BU GÜNKÜ MÜSLÜMANLARIN ANLAYIŞI

Tüm Müslümanlar Kur’an-ın İslam’ın kaynağı olduğunu bilir. Bugün Müslümanların ayrılıklarının temelinde hadis kaynaklı görüş farklılıkları vardır. Kur’an çerçevesinden ayrılan Müslümanlar arasında kin ve nefret duyguları hadis kaynaklarının farklı oluşundandır. Ehli sünnet hadis kaynağı ile Şia’nın kaynağı farklıdır. Rical ilmi, Cerh ve tadiller bir birinden farklıdır. Her konuda Kur’an-a müracaat edilse, İslam’i değerler tek kaynaktan beslenir.
Usul-ü kafiden bir rivayeti ehli sünnet kabul etmez. Buhari veya müslimden bir rivayeti Şialar kabul etmez. Çünkü rivayet konusunda temel alınan kıstaslar farklıdır. Ama aynı konuda Kur’an-a müracaat edilse yön verici merci aynıdır, tektir. Bizler; Şiasıyla, Sünnisiyle hepimiz hadislere ehemniyet verip, hadisleri Kur’an-dan önce tutarsak o zaman, Hadis İslam’ı , Kur’an İslam’ı ortaya çıkar.
Eğer Hadis İslam’ını anlamak istiyorsak, öncelikle Kur’an-ın tarif ettiği İslam’ı anlamamız gerekir. Kur’an- ın bize sunduğu İslam’ı miyar ve mizan kabul edersek, sonrada Hadislerin bize sunduğu İslam’ı tartabiliriz.
‘’Ve (size Rabbinin mesajını aktarırken, asla) kendi arzu ve hevesinden konuşmuyor. Kendisine Allah(c,c) tarafından gönderilen vahiyden başka bir şey değildir.’(necm suresi;3-4.ayet). ‘’….Resul size ne emir verirse tutun, yasakladığından da sakının ve Allah’tan korkun, çünkü Allah(c.c) cezalandırması kesindir.’’(haşr suresi;7.ayet). Bu konuda hiç şüphemiz yoktur.
Resul şöyle buyurmuştur: Ey insanlar; yalan yere bana çok sözü nispet veriyorlar Bana kasıtlı olarak yalan sözü isnat edenin yeri cehennemdir.
Şu anda Şia ve sünni ulamasının Cuma hutbelerinde, vaazlarında anlattıkları İslam Kur’an-a uygun değildir. Peygambere nispet edilmiş rivayete dayanan İslam’dır. Bu nedenle Müslümanlar arasında farklılıklar ve ihtilaflar artmaktadır. Müslümanlar arasındaki sevgi ve kardeşlik yerini, nefret, kin, düşmanlık, katletme ,   tekfir ve imha fetvaları almaktadır. İlmi açıdan değeri yoktur.
Bizim öncelikle İslam’ı Kur’an-dan öğrenmemiz gerekir. Kur’an-a uygun hadisleri kabul edelim. Muvahhid Müslüman olma gayreti gösterelim. Kur’an-ı keriminde Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor.’’ Bu (muhteşem kitap) senin ve kavmin için,(mutluluğa ulaştıran bir öğüt) bir onur ve itibar kaynağı olacaktır. Ve (zamanı gelince) hepiniz( ona karşı tutumunuzdan dolayı) hesaba çekileceksiniz. (zuhruf suresi;44,ayet). Bu ayeti kerime bize nasıl Müslüman olmamız gerektiğini, açık ve net olarak bildiriyor. Unutmayalım her kes mahşerde kendi hesabını verecek. Kimsenin kimseye fayda etmeyeceği günden sakının buyuruyor Rabbimiz. Hesabını veremeyeceğimiz inanç ve davranışlardan kaçınmamız şart. Hadis konusundada Kur’an-a uygun hadisleri kabul ederiz. Kur’an-ı kerim bizim tek rehberimizdir. Bu konuda daha geniş bilgi sahibi olmak isteyen okurlarıma tavsiyem. Corc  Tarabişi  nin Kur’an İslam’ından Hadis İslam’ına isimli eserini okumalarıdır. Prof. Dr. İbrahim Sarmış’ın tercümesidir. Hatem yayınıdır.
Yüce Rabbim; cümlemizi hakkı hak bilip, hakka inanan, batılı batıl bilip, batıldan sakınanlardan etsin. İnşallah. Selam ve dua ile.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ