Cumartesi Buluşmalarımızda Batman’ın yaşayan tarihi Necat Nasıroğlu’nu konuk ettik. Batman’ın doğumuna, gelişimine, sancılarına handikaplarına, bütün artı ve eksilerine şahit olan Nasıroğlu ile buluşmamızda kendisini soru yağmuruna tuttuk!
“1940’larda Batman’da okul diye bir şey olmadığı için Kira tepesi dibinde ki Basorkê’den Sinan’a İlkokulu okumak için gittim” deyince, okuduğumuz her kelimenin kıymetini yeniden keşfettik.
Batman’ın kuruluşu, ilkokul inşaatı ilk yol ve ilk evleri arkadaşlarımız diğer sayfalarımızda size aktaracaklar. Bana en ilginç gelen konulardan birisi “ilk rüşvetçiydi”.
Sayın Nasıroğlu, Batman’da ilk evler yapıldığında, Cemil Sıloke adında bir belediye görevlisinin, rüşvet aldığını hatırlatarak “ona rüşvetini veren, istediği yere ev yapıyordu” diyor.
Yani Batman’ın imarı ilk günden bozulmuş, bir daha da düzelmemiş!
Şehrin gelişimi, yatırımlar, ekonomik parametreler derken, iş ister istemez yaşanan olaylara geliyor.
Yatırımların ve istihdamın önündeki en büyük engelin, yaşanan bu olaylar olduğunu söylüyor Nasıroğlu!
Yakın zamanda bu mevzuları konuşmak üzere Cumhurbaşkanının davetiyle Saray’a da çıkan Nasıroğlu, bu konuda çok net konuşuyor.
“Bu ülkenin önünü açan kişi Özal’dı, büyük devrimler yaptı ama tamamlayamadı. Erdoğan bu devrimlerin devamını getirdi. Kendisiyle görüştüm, Müslüman ve doğru bir adam. Kürtlere ciddi kazanımlar sundu bu meseleyi de çözmeye çalıştığına inanıyorum. Ama samimiyet gerekli” diyor Sayın Nasıroğlu…
Kominizim bu topraklarda yaşamaz!
Ruslar (komünizmin mucidi) 60 yıl direndi sonra dağıldılar, doktor, subay, mühendis olan kızları bile başka ülkelere gidip bedenlerini satmak zorunda kaldılar…
Aslında Necat amca belki de bütün problemlerin kaynağına inmişti. Birileri çözüm diye, özgürlük diye kurtuluş diye bize Komünizmi sunuyor.
Hâlbuki komünizmi doğuranlar bile onu yaşatamamış, dini, ahlakı, sosyal ve ekonomik istikrarı kaybettikten sonra dağılma sürecine girmişlerdi.
Şimdi birileri kendisine hayrı olmayan, dünyanın her yanında arkasında büyük enkazlar bırakan sitemi almış Müslüman Kürt halkına dayatıyor!
Olmuyor, aslan ot yemez, inek de et yemez!
Boşuna zorlayıp insanları telef ediyorsunuz.
On yıllardır, komünizmi aşılıyor, pompalıyor, yazıyor çiziyor, dayatıyorsunuz ama tek bir gün sırtında yükseldiğiniz Müslüman Kürt halkının karşısına çıkıp, açıkça “biz komünistiz” diyemiyorsunuz.
Madem bizim için en iyisi bu, o zaman bunu niye özgürleştirmeye çalıştığınız halkınıza açıkça değil de perde arkasından veriyorsunuz?
Necat amcaya yüzde yüz katılıyorum. Komünizm bu topraklarda yaşamaz ama yaşayamayan komünizm, bu toprakları da yaşanmaz bir hale getirecek!
Necat amcaya “zenginlik mi yoksa fakirlik mi huzur getirir?” diye bir soru soruyorum.
“Huzur ve mutluluk zenginlikle değil inançla alakalıdır” diyor.
Para huzur getirmez ama fakirlikte küfre yakındır…
Necat amcanın Batman’a Tıp Fakültesi kurulması ve üniversitenin önünden Dicle üzerine köprü kurulup Mardin yolunu yarıya indirme çabalarının da herkesçe desteklenmesi gerektiği kanısındayım.
İyilerin çoğalıp kötülerin azaldığı bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…