Büyüyünce ne mi olacağım?

Büyüyünce ne mi olacağım?

Bilmem. Ne gelirse onu seçerim galiba.

Sonuçta ne istediğim önemli değil.

Mesela doktorluk bana göre değil ben yapamam zor iş.

Mühendislik de epey zor, o matematik hesaplamaları, çok karışık anlamam ben.

Avukatlık yok hayır hukuk hiç olmaz, ben o kadar kitap okuyamam.

Mimarlık da yapamam.

Gazetecilik de zor yani ben haberleri kaçırırım duymam şimdi.

Öğretmenlik zaten en zoru onu asla yapamam.

Ticaretten de anlamam ki ben.

Sanayi de meşakkatli onu da yapamam.

Yani zaten istediğim bir şey de yok ki olsa da çok da önemli değil isteklerim.

Çünkü istesem de yapamam ki. 

Neyse işte ne olursa yapmaya çalışacağım.

Meslekler hakkında bilgi edinmek için biraz kitap okumalıyım ama kitap da almayayım okumam şimdi.

O zaman kıyafet mi alsam?

Yok gerek yok zaten bana yakışan hiç bir kıyafette yok.

Krem falan mı kullansam yüzüm çok yıpranmış ya da yok kullansam da bir şey değişmez. Yani ne kadar bakım da yapsam benden daha iyi ve güzel yüzler var.

Acıktım sanırım, güzel bir yemek mi yesem yok ya gerek yok şimdi ayaküstü hafif bir şeyler yeterli olur.

Bir çikolata da yersem beni tutar.

Yok ya çikolata da fazla olur.

Aslında canım kahve istedi.

Ama şimdi ne gerek var kahve içmeye.

Arkadaşlarım beni çağırmıştı orda belki içerim.

Gerçi ona da gerek yok ben onlarla kahve içmeyi hak etmiyorum.

Bence onlarda beni sevmiyor.

Hep başarısızım ve eğlenceli değilim.

Beni istemezler, en iyisi oturmak.

Ya da uyusam mı hep boş oturuyorum.

Ne yapıyorum ben?

Böyle düşündüğün oldu mu?

Eğer böyle düşündüğün olduysa veya böyle düşünüyorsan kendine gelmelisin.

Hep saçma olduğunu düşünüyorsan evet öylesin bu şekilde düşündüğün sürece saçma olacaksın.

Dinle beni bu saçma durumdan kurtulmak için önce neden böyle düşündüğünü söyleyeceğim sana;

Çünkü sen saygısızsın. Evet saygısızsın.

Kendine.

Kendi benliğine.

Konunun özünde "Öz Saygısızlık" var.

Nedir öz saygısızlık?

İşte bu "saçma" düşünceler.

Biraz daha yakından inceleyelim ve asıl merak etmen gereken konuya gelelim şimdi.

Öz Saygı nedir?

Kişinin kendi benliğine göstermesi gereken önem, değer ve kıymettir.

Başarabileceği her konuda, kendine inanması ve güvenmesidir.

Her konuda güvenmesi değil "başarabileceği her konuda" güvenmesi.

Çünkü aşırısı da gerçeklikten çıkmak ve hayalperest olmak olur.

Öz saygı neredeyse tüm sorunların temelidir. Eğer bir sorununuz varsa bir bakın bakalım kendinize nasıl davranıyorsunuz ki insanlarda size kötü davranıyor.

Buna bir bakın ve sorunlarınızı çözmeye çalışırken buradan başlayın derim.

Öz Saygı sadece kendine inanmak ve güvenmek değildir.

Olumluyu da yok saymamaktır.

Bir alanda başarılıysanız bunu yok saymayın ve tebrikleri kabul edin.

Çünkü bu esasında sizin hakkınız olan bir şey.

Mütevazılıkle karıştırmayın.

İkisi farklı, farklı ki ayrı ayrı isimlendirilmişler.

Artı olarak öz saygı kişinin kendine olan değerinin ve sevgisinin ölçüsüdür.

Peki, nasıl edinilir?

Bunu edinmenin bence en etkili yolu kalbinizin sesini dinlemektir.

Kendinizi dinleyin bir bakın ne diyeceksiniz kendinize. Bir kulak verin.

Hoşunuza giden ne var onu dinleyin. Oraya yönelin.

Sizi rahatlatan mutlu eden o şey ne ya da o kişi ne, kim, onunla meşgul olun.

En önemlisi bu diye düşünüyorum.

Tabi burada fiziksel ve ruhsal bakımdan da bazı önemli noktalar var.

Mesela beslenme, tam uyku, egzersiz, sosyal aktiviteler, rutin alışkanlıklar, günlük düzen, stresten uzak bir akış vs. burada etkili oluyor.

Olumsuz düşüncelerden her zaman kaçınmalısın.

Çünkü aslında öz saygıyı en çok, kötü anlamda etkileyen olumsuz düşüncelerdir.

Onlardan kurtul ve pozitif ol.

Ama pozitif düşünce dediğimiz vakitte burada; hep gülmek, sevinçli olmak, etrafına neşe saçmak, asla üzgün olmamak, hiç sinirlenmemek, kesinlikle durgun olmamak vs bu gibi de algılamamak lazım.

Benim için çok kıymetli bir büyüğüm "Pozitif düşünmek ve pozitif olmak "gerçekçi" olmaktır." demişti. Sorunları görmezlikten gelmek, polyannacılık yapmak demek değildir. Hayatın akışında, üzgünken bunu bastırmamalısın ve her ne hissediyorsan onu "anda" yaşamalısın demişti bana.

Ona çok teşekkür ediyorum.

Çoğu alanda doğru düşünmeme yardımcı oldu.

Kendisinden edindiklerim derya Deniz...

Ve bu şekilde pozitif olmayı doğru anladıktan sonra pozitif olarak tüm sorunlarını çok iyi bir şekilde halledebilirsin.

Pozitif düşünme yollarından da kısaca bahsedelim; öncelikle herhangi bir kıyastan uzak durmalıyız.

Sürekli başkaları demekten vazgeçmeli ve sahip olduklarımızın kıymetini bilemeliyiz ve de bunlar için şükretmeliyiz.

Ayrıca bizi rahatsız eden hiçbir şeyi içimizde tutmamalı ve bastırmamalıyız.

Son olarak, öz saygının bir diğer kazanım yolları olarak şunları ekleyebilirim;

Herkesin mükemmel olduğu gibi bir yanılgıya girmemeliyiz.

Hiç kimse mükemmel değildir, öncelikle bunu fark etmeliyiz.

Bir diğeri ise hep insanlardan beklediğimiz şefkat, merhamet, yardım vs gibi duyguları her şeyden önce kendi benliğimize göstermeliyiz.

Bunu yapmak zorundayız. Lütfen kendinizi sevin ve benliğimize karşı kibar olun.

Çünkü "saygı kişinin ilk önce kendisinedir." babam hep böyle der bana. Ve ekler; Hz Muhammed;

 "Kendine Nasıl Davranılmasını İstiyorsan Karşındakine Öyle Davran" demiş diye anlatır bana babam.

Burada aslında karşımızdaki insanın tepkisini, kendimize duyduğumuz saygıyla belirlemiş oluyoruz.

Babamın bu konuyla ilgili öğütlerini çok seviyorum.

Tüm bu okuduklarından sonra lütfen içindeki potansiyeli keşfet ve ertelemenin gecikmek olduğunu anla.

Bütün pozitifliğinle yapabileceklerin en iyisini yap ve gücünle gurur duy!

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ