âdetini yerine geri bıraktıktan sonra kasaya döndük. Hesabı ödeyip çıktık. Simit alan arkadaşın simitleri ellerinde taşıdığını görünce hayırdır dedik.
Arkadaşımız, kasada bir bayanın parasını ödedikten sonra ekstradan bir poşet istediğini. Kasiyerinde tüm ısrarlara rağmen poşeti vermediğini görünce, kendi poşetini verdiğini söyledi.
Nasıl yani?
Kadın başka yerden bir şeyler alıp gelmiş. Yolda poşeti yırtılmış. Buradaki alışverişini bitirdikten sonra da fazladan bir poşet istemiş. Ama görevli “patron kesinlikle yasak demiş” diyerek kadını yırtık poşetle geri göndermiş.
Bu nasıl bir zihniyettir?
Bu adamlar 1 tulumba ve bir poşet ile mi zengin olacaklarını düşünüyorlar yoksa personelleri onları batırmak için ortak mı hareket ediyor?
***
Bu zihniyeti kınıyorum!
Vatandaşı, bu tarz hareketlerde bulunanları ifşa etmesini ve kesinlikle alış veriş yapmamasını tavsiye ediyorum.
Bu AVM’nin hemen ilerisinde ünlü birde lokmacı var. Oda aynı görgüsüzlüğü yapıyor. Yaklaşık 2 yıl önce, o zaman işi bu kadarda büyütmemiş. Akşamüzeri en kalabalık zamanda gittim. Sıramı bekledim ve bir kilo lokma istedim. Doldururken elindeki maşa gibi alet yere düştü. Yere baktım iğrenç! İmalathaneye, tuvalete ve dışarıya çıkıp aynı ayakla bastıkları yer! İbretle izliyorum…
Adam aldı o maşayı, ben orada değilmişim gibi onunla lokmaları doldurmaya devam etti. Ben müdahale edince de al tatlılarını ve git diye de fırça attı. Bunu yapanda işçi değil patrondu ve benim sürekli müşterileri olduğumu biliyordu.
Böyleleri iflah olmaz. Allah geçici süreliğine verse de…
Ama biz vatandaş olarak bunları ifşa edelim.
Tepkimizi koyalım, gerekirse şikayet edelim.
Kimse bu vatandaşın sırtından geçinip onu sömüremez. Buna izin vermeyeceğiz.
Yasal zeminini oturtabilirsek, bu tarz kişileri bu sayfalardan ifşa edeceğiz.
En kötü ihtimal şikayet edip denetim anında foto çekip yayınlayacağız.
Vatandaş hakkını, esnafta haddini bilsin!
Kimsenin kimseyi sömürmediği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…