- 08-07-2018 21:23
- 38
Dün mecliste yemin töreni vardı.
Yemin eden parlamenterleri izlerken çok müteessir oldum.
Lakin çoğunluk çok gergindi.
İnanmadıkları şeyler üzerine, inanmadıkları bir şekilde yemin etmeleri hiçte şık durmuyordu!
Çoğu kişi bunu çok belli ediyordu.
Namusa inanmayan, namus üzerine yemin ediyor.
Anti laikler, laikliği koruyacağına dair yemin ediyor.
Vatanı bölmeye çalışanlar, vatanın bütünlüğü üzerine yemin ediyor…
İçerik üzerine çok konuşulabilir ama bugün ben şekil üzerine konuşmak istiyorum.
Yemin ne üzerine içilir?
Herkes en kutsalı üzerine yemin içer ve ona olan saygısından dolayı da bu yemini bozmaz.
***
Adamın biri pazara gidiyor.
Bir tüccarın Kur’an üzerine çok yemin ettiğini görüyor.
Dikkatini çekiyor adamı izliyor.
Eğilirken boynunda ki haç işaretini görüyor.
Araştırınca da Müslüman olmadığını görüyor. Yanına gidip bir malın özelliğini soruyor. Kur’an üzerine yemin ediyor.
Bizim adam, İncil üzerine yemin et, alayım diyor.
Adam Hıristiyan olduğunu kabul ediyor ama İncil üzerine yemin etmiyor.
Tabii ki insan inanmadığı şey üzerine kolay yemin eder.
Bu yemine sadık kalmakta da çok ısrarcı olmaz.
Lakin inanıyorsa ve her neye inanıyorsa, ona yemin etmesi gerekir.
Biz de vatanı, milleti, namusu teslim edeceğimiz kişileri, hiç inanamadıkları şeyler üzerine yemin ettiriyoruz.
Yani işe temelden bozuk başlıyoruz.
Eğer gayemiz vatansa, dürüst bir yemin etmemiz gerekir.
Dürüst bir yemin etmemiz için de bu yeminin hiçbirimizin inancıyla çelişmemesi gerekir.
Ortak değerler üzerine ve elini inandığı dinin kutsal kitabına basarak.
Müslüman Allah adına yemin eder ve Kur’anı Kerim’e el basar.
Hıristiyan kendi kutsal kitabına, Yezidi kendi inancına göre nasıl gerekiyorsa öyle…
İnançsızlar mı var, bence onlar hiç yemin edip kendilerini de halkı da kandırmasınlar.
Bir yaratıcıya inanmayan, halka da inanmaz ona verdiği söze de sadık kalmaz.
Boş ritüellere gerek yok artık.
Oraya koca adamları ve kadınları çıkarıp şekilden şekile sokuyorsunuz.
Bununla sadece onları değil üzerine yemin ettirdiğiniz değerleri de değersizleştiriyorsunuz.
Yapmayın bunu, yeminin şeklini de içeriğini de değiştirin artık.
Herkes severek, inanarak, isteyerek yemin etsin, başlar dik, alınlar açık olsun.
***
Bu arada Sayın Başkan’ın yemininin çok farklı olması gerekir.
Kesinlikle Kur’anı Kerim üzerine yemin etmeli, hemen akabinde de Ayasofya Camisine gidip Cuma namazı kılmalıdır.
Her şeyin yeri ve zamanı var diyorlar ya.
İşte tam da yeri ve zamanı.
Cephede yere serdiğimiz, İngiliz’in Fransız’ın İtalyan’ın Avusturyalının üzerimize attığı kanun, yasa, adet, gelenek, görenek, giyim kuşam, ferman her ne varsa, hepsini atmanın tam zamanı.
Cephede son damlasına kadar savaştığımız kişilere, savaştan 3 sene sonra niye bu kadar benzediğimizi sorgulamanın tam zamanı.
İnsanların samimiyetsizliğe mecbur edilmediği, sahte ritüellerin bertaraf edildiği, hainlerin başımıza bela ettiği her şeyin ivedilikle iade edildiği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…