Seçime artık sayılı aylar kaldı.
2023 Genel seçimi Türkiye için bir milat.
Kimilerine göre 2023 Lozan Barış Antlaşması'nın sonu demek.
Kimilerine göre yeni bir antlaşma için ülkeyi tekrar masaya oturtmak istiyorlar.
Koronavirüsün etkilerinden biri olan küresel ekonomik krizin etkileri hala devam ediyor.
Ekonomik kriz bir iktidarın en istemeyeceği donelerden biri.
Muhalefet bunu yeterince kullanamıyor.
Hani ben muhalefetin hala adayının dahi olamayışını normal görmeyenlerdenim.
Şu ana kadar adayları belirlenmeliydi.
Görünen o ki CHP'nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu.
Millet ittifakının da en büyük partisi ve motor gücü CHP olduğuna göre adayın CHP tarafından belirlenmesi de anormal bir durum değil.
Lakin diğer partilerin kafasında Kemal bey yok.
Bu yüzden üzerinde konsensüs sağladıkları bir aday da yok.
Cumhur ittifakı bu konu da kabul edelim en başından bu yana çok net.
Devlet Bahçeli defalarca MHP olarak adayımız Recep Tayyip Erdoğan dedi.
AK Parti 20 yıldır Türkiye'de iktidar da ve bu dünyada öyle çok görülmüş bir hadise değil.
Kabul edelim ki bu çok büyük bir başarı.
Yirmi yıl Türkiye gibi kaotik problemleri olan bir ülkede her seçimi kazanmak büyük başarıdır.
Bugün hali hazırda Türkiye'de AK Parti hala en çok oy alan birinci parti konumunda.
6+1 parti bile bugün için kesin seçimi kazanabilir diyen yok.
AK Parti yirmi yıldır Türkiye'de iktidar olarak baba sorarsanız bir tez konusudur.
Gelecekte bu sadece Türkiye'de değil siyasetin tartışıldığı bütün kürsülerde tez olarak konuşulacak bir partidir.
2023 genel seçimleri çok gerilimli ve sonuçlarıyla da çok konuşulacak.
AK Parti 2023 seçimlerini de kazanırsa bu değer partilerin yok olma başkanlarının siyaset sahnesinden sürülecekleri bir seçim olur.
Artık seçim sathına girmiş durumdayız.