- 19-01-2015 17:06
- 134
Son yıllarda her bayram arifesinde sıkça kullandığımız bir söz var:
“Nerede o eski bayramlar…”
İslam âleminin ortak kutladığı, sevinç ve mutluluk içeren Ramazan ve kurban bayramlarının eski özelliği kalmadı. Daha doğrusu var olan tüm özellikleri yonttuk, içini boşalttık.
Ulus olarak, toplum olarak bu iki bayramın gayesinden, amacından, verdiği mesajlardan uzaklaştık.
Bugün, ‘Bayram gelmiş neyime…’ diyen yüz binlerce insan var.
Bayramlarda artık dargınlar barışmıyor, dostluklar pekişmiyor, insanlar ziyaretlerde bulunmuyor, ölüler üstü kapalı anılıyor, fakirler unutulmuş, yardımlar kesilmiş, çocuklara verilen hediyelere bile ambargo koymuş bir ruh haline bürünmüşüz.
Tabiri caizse paraya, şana, şöhrete esir düşmüşüz. Globalleşen dünyada, teknolojik gelişmelere boyun eğmiş, robotlarla eş değer hale gelmişiz. Kabul etsek de etmesek de bunlar acı gerçeğimiz.
***
Yarın bayram…
Türkiye’de ve Batman’da bayram heyecanı, bayram havası soluyan var mı? Yaşı uygun olanlar 20 yıl önceki bayramları ile yarın kutlayacağımız bayram havasının aynı olduğunu iddia edebilir veya söyleyebilir mi?
Saygı, sevgi, muhabbet, heyecan, aile ve akrabalık bağları yok oldu. İnsanlar artık birbirlerini görmeye tahammül edemiyor. Bu hızla gidersek 5-10 yıl sonra bayram diye bir olgu kalmayacak.
Son birkaç gündür Batman çarşısında kurulan bayram pazarlarını geziyorum. Bayramı vurgulayarak, heyecanla dillendiren yok. Bayram pazarı mı normal haftalık semt pazarı mı belli değil. Bayram arifesinde olduğumuzu deklare eden tek şey tezgâhlardaki şekerler…
***
Bayram havasından uzaklaşmanın tabi ki birçok nedeni var.
Fakirlik ve işsizlik esareti, fuhuş, uyuşturucu, yoldan çıkmış gençlik, dağılan aile ve toplum yapısının yanı sıra sınır ötesinden Batman’a taşınan Ezidi ve Suriyeli göçmenlerin durumu, Kobani’de günlerdir yaşanan çatışmalar bir bayrama daha buruk ve keyifsiz girmemizin ana sebepleridir.
Tali sebepler arasında ise bozuk yollar, hava kirliliği, huzur ortamının bozulma riski, düzensiz şehir gibi faktörler var.
Zenginler bayramı gönülden kutlayabilir, hatta bayramı güzel bir tatile çevirme imkânına sahipler. Ama halkın yüzde 95’i dile getirdiğimiz bu gerçeklerden ötürü bayramı sevinç ve mutlulukla karşılamıyor, bayram havasına adapte olamıyor.
***
Ramazan bayramından sonra komşu topraklarda akan kanın yansımaları bölgede olduğu gibi ilimize de derin bir yansıma yaptı. IŞİD’in katliamlarından kaçan binlerce Ezidi’nin bir bölümü Batman’a sığındı. Yarı boş olan köyler tamamen doldu.
Ezidi vatandaşlar için yardım seferberliği başlatırken, bu kez Kobani saldırısı halkın psikolojisini tamamen bozdu.
Tabiri caizse Şengal ve Kobani’ye kilitlendik.
O kilitlenme halen devam ediyor.
BDP- HDP’nin organizasyonlarıyla yardım seferberliği devam ederken, bir taraftan da binlerce insan ‘Kobani’ye destek’ için sınıra akıyor.
İnsanların genelinin zihninde, gönlünde bayram yok. Şengal var, Kobani var.
Göç eden, zor şartlarda yaşayan insanların dramı var.
Evet, belki yıllarca komşularımızın elemli hayatlarını göremedik, onlara yardım eli uzatmadık.
İnsanlığımızdan çok şey yitirmiş olsak da Ezidi vatandaşlara, Suriyeli göçmenlere kucak açmak, onlara yardım eli uzatmak güzel ve onurlu bir davranıştır.
***
Yarın kutlayacağımız Kurban bayramının tüm insanlığa hayır, vicdan ve merhamet getirmesini yüce Mevla’dan diliyorum.
Kaybettiğimiz değerlerin, hasletlerin yeniden yeşermesine vesile olmasını temenni ediyorum. Şengal ve Kobani’deki IŞİD saldırılarının son bulmasını, İslam dinini kötüleyen insanların aklını başına almasını, almıyorlarsa belalarını bulmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. İnsanları kurban gibi kesen anlayışı da lanetliyorum.
Buruk bir şekilde girdiğimiz bu bayram; insanlık değerlerinin, insana saygı ve sevginin yeniden vuku bulmasına vesile olmasını diliyorum.