- 27-07-2022 08:12
- 27-07-2022 10:44
- 4470
Tam 33 yıldır basın mesleğindeyim.
Kalem tutmaktan, fotoğraf makinesi deklanşörüne basmaktan, bilgisayar klavyesi tuşlarına dokunmaktan parmaklarım nasır tuttu.
Bunları laf olsun diye söylemiyorum.
İnanmayan gelen parmaklarıma bakabilir.
Taa... gazeteciliğimin ilk yıllarında aldığım Rus marka zenit makinesin ve gazetede herkesin sırayla yazı yazmak için başında beklediği küçük daktilodan kalmadır parmaklarımdaki nasırlar.
O kadar nasır bağlamış ki sağ elimin işaret parmağı, hem yorgun hem de bir şeye dokunduğumda his etmiyorum artık.
Bu nasırlı parmağımdan bile utanmayanlar halen benim gazeteciliğimi sorguluyor, laf atıyorlarmış.
Ben bu meslekten hiçbir rant elde etmeyen ender kişilerden biriyim.
Halen yaptığım işten para almıyorum.
Çünkü hak temelli gazetecilik benim için adeta namus davası olmuş.
Bunca risk ve tehdide rağmen onurlu bir şekilde bu işi 33 senedir sürdürüyorum.
Ama buna rağmen kurucusu olduğum ve en zor dönemde başkanlığını yaptığım, mahkeme koridorlarında feshedilmekten kurtardığım cemiyetten, haberim olmadan ve hiç bir haklı gerekçe olmadan üyeliğim siliniyor.
Meslektaşlarım bana bunu reva görürken okuyucular ve güya basına değer veren kaç kişi bu basın bayramında arayıp bayramımızı kutladı sizce?
Cevabını ben vereyim, sadece bir duyarlı kurum müdürü aradı, bir sosyal medya aktivisti de sosyal medya üzerinden bayramımı kutladı.
Başka da ne arayan oldu ne soran...
Bu yaklaşım, nasırlı parmaklarımı daha çok yoruyor.
Bu meslekte çalışmış samimimi bir insanın, cesaretini ve heyecanını kırıyor bu durum.
Bir mesaj ya, bir mesaj, bir telefon ‘bayramın kutlu olsun’ hepsi bu kadar.
Hadi hiç bir mesaj ve destek yok.
Bir de tam bu gün, üyesi olduğum cemiyet yönetiminin bana reva gördüğü muameleye bak.
Bütün bu olumsuzluklara ek olarak bir de iş hayatıma bir genç olarak ilk adım attığım gazeteciliğimizi tartışma konusu yapıyorlar.
Batman Basınına hiç bir zaman katkısı olmamış, itibarını korumamış kişilere basın kartı vereceksiniz, hiçbir gazete ile hatta matbaa ile ilişkisi olmayanı kişi cemiyete üye hatta yönetici olacak, meslek onuruna hiçbir zaman leke düşürmemiş benim gibilerin ise üyeliği silinecek.
Üyeliğimi silmek yerine, Batman Basınına 33 yıllık emek ve duruşumdan dolayı bana onur belgesi verilmesi gerekmez miydi?
Çalıştığım emek verdiğim Batman Sonsöz Gazetesi Yönetimi için de bu güne özel söylenecek birkaç söz var ama o bu günlük kalsın.
İşte tüm bu nedenlerden dolayı bu basın bayramı da diğer basın bayramlarından benim için daha buruk geçti.
Uğradığım bu muamele karşısında yorgun ve nasırlı işaret parmaklarım bir şey hissetmiyor, ancak yüreğim burkuluyor bir kez daha.
Hem okurlarımız hem de güya basını önemsediklerini her fırsatta söyleyenler; böyle bir günde de aramayacaksanız da ne zaman arayacaksınız, moral ve desteğinizi ne zaman hissettireceksiniz?
En ufak hatada basını eleştiren ve basın özgürlüğünden dem vuran değerli siyasi parti yöneticileri başta olmak üzere, STK temsilcileri, oda başkanları, kamu kurum temsilcileri, 24 Temmuz Gazeteciler Gününde neredeydiniz?
Oysa basın mesleğinin gittikçe itibarsızlaştırılıp siyasi partilerin şubeleri haline getirilmeye çalışıldığı ve nedeyse tarafsız basına yaşama hakkının verilmediği bir dönemde gazeteciler bayramının anlam ve önemi büyüktü.
Ama ne yazık ki sizler bunu idrak edemediniz.
Gerçekten basının yalnızlaştırılıp, sindirilip, itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını gördükçe nasırlı parmaklarım daha çok yoruluyor, yüreğim daha çok burkuluyor.
Bu nedenle 24 Temmuz Günü nasıl bir gazeteciler bayramıydı gerçekten anlamadım.