- 13-08-2017 17:23
- 126
Başkan olmayan yok Batman’da.
En kalabalık caddede durun ve başkan diye seslenin bakın bakalım kaç kişi dönüp bakıyor o zaman ne demek istediğimi anlarsınız.
Hatta o kadar ki siz başkan diye seslenin bütün caddenin hareketini yaya ve araç trafik akışını pat diye kesip durdurmanız bile olası.
Çünkü Batman’da Başkan olmayan yok.
Son güncel sayı kaçtır bilmiyorum ama 2 hafta öncesine kadar 417 olduğunu biliyorum. Bunların yeni ve eski başkanları, eski ve yeni başkan yardımcıları, başkan adayları vs. derken derneklerin mevcut yapısı içerisinde insanların birbirine bakış şekli ve ifade biçimi herkesi başkan yapmaya yeter.
Bunca STK ve başkanımız yetmiyor olacak ki bir de bunların oluşturduğu kümeler var. Kesişeni, ayrığı dengi, altı, üstü, yanı, kenarı, berisi, gerisi derken bir de birlikler, platformlar çıktı başımıza.
En son “Batman Sevdalıları Platformu” sonra da “Batman Kent Birliği” adıyla nur topu gibi yeni bir platform ve bir birliğimiz daha çıkınca sahneye Recep bey ve Şehmuz beyle birlikte espriyle karışık eleştirdik ve hatta Recep bey güzel bir yazıyla da konuyu köşesine taşıdı.
STK’lar toplumun olmazsa olmazıdır amenna. Ama adı üstünde Sivil Toplum Kuruluşları herhangi bir devlet aygıtına ve iktidara, herhangi bir siyasal partiye ve de herhangi bir silahlı örgüte angaje olmadan, söz konusu yapıların arenasına, arka bahçesine, silahına dönüşmeden kendini koruyabilirse evet tüm toplumların sivil ve yasal en güçlü dinamiklerindendir.
Ama biz de öylemi maalesef öyle değil, STK’lar siyasal ve ideolojik temel de bir ya da birden çok rengi taşıyabilir ve kimi renkleri de dışlayabilir kimsenin buna itirazı olmaz ama bünyesinde silahlı güçler barındıran devlet, iktidar ve örgütsel yapılara bağımlı ya da bağlı olması sivil olma iddiasını ortadan kaldırır.
Bu anlamda değerlendirildiğinde Türkiye’de onu geçelim Batman’da, kaç sendika, dernek, platform ve birlik sivil olduğunu söyleyebilir. Maalesef çok azı.
Artık “çok oluyorlar” diye kinaye yapılabilecek denli birlik ve platform kuruldu Batman’da. Hangisinin ne yaptığı ne amaçladığı ya da hedefinin ne olduğunu kimsenin umursadığı tartıştığı da yok.
Dostlar alışverişte görsün mantığıyla çay içmeye bir araya gelen her iki dernek, oda ya da sendika temsilcisi hemen birliğini ilan ediyor. Acaba içilen çayların hesabını ödemek istemeyenler hesabı bölüştürmek için mi bunu yapıyorlar diye de düşünmedim değil.
İşin şakası bir yana da mevcut birlik ve platformlarda çabalamak amaçlarını gerçekleştirmek yerine yenisini kurmanın maksadı nedir. Yoksa mevcutların her birinin bir siyasal harekete iktidara ya da muhalefete angaje olmasından kaynaklı mı yenileri kuruluyor.
Yoksa kişisel hırslarımızla içinde yer aldığımız ya da alacağımız birlik ve platformların liderliği önderliği ya da başkanlığına olan düşkünlüğümüzle mi önce başkanlığımızı sonra başkanlığımızın altında birliğimizi oluşturuyoruz.
Dolayısıyla anlayacağınız mesele bir olmak platform olmak değil mesele üstüne çökeceğimiz bir başkanlık koltuğu yaptırmak.