- 05-10-2020 18:34
- 16
Tarih içinde veya ülkemiz dışında “Camiler ve din görevlileri haftası” adı altında kutlanan bir gün veya hafta var mıdır? Bu konuda fazladan malumat sahibi olmamakla beraber, 1 Ekim 1986 tarihi öncesi ülkemiz başta olmak üzere böyle bir gün ve haftanın olmadığını söyleyebilirim.
Ülkemizde 1-7 Ekim 1986 yılı da “Camiler haftası” olarak kutlanmaya başlanmış, 2003 yılın Ekim'in ilk haftasını “Camiler ve din görevlileri haftası” olarak değiştirmiş ve farklı temalar ile kutlamaya başlamış ve bu senede, “CAMİLER VE İLİM” haftası olarak belirlenmiştir.
DİB. Başkanı Sn. Prof. Dr. Ali ERBAŞIN bu hafta münasebetiyle Ayasofya-ı kebir Camii avlusunda düzenlenen açılış konusunda: “İslam tarihi boyunca mabet ile mektep, cami ile üniversite hep iç içe olmuştur. İnancın ilimle, sanatın hikmetle birlikte yükseldiği tüm İslam şehirleri de bu gerçeğin şahitleridir.” demesi, sık sık yazılarımda değindiğim bir birlikteliğe değinmesi beni fazlasıyla sevindirmiştir.
Yine başkanın, “Mabet ve Mektebin, Cami ve Üniversitenin iç içe olduğu dönemler Müslümanların her alanda en iyi oldukları veya üstün oldukları yıllardır” demesi bana göre daha iyi olacağıydı.
Arapça CEM’ kökünden türeyen, “toplayan bir araya getiren” anlamında CAMİ kelimesi olarak, Müslümanların mabetlerine verilen addır. İlk başlarda EL- MESCİDÜ’L-CUMA ismiyle Cuma namazı kılınan yerlere verilen isimdi.
Mescit, Arapça ’da “eğilmek, tevazu ile alnı yere koymak” manasına gelen SÜCÜD kökünde “secde edilen yer” anlamında bir mekan ismidir. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem “kulun ALLAH’A en yakın olduğu an secde anıdır.” (Nesei)
İslam dini cami ve mescitlere çok önem vermekte, yer yüzünde inşa edilen ilk yapının Harem bölgesindeki KABE olduğuna inanılmaktadır.
Kabe’nin inşasının bizatihi Hz. İbrahim (as) ve oğlu İsmail (as), Kudüs’teki Mescid-ül Aksanın Hz. Süleyman (as), Medine’deki Nebi camisinin İnşaatında Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin çalışmaları camilerin önemini anlatmak için yeterlidir.
Tevbe 18 ayet: Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru, kılan zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolda bulunanlardan olmaları umulur.” (dib. Meal)
Bakara suresi 114 ayet: Allah’ın mescitlerinde O’nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha kim zalim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada rezillik var, ahirette de onlar için büyük bir azap vardır.” (diy. Meal.)
İnşa edilen camilerin ortak özelliklerine bakıldığında; İslam’ın uygun gördüğü ibadetin her çeşidinin rahatlıkla icar edildiği, kimsesizlerin barınağı, güçsüzlerin sığınağı, ilim erbabının imkan bulduğu alanlar, toplumun genel gidişatını görüşüldüğü… Mekanlar olarak görebiliriz.
Camiler ibadetlerin merkezi ve İnananların Allah’a en yakın oldukları yerlerdir. Ülkemizde bazı camilerde ve bazı görevliler tarafında siyaset alanına çevirmeleri, siyasi vaaz ve hutbelerin verilmesi Caminin adabına, ruhuna aykırı olmakla beraber yaslarımızda da yasaklanan bir davranıştır.
Cami ve cami görevlilerimize sahip çıkalım. Camilerimizi siyasilerin arka bahçesi olmasına izin vermeyelim. Siyaset yapan görevlileri uygun bir dille ikaz edelim. Siyaset yapmakta ısrar edenleri gerektiğinde şikâyet edelim.
Cin süresi 18: “Mescitler yalnız Allah’ındır. O halde Allah’ın yanına katarak hiçbir kimseye yalvarmayın.” (diy. Meal)
Camiler ve din görevlileri haftasını kutlarım.
Selam ve dua ile