Bu jargon kimin jargonu?

Ne zaman birileri işini beceremedi ya da işi kılıfına uyduramayıp açık verdi, foyası ortaya çıktı işte o zaman, foyayı ortaya çıkaran hain ilan edilir ‘üst aklın’ maşası diye yaftalanır ya da algı yönetimi ile suçlanır.

Ama bu literatüre ve jargona sığınıp paçayı kurtarmaya çalışan genellikle iktidar ve destekçileri olur ki bu sefer tersini izlemeye başladık.

Malumunuz yakın zamanda Batman Belediyesinin 122 personel alımı ile ilgili sadece bir gün ilana çıkarılan bir duyurusu oldu.

Olay, Aydınlık Gazetesi gibi ulusalcı milliyetçi bir gazeteye yansıyınca haklı olarak sadece bir gün ilana çıkarılan duyuru için Batman Belediyesi eleştirilerin hedefi oldu.

Bunu eleştirenlerden biri de gazetemizin Sahibi Ercan Atay’dı.

Atay, yazısının bir bölümünde, atanmış mı atanmamış mı belli değil, Eşbaşkan kim, diye sormuş.

Sormasa mıydı?

122 personel alımıyla ilgili bir günlük ilanı eleştirmiş.

Eleştirmese miydi?

Belediye Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü ivedi bir şekilde yazıdaki eleştirellere cevap vermiş ve bakın kimin literatürü ya da jargonuyla kelimelerini cümleye dizmiş.

Numunelik birkaç ifadeye dikkatinizi çekmek istiyorum.

“Yaptığınız yorum ve açıklamalar belediyemiz ve belediye Eş başkanımız hakkında yanlış ve yalan bilgiler içermektedir”.

“…Aydınlık gazetesinde yer bulmuş ve yayılması sağlanmıştır(!) 8 Temmuz tarihli bu bilgi sızdırılması da tarafımızdan belirlenmiş”

“Halka ihanet edenlerin karşısında olan anlayışın temsilcileri olan yönetimimiz”

“Konu siyasi partinin alanında olmamasına rağmen her defasında asılsız iddialarla eş başkanımızın bu noktadan hedef gösterilmesi sorunlu bir üst aklın yansımasıdır. Halk adına gazetecilik yapmak kutsal bir görevdir. Yorum ve açıklamalar yapılırken hakkaniyet ilkesine, doğru bilgi verme ve halkı yanıltmamak esas olmalıdır.”

Eleştiri ya da eleştiriye cevabın dozunu kaçırıp, kollarını sıvayarak kavgaya çağıran bir dildir bu.

Ahmet Altan’ın çok sevdiğim ve devamlı örnek gösterdiğim bir ifadesi var, Kürtler hiçbir zaman düşmanlarına benzemedi, der.

Altan, Batman Belediyesinin Batman’ın en eski gazetecilerinden birinin eleştirisini hazmedemeyip, bu tonda ve kendi düşmanının jargonuyla cevap verdiğini görse bu düşüncesinden vazgeçerdi herhalde. Deneyimli bir gazeteciyi, yalancılık ile suçlayıp, ona işini öğretmeye kalkması, hakkaniyet diye partizanlıklarına çağırması da abesle iştigaldir. Hele hele üst akıl yakıştırması…

Dört ay önce halkın desteğiyle aldığınız Belediyeyi, iki buçuk ay önce beraber yöneteceğiniz açıkladığınız eş başkan nerede?

Cevap verecekseniz buna cevap verin.

2 ay önce cevap yetiştirmek için didik didik ettiğiniz bu gazetede “Eş Başkan nerde” diye yapılan habere ve sorulan soruya cevap verin.

Ve Batman Belediyesini kim yönetiyor?

DEM Parti İl Başkanlığını kim yönetiyor?

Ya da yönetemiyor mu demeli?

Bunlara cevap verin? Madem gazeteciliği öğreteceğiz birbirimize, benden de küçük bir tavsiye; kendi jargonunuzla cevap verin size zulmedenin jargonuyla değil.

Hainmiş, üst akılmış, dış mihraklar, algı yönetimi neyse işte.

Hiç o literatüre girmeyin.

Umarım tekrar olmaz da olursa, o dili kayyumla çalışacağınız dönemlere erteleyin.

Son olarak şunu söylemeden edemeyeceğim.

Aday belirleme ve seçim dönemi dahil hiçbir zaman bu parti ve belediye bu kadar kötü yönetilmedi. Seçmeninin yüzde 65’i sizi destekleyen bu halk bunu hak etmiyor.

Bana değil bu halka cevap verin;

Ne yapıyorsunuz?