- 13-12-2017 17:45
- 24
Konuşurken, suçlarken, münakaşa ederken bazen aşırıya gidiyoruz.
Sözümüzü; düşünmeden söyler, nereye varacağını düşünmez ve ahiret hesabını yapamayız.
Peki, doğru mu?
Bir Müslüman olarak yanlış yapıyoruz derim.
Yüce Allah; "And olsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne fısıldadığını biliriz, çünkü biz ona şahdamarından daha yakınız. Onun sağında ve solunda oturan iki alıcı (melek, onun sözlerini ve işlerini) kaydetmektedirler." (Kaf, 50/16–17;)
Keşke biraz kendimizi düşünebilsek, faydasız ve boş şeylerden uzak durabilsek...
Hele birde siyasi bir parti taraftarı veya üyesi isek...
Tarafgir ve de fanatik isek.
O zaman davamızı övmek veya rakiplerimizi eleştirmekte sinir tanımıyor ağzımıza geleni söylemekten beis duymuyoruz.
Siyaset veya siyasi tarafgirlik hakkaniyet ölçüleri içinden olmadı mı, en kutsal değerleri kullanmayı ve en ağır ithamları yapmayı bir hak olarak görüyoruz.
TV’de, meclis konuşması sırasında bir milletvekili bir başkasını "Puta tapma, Kendinize Put yapmakla" suçlarken, suçlanan kişi "Allah imiz bir, Peygamberimiz bir. Kitabımız bir, Kıblemiz bir" demesine rağmen susmaması ve suçlamalara devam etmesi hiç de hoş değildi.
Maalesef suçlayan in kendini ve siyasi partisini dindar görmesi ayrı bir sıkıntı.
Bazen sağ dediğimiz veya siyasi İslami savunanlar, sol görüşlü bir partiyi destekleyen veya ona oy verenleri kâfir, fasık ve tekfir etmeleri.
Bazı hacı ve hoca da bunu tasdik etmekten beis görmemeleri...
Peki, doğru mu?
Diyelim doğru
Bunu diyenin bir kazancı olur?
Siyasi bir beklentisi yoksa.
Hayır.
Sadece doğru söylemiş olur.
Ya yalansa.
Evet ya yalansa...
İşte o zaman namazı, orucu, tesbihatı varsa...
Hac, zekât ve tüm haseneleri gider.
En önemlisi imanı ve tövbe etmezse ahireti gider.
Değer mi?
Oy için, başkası için bu riski almaya değer mi?
Bence imanı sağlam olan buna değmez der.
Çünkü Peygamber efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellemi dinler.
Ebû Zer’den (r.a); Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:
“Hiç kimse, başka bir kişiye fasık (yoldan çıkmış sapmış) diye söz atamaz, kafir diyemez. Eğer fasık dediği kimse fasık, kafir dediği kimse de kafir değilse, bu sıfatlar muhakkak onları söyleyen kimseye döner.” (Buhari,Edeb,44)